SORUMLU MUHALEFET

A -
A +
Bir kısım CHP’liler, kasten mi böyle davranmaktalar? Yoksa, o deyimin söylediği gibi herkesi kör âlemi sersem mi sanıyorlar? Olup-bitenler ortadadır. Ayrıca derin tahlillere gerek yok. Buna rağmen onların tezi, “Saray” ve devletin kurumlarının CHP’yi parçalamak için tezgâhlar kurduğu şeklindedir. Eğer bu dediklerine inanıyorlarsa acınası hâlleri var demektir.
“Saray” diye imâ ettikleri. Cumhurbaşkanlığı makamıdır. “Saray” utandırıcı bir kelimeymiş gibi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için sürekli bunu tekrar etmekteler. Bir CHP genel başkan yardımcısı bu yakınlarda “susturun şu hanımı!” derken nasıl ki Bülent Ecevit’in o meşhur sabıkalı cümlesine gönderme yaptıysa “Saray” kelimesiyle de Osmanlı Sultanlarının devleti yönettikleri mekâna kinaye yapmakta imaj karalamasına gitmekteler, Osmanlı nefreti dile getirilmektedir. Bu zihniyet için, Osmanlı sarayının varlığı suçtur. Türkiye’nin kabul salonu, misafir odası demek olan bir Külliye yapmak da suçtur. Fakat, Fransa İngiltere, Hollanda… Japonya’da saraylar olması medeniyettir. O saraylarda kabul edilmek şereftir. Adı “Elize” olunca ağzın suyu akar, “Topkapı” olunca öfkeler basar.
CHP zihniyeti, ıslah olmamıştır, bugün de milletin dilinden ve gönlünden uzaktır.
“Devletin kurumları” derken de MİT kastedilmektedir. Ancak bunu açıkça ve cesaretle ifade edemiyorlar. İddiaları o ki CHP’de doğan şu kargaşa, hesaplaşma, itham ve iddialar, Cumhurbaşkanlığıyla ona bağlı MİT’in eseridir.
Böyle bir teşebbüsün ahlâka mugayir olması bir kenara, aynı zamanda akla ziyandır. Bu ülke demokrasi ile idare edilmiyor mu? Memleketimizde çok partili hayat yok mu? Seçimler yapılmıyor mu? Partiler seçime girmiyor mu? Cevap, kaçınılmaz şekilde “evet” olduğuna göre sistem gereği seçimi kazanan parti iktidar, kazanamayan en büyük parti de ana muhalefet partisidir. Öyle ise AK Parti, Cumhurbaşkanlığı ve MİT üzerinden neden, niçin ve hangi kâr adına ana muhalefet partisini, yıkmaya, parçalamaya uğraşsın? Böyle bir niyet ve teşebbüs, ortaya çıkmaz mı, tarih yazmaz mı? Yapanları utandırma mı?
Bu söz, tamamen ham hayal ve kendini avutmadır. Beceriksizliği başkasına yıkmadır.
Sn. Muharrem İnce’nin söyledikleri orada:
-Genel başkanın mutfağında bir çete var. Bu çete, şahsıma komplo kurmuştur. Bana 24 Haziran’da iftira atanlar bu çetedir! Genel Başkan, yoldan bu çamuru temizlemelidir! Yoksa temiz siyaset yapılamaz!..
Yazdırdığı haberi Türkiye gündemine oturan internet sitesi sahibi, kaynağının bir CHP’li olduğunu söylemektedir. Onu Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bildiğini iddia etmektedir. “Saraya hangi CHP’li gitti?” sorusunun akıbeti beklenirken, CHP yönetimi ve CHP’liler, soğukkanlılıkla bunu araştıracağına başka yerlere suç yüklemeye kalkışması kendilerine sadece kaybettirir.
Gözden kaçmayan şudur. Ana muhalefet partisi, bu olayla ve hiç beklenmedik bir zamanda bir iç hesaplaşma sürecine girmiştir. Muharrem İnce, yakaladığı rüzgârı iyi kullanacak, sahaya inecek ve kurultaya hazırlanacaktır. Bir daha böyle bir fırsat bulması mümkün değildir. Kurultayın kavga-dövüş içinde geçeceğini, sandalyelerin havada uçuşacağını genel başkan her vesileyle haber vermekte. O hâlde ve bu olanlardan sonra kurultay tarihi erkene alınır mı bilmiyoruz. Mücadelenin sadece Kılıçdaroğlu-İnce arasında geçip geçmeyeceği de bugünden belli değildir. Belki bu kavga, bu süreç Ekrem İmamoğlu’nu parlatmak adına hazırlanmıştır. Şayet bir oyun varsa o oyun, burada kotarılmıyor. Bir kaset kumpasıyla Deniz Baykal’ı devirenler, en iyi gününde olmasına rağmen beklediklerini bulamadıkları için Kemal Kılıçdaroğlu’na da tezgâh kurmuş olabilirler.
Hani “men dakka dukka!” diye bir deyim vardır. “Çalma kapıyı, çalarlar kapını.” Veya “kim ne ekerse onu biçer” yahut “rüzgâr eken fırtına biçer” demektir. Milletle amentü, duygu ve gönül kopukluğu olunca yol, işte buraya çıkmaz sokağa çıkmakta!
Ek cümle:
CHP, “saray” kelimesinden rahatsız olurken “kurultay”ı kabullenmiştir. “Kurultai” Moğolca bir kelimedir. Hâlbuki ne Frenkçe kongre, ne Moğolca kurultay.
Onların karşılığı “şûra”dır.
İstişare yapılan meclise denir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.