SİVİL ANAYASA YAPMA MECBURİYETİ

A -
A +
Değerli okuyucularımız da değerli seyircilerimiz de bilir ki "2023’e sivil anayasa ile girelim!" diye yıllardan beri sütunumuzdan ve ekranlardan irade sahiplerine çağrı yapmaktayız.
Bu sebeple Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın 1 Şubat 2021 Akşamındaki konuşmasında "yeni bir sivil anayasa yapmalıyız. 2023’e sivil bir anayasa ile girmeliyiz. Ne kadar değişiklik yaparsak yapalım 1982 Anayasasına sinmiş olan darbe ruhunu ve darbe tesirini ortadan kaldıramıyoruz!" sözlerini, büyük bir memnuniyetle karşıladık. Dedikleri sanki bizim yılladır tükettiğimiz nefes ve akıttığımız mürekkebe cevaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu tespit ve teklifi yaparken davetli olduğumuz bir televizyon programına iştirak için yoldaydık. Naklettiğimiz sözü işittiğimiz o ân "günün manşeti sivil anayasadır!" diye bir tweet attık. Hakikaten de öyle oldu. Pazartesi akşamı TV’lerin tartışma programlarında zirveye bu mevzu oturdu. Çok uzun süre gündemdeki önceliğini korumaya devam eder.
Türkiye’de onca değişikliğe rağmen ne ayıptır ki hâlâ "darbe ruh ve tesiri"ni inatla muhafaza eden 1982 Anayasası yürürlüktedir!
Bu anayasayı, 12 Eylül 1980 Darbesini yapan askerî cunta hazırlattı. Prof. Orhan Aldıkaçtı, kaleme almıştır. 1982’de de silahların gölgesinde yapılan bir referandumla da kabul edilip mer’iyyete girdi. Garabete bakmalı ki darbe lideri ve el’an defacto biçimde devlet başkanlığı yapan General Kenan Evren de bu emrivaki durumdan meşru Cumhurbaşkanlığına geçebilmek için kendisini de halk oylamasına dâhil etti. Doğru olan, elbette iki ayrı zarfla halka tercihini sormaktı ama “40 katır mı 40 satır mı?” dayatmasıyla halktan kestirmeden destek almak daha işe gelmişti.
7 Kasım 1982’de böyle bir havada yapılan bu halk oylamasında boynu bükük olmasa da tedirgin millet, yüzde 91,37 reyle istenen cevaba "evet" dedi. Böylece o da 27 Mayıs 1960 Darbesinin mahsulü olan 1961 Anayasası, yürürlükten kalkmış, onun yerini "1982 Anayasası almıştı. Mezkûr anayasa, vatandaşın hayatına karıştıktan bir sene sonra 7 Kasım 1983’te yapılan MV genel seçimlerini, 400 vekilliğin 211’ini elde eden Anavatan Partisi kazandı. ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, reformculuğunu ispatladıktan, vaziyete hâkim olduktan sonra 17 Mayıs 1987’de 1982 Anayasası ilk değişikliği gördü. Bunu, bilahare muhtelif iktidar ve yasama dönemlerinde olmak üzere 20 anayasa değişikliği takip edecektir. Son değişiklik 10 Aralık 2016’dır.
Vaziyete bakmalı ki 21 kere değiştirilmiş, 2 kere referandumdan geçmiş olmasına rağmen bugün Cumhurbaşkanı, bizzat açıklıyor ki 1982 Anayasasında darbe ruhu ve tesiri devam etmektedir. Çatı vasfındaki bu kanuna 1876’da Kanun-ı Esâsi, 1924’te Teşkilât-ı Esâsiye Kanunu, 1961 ve 1980’de Anayasa adı verilmiştir. Resmettiğimiz şu vaziyet; olan ve artık yama kabul etmez bir "teşkilat kanunu"nun değiştirilmesi, ülkemiz için bir ihtiyaç, ihtiyaçtan da öte mecburiyettir. Mademki 2023 Büyük Türkiye Kızılelması’dır o hâlde bu kusurlu anayasadan kurtularak milletimize ve devletimize yakışır ve istikbalimizi inşa etmekte yol gösterici olacak sivil bir anayasa yapılmalıdır.
Yeni anayasayı yapacak olan TBMM’dir. Milletvekilleridir. Yasama organında bir mutfak çalışması yapıldıktan sonra Kanaat Önderleri, STK’lar, Üniversite ve görüşü alınması gereken herkes ve her müesseseden faydalanılır.
Yapılacak çalışmanın partiler üstü olmasına hassasiyet gösterilmeli, bu mevzuda gündelik politik ihtilaflardan uzak durulmalıdır. Anayasa bir parti, ittifak ve iktidar meşguliyeti değil millet, devlet ve istikbal işidir. Bu itibarla encümenlerin kurulmasında seçici olmalı, çatışmacı değil uzlaşmacı dil kullanılmalıdır. Tabiî ki sözünü ettiğimiz son sivil anayasa çoktan yapılmış olmalıydı. Buna rağmen zararın neresinden dönülse kârdır. 2023’e daha zaman var. Yeni bir anayasa en geç 6 ay içinde rahatlıkla tesis edilebilir.
Soru şudur: Partiler veya ittifaklar arası anlaşma olmazsa ne olur? Muhakkak makul ve orta yol bulunarak herkesi kucaklayan bir anayasa yapılmalıdır. Hedef budur. Ama eğer anlaşma olmazsa ne olur? O zaman referandum devreye girer. Anayasa değişikliğine dair çalışmaları, halkın bilgi ve tasvibine sunmak Cumhurbaşkanının salahiyetleri cümlesindendir. Demek oluyor ki her hâl-ü kârda 2023’e sivil bir anayasa ile gireceğiz.
Böyle bir referandum daha evvel yapılabileceği gibi en geç 2023 Haziran’ındaki Milletvekili Seçimlerinde iki ayrı sandık ve iki ayrı zarfla da mümkün olabilir.
Son sözümüz şudur:
İyi anayasa, çok maddeli anayasa değildir. Metni, maddelere boğmaya gerek yok. Yapılacak anayasamız, kısa, net, az-öz olmalıdır. 40 madde, devletin esas teşkilatını şekillendirmeye yeter.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.