Cahil cüreti

A -
A +
Hani vardır ya bazı tipler, her şeyi eleştirip hiçbir şeyi takdir etmezler, her şeyi sadece ve sadece onlar bilirler. Üstelik hiçbir bilgi ve birikimleri olmaksızın… “Cehalet ne güzel ya, her şeyi biliyorsun!” dediğiniz oldu mu hiç? Cahil insanların daha öz güvenli olduğunu siz de düşünüyor musunuz? Sizin etrafınızda da yanlışlarını kabul etmeyen, eleştiriye gelemeyen, hatalarını başkalarına mal eden bu çokbilmişlerden var mı? Bu egoları bulutların üzerinde dolaşan kısa mesafe koşucuları her yerde. Öz güven tavan! İşin enteresan tarafı ise, bu kifayetsiz muhterislerin hedeflerine ulaşmaları, istedikleri noktalara gelmeleri…
Bu durumu çok güzel anlatan ve literatüre ‘Dunning-Kruger Etkisi’ olarak geçen teori, sosyal psikologlar Justin Kruger ve David Dunning’e 2000’de Ig Nobel Ödülü kazandırmış. Teorinin özeti şu; "Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."  Illusory superiority deniyor buna, yani "üstünlük yanılsaması".  Öz güven zehirlenmesi de denebilir. Cahil cüreti, kendini bilmezlik de, hadsizlik de…
Dunning-Kruger Etkisi teorisinde, fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamalar sonucunda şu bulgulara ulaşılmış;
“-Niteliksiz insanlar, nitelikleri abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görmekten acizdirler.
-Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Eğer nitelikleri belli bir eğitim ile artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Sonuç olarak insanlar, bir konu hakkında ne kadar az biliyorsa, o konu hakkındaki az olan bilgisi aslında ne kadar az bilgi sahibi olduğunu fark etmesini engellediği gibi, sanki konuyla ilgili her şeyi biliyormuşçasına bir öz güven kazandırmaktadır...”
Dunning ve Kruger, Cornell Üniversitesi’nde yaptıkları bir deneyle de bulgularını doğrulamışlar; 45 öğrenciye bir test yapıp çeşitli sorular sormuşlar. Ardından öğrencilerden "testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini" istemişler. En başarısızların (sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin), ‘testin yüzde 60'ına doğru cevap verdiklerine’ inandıkları ortaya çıktı. En başarılıların ise (en az yüzde 90 doğru sonuç alanların) en alçak gönüllü denekler olduğu ve ‘soruların yüzde 70'ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri’ görüldü.
Tüm bu sonuçlar bir araya getirilerek oluşturulan ‘Dunning-Kruger Sendromu' kabaca şöyle; "İşinde çok iyi olduğuna" yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Ancak bu 'cahillik ve haddini bilmeme' karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. 'Eksiler' kariyer açısından 'artıya' dönüşür. Sonuçta, her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler.
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçak gönüllü’ ve çekingen davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler. Muhtemelen üstleri tarafından da 'ihtiras eksikliği' ile suçlanırlar...
 
Ninem diyor ki; Zihin fukara olunca, fikir ukala olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.