Olan ve biten!

A -
A +

Salı günü saat 16.50 civarında TFF sitesine bomba gibi bir haber düştü.
“MHK’nın önerisiyle Suat Arslanboğa’nın profesyonel sözleşmesi feshedilmiştir.”
Net olan birkaç noktanın altını çizelim.
1) Bu sözleşme feshi tamamen MHK’nın kararı. Federasyon’un en yetkili ağzı diyor ki; “Biz hep şeffaf olacağız, MHK’nın talebi buydu.”
2) Zekeriya Alp, hakeminin otoritesi konusunda çok titiz ve katı bir başkan. Ljajic’in elinin - kolunun hakeme dokunması; maalesef bir hakemin ipini çekmiştir.
3) Sezon başında ipi çekilecek hakemler arasında Suat Arslanboğa’nın ismi de geçiyordu. Ön yargısı ya da gizli ajandası olsa Zekeriya Alp, Göztepe-Denizli, Alanya-F.Bahçe (VAR) ve Beşiktaş-Başakşehir maçlarını bu hakeme vermezdi diye düşünüyorum.

Zekeriya Alp bu dönem sert!
Zekeriya Alp, 16 Aralık 2014’te MHK Başkanlığından istifa etmişti.
Dört buçuk yıl aradan sonra temmuz ayında ikinci defa MHK Başkanı oldu.
İlk döneminde Zekeriya Alp çok babacandı, hakemleri hep kollayan koruyan, onları sehpadan alan başkandı. Hakemlerin en iyi ücret artışları o dönemde olmuştu. Hakemin memnuniyetini esas alan uygulamaları vardı.
Hakemler de o Zekeriya Alp’i hayal etmişlerdi.
Ama bu dönemki Zekeriya Alp çok farklı!
Hakem kadrosunun bıraktığı gibi olmadığını gördü.
Kendi ilk döneminin ardından Namoğlu, Müftüoğlu ve Sabri Çelik dönemlerini uzaktan da olsa takip etti.
Şimdi duygusallığı kenara koymuş görünüyor.
Olaylara çok daha profesyonel bakıyor ve düşünüyor. “Yapan yapar, uymayan gider” diyor.
Tabii, her şeyi zaman gösterecek. İşler iyi giderse mesele yok.
Ancak; elde 43 hakem var, 43 farklı karakter.
Hakemin moralini yüksek tutmak ve hakemin kendisini güvende hissetmesi; göz ardı edilemez.

Kalemi kırılmış!
Federasyondakilerden, MHK Başkan ve üyelerinden ya da mevcut hakemlerden Suat Arslanboğa için “yanlış adamdır” diyenine rastlamadım.
Aslen Malatyalı olan ve Eskişehir’de ikamet eden Suat Arslanboğa, örnek bir aile babasıdır. Saygıyı, sevgiyi bilir.
On dört yıldır bu kadroda hakemlik yaptı. Defosu olsaydı, buraları göremezdi.  
Suat Arslanboğa her ne kadar kadroda bulunuyor olsa da kendisine maç vereceklerini pek sanmıyorum.
Bu tip kararlarda herkes yıpranıyor!
Şiddetli “hakem düşmanları” bir anda, “hakem dostu” oluveriyor.

Usulde hata var!
Bir hakemle yollarınızı ayırabilirsiniz.
Bu, federasyonların ve MHK’ların en tabii hakkıdır.
Sebep olarak kadro yapılanması, yetersizlik, prensipler her ne diyorsanız...
1) Suat Arslanboğa ile sözleşmenin feshedilmesi, ocak ayında yeni klasman yapılırken olabilirdi. Birkaç yeni isimle sözleşme imzalanırken daha yumuşak bir geçiş olurdu.
2) Bülent Yıldırım, Serkan Çınar konusu tam kapanıyordu ki; MHK kamuoyuna yeni bir eleştiri imkânı sundu. Tam da iki derbi kazasız belasız atlatılmışken.

Şu derneği feshedin!
Hep dedim, diyorum. Gelin şu Hakem Derneğini feshedin.
Hakem Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulundaki iki başkan vekili, bugün MHK koltuklarında oturuyorlar. (Yunus Yıldırım ve Ahmet Şahin)
Çok merak ediyorum, MHK’da Suat Arslanboğa kararı alınırken ne dediler?

Buranın garantisi yok!
Sözleşmeli ya da maç başına para alan hakemler, artık şunu anlamış olmalılar.
Buradan kazanacağınız paralara güvenerek herhangi bir harcama ya da yatırıma asla girmeyiniz.
Yakın tarihte bunun çok acı örnekleri var.
Arabanız, eviniz, çocuğunuzun okulu, inşaatınız için hakemlikten gelecek paraya bel bağlanmaz.
Buradan gelecek paranın gideceği yerler önceden belirlenmişse sizin özgür bir hakemlik yapma şansınız yok demektir.

Dünyadan bihaberler!
Hakem, kırmızı kartla antrenörü saha dışına gönderiyor. Neden? Oyun kurallarına yeni eklenen madde diyor ki;
Hakemin kararına itiraz için saha içine giren teknik adamlar, kırmızı kartla ihraç edilecek!
Üstelik bu yorum değil, kural! Yedi haftadır, hakemlere de bu anlatılıyor!
Ama bundan “bihaber” çok insan var. Laf aramızda “gözlemci” bile var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.