Uygun adım marş

Bülent Uygun’un gelişi belli ki umutları yeşertmiş. Kayserispor küme düşmeyeceğini dün gösterdi…

Pozisyon zenginliği açısından heyecan veren -ligin dibine demir atan- Kayserispor ile -şampiyonluk hesabı yapan - Fenerbahçe arasındaki karşılaşma aslında bir orantısız güç mücadelesiydi.
Uzun aradan sonra ilk defa çıplak gözle seyrettiğim Fenerbahçe’yi hayli istekli gördüm. Ancak takımda öz güven o kadar yüksekti ki, daha maçın başında bu durum F.Bahçe’nin başına iş açar diye düşündüm. Çünkü Fener hücuma çıkarken kaybettiği toplar yüzünden Kayserispor’a inanılmaz pozisyonlar verdi. Koca F.Bahçe dört defa kontrada yakalanır mı, yakalandı. Bu savunması güçlü olan F.Bahçe için büyük zaaftı. Ersun Yanal buna bir çözüm üretir diye beklerken bu defa kaleci Altay’ın psikolojik çöküşüne şahit olduk. Altay’ın hatalı çıkışları sanki F.Bahçe’nin yiyeceği golün habercisi gibiydi. Oysa o ana kadar Isla sağ kulvarda Rodriques ve Hasan Ali sadece kanatlara hareket getirmekle kalmadı F.Bahçe’nin oyununa da tempo kazandırdı.  Ne var ki Emre ve Moses’in yorulup oyundan düşüşü ve Yanal’ın hamlelerinin yetersiz kalışı Fener’in yenilgisini hazırladı.
Gerçi Bülent Uygun Kayseri’ye bir heyecan getirmişti. Kayserisporlu oyuncuların iştahı görülmeye değerdi. Fener’i iyi etüt etmiş olan Bülent Hoca farkını hissettirmek adına Samet Aybaba’nın kadro dışı bıraktığı Djedje’yi ilk on birde başlatırken elindeki en iyi kontratak oyuncusu Tavares’i kadroya bile almadığı gibi en skorer ismi Henrique’yi yedek soyundurmuştu. Kanaatimce puan almak zorundaki bir takım için bu teknik adam zaafı gibi dursa da bir akıl oyunundan başka bir şey değildi.
Sonuçta Kayserispor kazanmanın mutluluğu yaşarken bu ligde kalıcı olduğunu da gösterdi. Bu arada kaleci Lung’un hakkını teslim edelim en az üç net kurtarış yaptı.

MAÇIN ADAMI: Lung