Ercan Müdür'üm eline sağlık!
Geçtiğimiz perşembe gazetemi elime aldığımda birinci sayfa sporu ikinci plana itiverdi... Neden mi? Manşette Müdür’üm Ercan Yıldız imzalı müthiş bir haber vardı. Hatta günün en büyük derdine karşı futbolda alınacak en çarpıcı önlem... Diyordu ki Ercan "Maçları bu süreçte gündüz oynatalım... Böylece daha tedbirli davranmış da oluruz." Ama haberin satır aralarında da yayıncı kuruluşun buna sıcak bakmama gibi bir tavrı da olur idi... Bakalım TFF buna ne diyecek? Sakın ola ki gündüz maçına kimsenin gitmeyeceğini düşünmeyiniz. Hem hava daha az soğuk olur hem vesait rahat bulunur... Biz senelerce gündüz maçlarında full tribünlerde oynadık.
Bravo Fenerbahçe!
Vallahi şaştım kaldım... Neden mi? Çünkü Fenerbahçe şu ara tatilde Antalya'da kampa girip çalışıyor. “Eee, ne var bunda?” diyebilirsiniz. Ben derim ki, takımın iskeletini oluşturan 12 futbolcu Antalya'ya çeşitli nedenlere gidememiş. O hâlde koca Samandıra ne güne duruyor idi? Kimin aklı bu acaba? Maksat olmayan parayı harcamak ise o başka...
Nevzat Demir boşunamı yaptı oraları?
Nerede ise Fenerbahçe‘nin bir benzeri de Beşiktaş'ta... Büyük fedakârlık ile Nevzat Demir dostumun yaptırdığı o muhteşem tesisler dururken, hem maddi sıkıntıdan yakının hem de Antalya'da kamp yapın! Yanlış saymadım ise üstelik 6 adet ilk on bir adamı da İstanbul'da... Haaa Başkan Çebi de gitmiş. Meğerse gençleri görecek imiş... Bak bak bak!
Luis Campos avcı imiş!
Bizim gazetenin cumartesi günkü sayısının spor sayfalarından birinde bir manşet vardı. "Yetenek avcısı Luis Campos..." Meğerse Galatasaray şu anki gol yedirme ustası yetmiyormuş gibi bir de bu avcıyı getirmiş. Bu avcı sağda solda yetenekli adam bulup yetiştirdikten sonra pahalı satarmış... Yahu Galatasaray küme düşme hattına yaklaştı. Siz önce bu takımı içinde bulunduğu formanın değerine ulaştırın da sonra bakarsanız avcıya falan...
İşte gerçek taraftar!
Merakla beklersiniz tabii ki hangi kulübün taraftarı bu diye... Efendim İngiltere'nin köklü kulüplerinden Everton, sen tut, Fenerbahçe'yi iki defa yakan Vitor Pereira'yı göreve getir. Sen misin, taraftar sokaklara dökülerek feci bir protesto gösterisi yapmış. Hâl böyle olunca da kulüp hemen vazgeçmiş ve Lampard'ı atamış... Bizim taraftarlara ders ola!
Gomis piyangosu!
İnanamadım vallahi! G.Saray 36 yaşını tamamlamış eski topçularından Gomis'i, hem de 1,5 sezonluğuna kadrosuna katmış. Pes doğrusu! Keşke biraz daha bekleyip 40'ını bulsaydı adam be! Ah ah ismini buraya yazamıyorum... Kim mi? Henüz 20'sini bitirmiş bir uç adamını da transfer etmiş idi bu Galatasaray... Neler yapmıştı neler o adam! Anlaşılan o ki bir büyük kulübümüz daha çıkmaza sürükleniyor. Yazık!
Mesut yolcu imiş!
Yine bizim gazetenin pazar günkü sayısının spor sayfasında çok dikkat çeken bir haber vardı. Fenerbahçe'nin nerede ise servet dökerek aldığı Hint kumaşı, pardon Mesut Özil, yolcu gibi görünmekte imiş. Yani elden çıkarılmak üzere imiş. Yol da ABD imiş... Ne çok imiş yazdım değil mi? Eh Arsenal gibi İngiltere'nin en köklü kulübünün yolladığı adamı, kim olursa olsun, alırsanız böyle bir durumla karşılaşmak sanki kaçınılmazdır. Haaa pardon unutmadan; haberde sakatlıkları ve özel hayatı artık can sıkıyor gibi bir bölüm de var... Eh Roberto Carlos'u unutmadık tabii ki...Ortakları Kâzım Kâzım ve Bilica ile...
Larkin olmayınca mı?
Anadolu Efes, hani geçen sezonun Avrupa şampiyonu takımı, Zenit karşısında dağıldı desek yanlış olmaz sanırım. Aklımda kaldığı kadarıyla, seyrederken Larkin'in kadroda olmadığını gördüm. O kadar üst sınıf oyuncusu bulunan Anadolu Efes yenilse bile o hâle düşmeseydi...
Bir küçük şampiyon!
Adı Rana Elvin Köse... Yaşı henüz sadece 7... Ama Kata Dünya Şampiyonu olmuş bile... Kata bir Japon ismi... Tek ya da eşli hareketler dizisi imiş... Bu kızımı kutlarım...Bizde böyle daha neler neler yetişecek! Yeter ki günümüz bakanı Kasapoğlu görevine devam etsin!