Uyanmanın asıl adımı!..
Dün sabah sevgili M.Emin Uluç'un gazetemizdeki "Ahlâk dersi veremezler" başlıklı haberini okuyunca, gülümsedim; "Nihayet uyanıyorlar, galiba!.." Antalya'da yapılan hakem seminerine konuk olarak katılan Anadolu kulüplerinin başkanlarının, doğrudan İstanbul'un büyük kulüplerinin başkan ve yönetimlerini, Türkiye Futbol Federasyonu ile Disiplin ve Tahkim Kurullarını, dahası İstanbul medyasını sert şekilde eleştiren "ortak" mesajları, yıllardır "Uyuyanlar" diye nitelendirdiklerimden bundan böyle "ümitli olabileceğimizi gösteren" sinyaller veriyordu!.. Uluç "şöyle" diyordu haberinde: "Antalya seminerinde 'siyah gömleklilere' destek çıkan Anadolu kulüplerinin başkanları, İstanbul'a ve medyaya ateş püskürdü. Başkanlar özellikle G.Saray-F.Bahçe derbisinde Meireles'in kırmızı kart görmesi ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili olarak hakemlerin safında yer tuttu; F.Bahçe Yönetimi'ne ağır bir şekilde yüklendi. Kulüpler Birliği Vakfı ve Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, Türk futbolunun kilometre taşı Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu, Elazığspor Başkanı Selçuk Cengiz Öztürk ve Karabükspor Başkanı Nevzat Şahin'in ortak mesajı sorunların ancak güven ortamı içerisinde ve konuşarak çözülebileceği oldu. Başkanlar, toplantıda ve sonrasında kendileriyle yaptığımız görüşmelerde gündemi sarsacak ifadeler kullandı." Orduspor Başkanı Nedim Türkmen'in konuşması "sadece bir örnek ile" her şeyi açık açık ortaya koyuyordu; "Meireles olayı sonrası Fenerbahçe Yönetimi'nin TFF binasına yaptığı ziyarete baskın havasında yer veren medya vasıtasıyla kamuoyu oluşturuyorlar. Hakemler ve kurullar üzerinde baskı kuruyorlar. Aleyhlerine yapılan her hata sonrası ortalığı yangın yerine çevirenler, kendi lehlerine olan hatalarda susmayı iyi biliyor. Ne kadar ilginçtir ki, 3 Temmuz'da adı geçenler, bugün çıkıp ahlak dersi vermeye kalkıyor. Biz bu oyuna gelmeyiz." Bilmem ki, "bu konuşmaları ve ortak mesajı", kaç gazete ve "ne kadarcık" verebildi, hiç spor sayfalarına ve gazetelerin internet sitelerine bakabildiniz mi, baktıysanız, kaçında bulabildiniz?.. Ama, Anadolu Kulüplerinin başkanlarının "söylediği" gibi, Üç Büyükler'de "sinek vızıldasa", hem de "özel" sayfalarında kocaman kocaman başlıklarla yer almıyor mu?.. Dahası, "bu özel Büyükler sayfaları" hemen hemen her gün "O ne dedi, bu ne cevap verdi, o, bu cevaba nasıl cevap verdi, bu cevabın, cevabında o ne dedi" haberleriyle, dahası bazıları "uydurulan" bir yığın haberin de desteğiyle kavga ortamı kızıştırılmıyor mu?.. Bitmedi; "koltuğunu korumanın gerilim ortamıyla mümkün olacağını ve taraftarlardan gerçeklerin saklanabileceğini düşünen" yöneticilerin de tahrik ve teşviki ile spor ortamının "savaş görüntülerine dönüşmesi" sağlanırken, Türkiye Futbol Federasyonu ne yapıyor; hemen hemen hiç!.. Ey "uyanmaya başlayan" Başkanlar, "eğer spor ortamının, gerçekten spor ortamına dönüşmesini istiyorsanız", ilk yapacağınız iş, futbolumuzun, "bu ortama gelinmesinde başrollerden birini üstlenmiş olan" bir zatın başkanlığında kurulan ve "ana kurul başta olmak üzere, kurullarının çoğuna güven kalmayan" bu federasyondan bir an önce kurtulmasını sağlayacak adımları atmanızdır!.. "Kendi hakemlerini bile koruyamayan" ve kurda kuşa "yem eden" bu federasyon gitmeden, yapacağınız bütün konuşmalar ve vereceğiniz bütün mesajlar, "lâfta kalacaktır", bilesiniz!..