Galatasaray’da “skandal” tablo!..

A -
A +

İster inanın ister inanmayın, “öyle şeyler oluyor” ki G.Saray’da, insan inanamıyor!.. Hele hele, “Liseli - Lisesiz ayrımı yoktur” diye düşünen üyeler, “Liseciler” dediğimizde, bize hakaretler yağdıranlar, “bir Galatasaray Divan Kurulu üyesinin yazdıklarını” iyi okusunlar, bakın neler oluyor?
“Kendilerini G.saray Kulübü’nün ‘asli sahibi’ sanan” Liseciler de okusunlar ve bayram etsinler; işte “G.Saray Divan Kurulu üyesinin yazdıkları” ve de Divan Kurulu Başkan Yardımcısı’nın “üyenin yazdıklarını teyit eden” açıklaması…  Üye yazıyor ki; “Aşağıdaki yazı şubat ayı Divan Kurulu toplantı tutanağından alınmıştır. Galatasaray Lisesi Müdürlüğü’ne atandıktan sonra F.Bahçe Kulübü üyeliğinden istifa eden Sn. Vahdettin Engin bizlerden şunları talep ediyor:
DERSLİK, KORİDOR, YATAKHANE, YEMEKHANE, LAVABO VE BENZERİ YERLERİ DİVAN TOPLANTISINA GELEN ÜYELER KULLANMASINLAR!
Ben merak ettim, koridor kullanmadan ışınlanarak mı salona geleceğiz?
Lavabo kullanılmayacaksa, ördek veya lazımlık mı getireceğiz? Kantinden bir su-tost alamayacak mıyız? Aramızda derslik ve yatakhaneyi kullanan var mıdır bilmiyorum, ancak ben ne duydum, ne de şahit oldum böyle bir şeye. Ne de oy kullanmak dışında dersliğe girdim.
Ayrıca, somut olarak ne yaşanmıştır da, böyle bir uyarı yazısı yazılmıştır?”
Ve… Divan Kurulu Başkan Yardımcısı Aykutalp Derkan “bunca yıldır görülmemiş, duyulmamış, yaşanmamış” ve de “anlamı ‘tüyler ürpertici’ olan” bu cümleleri, “Elektronik imzalı olarak Galatasaray Lisesi Müdürlüğünden gelen evrakı okuyarak” teyit ediyor:
“Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu Başkanlığına;  Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereği, kanunlara aykırı davranış ve eylemlerde bulunulmaması, gerekli tedbir ve önlemlerin tarafınızdan alınması gerekmektedir.
Eğitim, öğretim yapılan lisemizde, Millî Eğitim Bakanlığı mevzuat ve hükümlerine aykırı davranışta bulunulmaması hususunda gerekli tedbirlerin Divanca alınması gerekmektedir.”
Vay canına; “Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyeleri”, meğer “neler neler yapıyormuş” ki,  Lise salonundaki toplantılarda; “böyle” sert bir uyarı geliyor!..
Bitmedi, Lise Müdürlüğünün talimatı devam ediyor; “Öğrencilerin kullandığı derslik, koridor, yatakhane, yemekhane, lavabo ve benzeri yerler kullanılmamalıdır. Kanunlara ve yasalara aykırı doğacak herhangi bir eylem ve davranışın sorumluluğu kulübünüz ve Divan Kurulu yönetim ve üyelerine aittir. İlgili mevzuatlar çerçevesinde hareket edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması koşuluyla gerekli iznin verilebileceği hususunda bilgilerinizi rica ederim.”
Vay, vay, vay; açıkça görülüyor ki, Galatasaray Kulübü ve Divan Kurulu adına, “tam bir skandal tablo var” bu talimatın içinde…
Şimdi “Liseci zihniyetin, derin Galatasaray’ın önderi” İnan Kıraç’ın “Galatasaray Başkanlığı’na aday gösterdiği” Galatasaray Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu’na soruyorum; “Divan Kurulunuzun bütün üyelerini töhmet altında bırakan” bu skandal mektuba ne cevap verdiniz? Yoksa, “yiyip, susup” hazmetmeye mi çalışıyorsunuz?..

Ersun Yanal’ın yanlışı!...
Üzülmemek elde değil; sen daha bir buçuk ay önce “Bahis değerlendirmelerinde en az para veren” bir konumdaki takımın hocası ol ve de durmadan “Şampiyonluktan” söz et; bir ay sonra “istifa ederek” ve takımını “şampiyonluk yarışından kopmuş” olarak bırak git!..
Takımına bakmadın, eldeki kadronun “şişkinliklerini ve eksiklerini” değerlendirmedin, kendi kendini “Şampiyonluk da, şampiyonluk” diye doldurdun ve daha kötüsü “camianı da, taraftarı da, Başkan dâhil yönetimi” de doldurdun!..
Sonra, “düşüş geldi”; ne yazık ki, “Seni göreve getiren taraftar, sırtını döndü” ve “Gitsin artık” noktasına gelinince, gittin!..
Yanlışın; “daha baştan ‘Şampiyonluk” diye tutturman ve “bunu” her maçtan sonra tekrarlamandı; bak “tecrübeli” Fatih Terim’e, “şampiyon olmadan” hiç “şampiyon olacağız” dedi mi?..
Dediği “en ümitsiz zamanlarda” bile, sadece “Evet, sadece ‘Galatasaray bitti’ demeden yarış bitmez, 8 puan da, 18 puan da kapanır” demiştir, o kadar!..

Fatih Terim, müneccim mi?..
Galatasaray “parlak” transferlerle sezona, “Süper Lig’den öte, Şampiyonlar Ligi’nde bir sezon öncesinin kötü tablosunu unutturmak ve hedefi böylesine büyütmek” iddia ve isteği ile girmişti.
Ve… Kadro da, “eldeki bütün imkanlar kullanılarak, bu hedefe yönelecek şöhretli isimler” ile kurulmuştu!.. Ama “o şöhretler”, Süper Ligi “umursamamak” gibi bir yanlışa düştüler, Şampiyonlar Ligi’nde de “şansız birkaç maç ve sonuçtan sonra” havlu attılar…
İşte o günlerden itibaren Fatih Hoca “Ocak ayını bekleyin” demeye başladı; camiaya da, taraftara da!..
Ve ocak geldi; “16 haftada 24 puan toplayan” Galatasaray 8 haftada “hiç puan kaybetmeden” 24 puan topladı ve “şampiyonluk yarışında en güçlü üç adaydan biri” oldu!..
Hoca, ocak ayında “havlu atmış” futbolcularla yollarını ayırdı; “birkaç nokta transfer yaptı”; sakat oyuncular takıma döndü ve “gerçek” Galatasaray ortaya çıktı!..
Bundan sonra ne olur? Bu sorunun cevabı, bu hafta oynanacak Sivasspor maçından itibaren sahalarda saklı!..
Olur mu; olabilir, futbol bu; olmayabilir de!..
“İkincilik” de düne bakarsak, “fena değil”; zira “elemeler” ile Şampiyonlar Ligi’ne demir atılabilir!..
“Bundan sonrası” için tahmin zor; “şans” gibi, “hakemler” gibi, sakatlıklar / cezalar” gibi faktörler de “ligin son maçının son düdüğüne kadar” sahalarda olacaklar!..

Hakemler böyle korunur!..
Duyun ey Futbol Federasyonu Başkanı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı, Disiplin Kurulu Başkanı, Tahkim Kurulu Başkanı, Hukuk Kurulu Başkanı ve elbette bu kurulların yöneticileri duyun…
İşte haber; “Fransa Futbol Komitesi Disiplin Kurulu, Nimes-Monaco mücadelesinde hakem Mikael Lesage’nin üzerine yürüyen ve hakemi iten Monaco’nun Portekizli oyuncusu Gelson Martins’e 6 ay futboldan men cezası verdi.”
Dünyanın, UEFA’nın, FIFA’nın en iyi hakemlerini “bir sezon maçlarımızı yönetmek için” getirin, ülkemizde maçları yönetmeye başlasınlar…
Daha sezonun yarısı gelmeden, adamlar TV ekranlarında, spor sayfalarında “hakem yorumcularının, spor yazarların, kulüp yöneticilerinin kum torbalarına, futbolcuların, teknik adamların saha içinde şamar oğlanlarına dönerler!..”
Zira, bu kafalar, bu talimatlar ve bu kararlar, hakemleri “onları çevrelemiş ‘aç aslanların ortasında kalmış’ çaresiz geyiklere çevirirler” de, ondan!..

Şaka!..
Başkan beğenmiyoruz, yönetici beğenmiyoruz, teknik direktör beğenmiyoruz, futbolcu beğenmiyoruz, tamam da, biz “spor yazarları ve spor / futbol yorumcuları” olarak “neden” aynaya bakmıyoruz?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.