Oradan buradan…

-Sosyal mesafe de sıfır, özel hayata saygı da. Otobüste tepemde dikilip mesajlarımı okuyan delikanlıya kinayeyle “Sence ne yazayım?” dedim. “Sen haklısın, alttan alma!” dedi. Konuya o kadar hâkim...
-Bazı insanları sarımsaklasak da mı saklasak yoksa bir kaşık suda boğsak da mı rahatlasak?
-İç ses; Acaba biz üzülmeyelim diye bir şeylerden vazgeçenler oldu mu bu hayatta? Yoksa bu sadece bize özel bir saftiriklik mi?
-Siz de kendinizi bazen çift yalıtımlı dış cephe gibi hissediyor musunuz? Soğuğa, sıcağa, fırtınaya kasırgaya, derde kedere, her türlü pisliğe dayanıklı...
-Misafirin yanında dayak yemeyeceğini bildiği için sınırları zorlayan çocuktaki cesaret lazım bize...
-Tam çayımı almışım, bir kedi huzuruyla cam kenarına kıvrılmışım, pencereden bakıp hayallere dalmak amacım; karşı binadaki teyzeyi ağzında mandal paçalı don asarken görünce tüm hevesim kaçıyor...
-İki erkek aynı elbiseyi giyerse kardeş, iki kız giyerse düşmandır, net...
-Evdeki kedimin yakalamak uğruna ortalığı yıktığı lazeri sokaktaki kedide denedim kılını kıpırdatmadı. İşte hayat mücadelesi böyle bir şey; boş işlere, karın doyurmayan aktivitelere, geçici heveslere ayıracak vaktin olmuyor.
“Biz bu hayatın sokak kedileriyiz...” diyen okurlarım size de selam olsun...
-Merdivenleri silen teyzenin yanından geçerken ıslak yerlere basınca vicdan azabı çeken çocuklardık biz, bizi üzmeyin...
-Arkadaşla yürüyüşteyiz, duvarda ilan; adamın köpeği kaybolmuş, bulana bin lira ödül veriyor.
Arkadaşım döndü ve “Ben küçükken kayboldum da evdekiler beni sırayla dövmüştü!” dedi, sarıldık ağlaştık...
-Size de mi yüksek geldi? Doğalgaz faturalarını görünce ne yapıyoruz? Hep bir ağızdan söylüyoruz: “Kombili bili kom, kooom, kombili bili kom…”
-Kafeler açıldı ya, gözlem yapayım diye dolanırken kulağıma son zamanlarda duyduğum en iyi aforizma çalındı; “Her şeyi salla ama çayı demle hacı!”
-Yeni evlilerin sanki zorla evlendirilmişler gibi sürekli yakınmaları bir acayip. Düğünde oynarken neredeyse kafa üstünde dönüyordun, altınlar nasıl iyiler mi inşallah?
-Bukalemunlar da sanıyor ki insanlar değişmiyor...
-Yeni moda havalı, karizmatik yerine kullanılan laf; ‘cool’ olmak. 
Bırakın ‘cool’ olmayı falan da ‘kul’ olalım, yoksa ‘kül’ olacağız!..

Ninem diyor ki; Sokma akıl sekiz adım gider.