Takımlar size VAR formülü!

A -
A +

Geçen hafta köşemde Arda Kardeşler isimli hakemin Ümraniyespor-Fenerbahçe maçındaki ikinci ev sahibi golünü iptal edişine değinmiş ve bu rezalet faturasının hakemliği bırakmak olması gerektiğini dile getirmiştim. Sonra düşündüm ve bir yenilik de ben buldum. Ey takımlar ve onların oyuncuları; rakibiniz hücuma kalktığında şayet tehlikeli görünüyorsa ceza sahanıza gelmeden 15-20 metre kala indirin o rakibin oyuncusunu... Öyle ki birlikte yuvarlanın yere... VAR ötecek ve hakem de muhtemel (!) golü iptal edecektir. Nasıl ama?

Galibiyet tamam da, ya o pankart!
Fenerbahçe bilmem kaç gün sonra nihayet galibiyetle tanışmış. Güzel! Sekiz kişilik rakibe karşı kendisi de 9 kişi oynamıştır. Bu da tamam... Hakem mi? Malum! Çok erken FIFA kokartlı... Peki ya tribünün tepesine asılan pankart ne? “Comolli go home” Yani “Comolli defol” Türkçesi... Kibarcası da evine dön... Bu pankartı sizce taraftar mı yaptırıp astı? Yoksa taraftarın yaygarası ile iş yapanlar mı? Yani, “Vallahi ben demedim taraftar diyor” korunması mı?  
 
Ümraniye ve Hatay zaferleri....
Hatayspor deplasmanda 1-0 kaybettiği maçın rövanşında tam 4 çekiyor Süper Lig’in liderine... Nasıl mı oluyor? Eh, siz yedeklerin yedekleriyle takımı sahaya sürerseniz, hem şu anki lig havanıza zehir vermiş olursunuz, hem de prestij denenden yoksun kalırsınız. Diğeri mi? İlk maçı kendi sahasında bile oynayamayan, attığı harika bir golü de iptal edilen takım, gidiyor, tonla avro harcanarak kurulmuş rakibi bir de sahasında yeniyor. Rakibinin başında kurtarıcı(!) bir hoca da olmasına rağmen...
 
Hey gidi İslam Çupi hey! 
Spor yazılarına edebiyatı getiren ve birlikte 10 yıla yakın görev paylaştığım Sevgili İslam Çupi ağabeyin aramızdan ayrılışından bu yana 18 yıl geçti. Ünlü beste ve saz üstadımız Selâhattin Pınar’la 6 Şubat’ı böylece paylaşmış oldular, yıl farkı olsa da... İslam Ağabey vefatından çok kısa bir süre önce Milliyet’te Fenerbahçe’ye yönelik şu satırları yazmıştı: “... Türkiye’de bütün şampiyonluk rekorları elinden uçmuştur. Ne kalmıştır isminden başka bu vatanda… Başka takımlar UEFA Kupasını, Süper kupayı müzelerine götürmüş iken yerli tenekelerle çocuğu nasıl Fenerbahçeli yaparsınız?” Ali Koç Bey; bu satırlar sizedir haaa… Hani Avrupa’yı boşlamıştınız ya... Birileri gelip de şu stadın basın tribünündeki aynı kişinin satırlarını değiştirse be! Çünkü o çok eskidir. Bu ise yeni...
 
On şampiyonluk içinde niçin 2011 yok?
Meslekte birlikte uzun yıllarımız geçmiş olan ve hâlen de aynı işte var olmaya çalışan bir dostum, kardeşim öyle bir bilgi verdi ki sormayın gitsin... Efendim; Fenerbahçe TV’de “En anlamlı 10 şampiyonluk” başlığı ile bir program yapılmış. Ancak ne var ki bunların içinde 2011 yılındaki malum şampiyonluk yokmuş. Bu ne demek Ali Koç Bey? Siz de yönetici idiniz o sezon... Hani şu FETÖ’nün organize ettiği(!) sezon... Yoksa!
 
KRT diye bir ekran!
Merak ettim nedir bu KRT adlı televizyon diye... Sağa sola sordum, öneriler üzerine internete girdim. Ve gördüm ki, tepeden tırnağa karışık bir iş. Birininmiş satmış, alan devretmiş, o da başkasına paslamış, sonra birileri başına ben geçeceğim demiş, örgütünden çelme yemiş. Yahu tarihinizde doğru yapmış olduğunuz bir iş gösteriniz be!
 
Şenol Güneş çorbası!
Şenol Hoca’mı sık sık övmüş, zaman zaman da eleştirmişimdir. İşim bu çünkü... 2002 Dünya Kupası sırasında sanırım arkasında duran tek yorumcu idim. Neyse... Nedir Hoca’m bu Erzurumspor maçında yaptıklarınız? Onlar nasıl değişikliklerde öyle? Sanırım bu maçta oynayan Beşiktaşlı futbolcular hafta sonunu akıl tutulması ile geçirdiler. 
 
Terim Hoca işi bitirdi!
Yok yok G.Saray’ın, Göztepe’yi yenerek şampiyonluk için en güçlü aday durumuna geldiğini söylemiyorum. Niçin mi? Fatih Terim Hoca’nın maç sonrası Ozan’ın transferi ile ilgili yaptığı açıklama bence galibiyetin üzerine acı biber serpmiştir. Yönetimle teknik direktör arasında bundan daha acı bir sofra oluşmamıştır. Haaa taraftara olan sözünü tutmuş hoca... Yahu taraftar yaygarası ile kim şampiyon olmuştur ki? Kulüplerde son kararlar hangi mercinindir? Haaa  tabii ki o merci de o özelliğini taşıyorsa... 
 
İzmir’in dağlarında çiçek açar mı?
Ne de güzeldir o “İzmir’in dağlarında çiçekler açar...” diye başlayıp ordumuzun ve Ata’nın büyüklüğünü anlatan sözler... Ama gelin görün ki şu anda o dağlarda bir CHP skandalı hâkimdir. Büyükşehir Belediye seçimleri için eski CHPli ile yenisi rakiptirler... Bu kargaşaya kızan İstanbul İl başkanı istifa eder, sonra istifadan döner... Yahu ünlü (!) yazar, kendi satırları ve kendi ağzından, Dönek Ahmet’i mi örnek alıyorsunuz Allah aşkına!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.