Biraz mecburiyet biraz da cesaret!

A -
A +

Trabzon-Başakşehir maçına elde hakem kalmadı, Bahattin Şimşek dışında Ali Palabıyık vardı; o da F.Bahçe-Trabzon maçına rezerve!

Beşinci haftanın hakemleri açıklandı…         
Trabzon-Başakşehir maçına Bahattin Şimşek'in verilmesi büyük sürpriz oldu!
Birçok insan aradı; "ne diyorsun, bu haftaki tayinlere?" diye sordular.
Bakın; Trabzon-Başakşehir maçına şu anda verilebilecek elde hakem kalmadı!
Defteri açtım, biraz çalıştım. Bu maça ben hakem bulamadım!
Bahattin Şimşek dışında bu maça bir de Ali Palabıyık oturuyor!
O da önümüzdeki haftanın F.Bahçe-Trabzon maçına rezerve edilmiş olmalı.
MHK, cesur olduğu kadar biraz da bu tip tayinlere artık mecbur kaldı.
Ancak Serdar Tatlı ve Metin Tokat empati yapabilecek insanlar. Canlarını çok yakan ve kendilerini rencide eden bir sürü MHK gördüler.
Şimdi bugün de bu kadar yıllarca emek vermiş hakemleri de incitmeden, rencide etmeden bu tip geçişler yapılmalı.

Kamuoyu baskısı sizi "doğruya" götürmez!
Türkiye'de bu "elle oynamalar" ciddi bir kriz konusu!
Bu konuyu hiç bilmeyenler kimler?
Mahalle baskısından ürken, sosyal medyadan çekinen, reyting peşinde olan TV yorumcuları…
Jaap Uilenberg, yayıncı kuruluşun yayınına çıktı. Güzel şeyler anlattı.
Ama "elle oynamalara" gelince o da ülke şartlarına göre yorumladı.
Böyle bir medya olursa!
Böyle bir TFF yönetimi olursa!
MHK da baktı ki; bu koltuklarda bir yıldan fazla kalmanın yolu, "ekranlarla" ve "kulüplerle" aynı şeyleri düşünmekten geçiyor.
"Top ele geldi mi, el biraz da vücuttan açılmışsa"; çal penaltıyı kardeşim hem sen kurtul, hem biz!
Yok kol, doğal konumundaydı! Yok vücut büyüdü! Yok beklenmeyen toptu! Bunları geç!
Avrupa'daki maçları da seyreden sağduyulu futbolseverin kafası karışacak.
Hiç karışmasın! Bu bizim ülkenin çıkış yolu!
Haa MHK'ya ve Uilenberg'e buradan hemen şunu söyleyelim. Bu yorumcular ve bu kulüpler verilen bu penaltıları da kabul etmeyecek!
Sakın; "işi çözdük" sanmayın!

Ne dersiniz?
"Hakemlerin talimatla iş yaptığını düşünüyoruz!"
Yukarıdaki cümle son 10 yılda 5 defa şampiyonluk yaşayan takımın teknik direktörüne ait!

Bakın; elin Alman'ı ne diyor?
Alman futbolcu Podolski, ligimizi çok güzel özetlemiş!
"Normal bir faul yapıyorsun, rakip oyuncu ayağı kırılmış gibi yerde kıvranıyor. Bazıları, Hollywood aktörlerinden daha iyi rol yapıyorlar. Süper Lig, âdeta bir drama filmi gibi. Her hafta bir başkan çıkıp, yorum yapıyor. Her hafta, başka bir hikâye yazılıyor. Bir sonraki hafta ise yaşananlar unutuluyor, yeniden bir hikâye yazılıyor."
Mesela bu konuda; Riva'da mesai yapan beylerin bir fikri, bir düşüncesi var mı acaba?
Bu niye İngiltere'de, Almanya'da, İspanya'da olmuyor da; Türkiye'de oluyor?

Yaa bırakın bu yapmacık işleri!
Maçtan sonra maçın hakemleri, maçın gözlemcisi ile birlikte tatlısı meşhur olan ilde aynı masada tatlı yemişler! Görüntüleri sosyal medyaya düştü. Yani "radara" yakalanmışlar!
MHK ya da TFF, güya bu durum talimatlara aykırı diye hukuk sürecini başlatmış!
Ortada, "Hakem ile gözlemci bir araya gelmeyecek!" diye arkası önü hiç düşünülmemiş bir talimat var! Belki 4-5 ay önce o günün şartlarında bu talimata ihtiyaç vardı.
Hakemler "Covid-19" testinden geçiyor, gözlemci testten geçmiyor. Test olmuş ile test olmamış bir araya gelmesin diye bu talimat çıkmıştı.
Hakem, uçakta 250 kişi ile birlikte seyahat ediyor! Hangi yolcu testten geçmiş?
Hakemler, havalimanlarında gözlemcilerle bir araya gelmiyorlar mı?
Hakemler, Riva'da karantinada iken orası yolgeçen hanı olmuştu! Oraya gelenlerin hangisi testten geçmişti? Geçen hafta hakem semineri vardı. Hakemlerin hepsi testten geçti!
MHK üyeleri testten geçtiler mi?
Ya beyler inanın çok komik oluyorsunuz! Bırakın bu yapmacık işleri!
Hakem - gözlemci tatlı yemiş, hukuk süreci başlamış. Gücünüz kulüp başkanlarına yetmiyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.