“Kaleci yok ki…”

A -
A +

Şenol Güneş’in Sporting maçında dudağını okuyanlar “Kaleci yok ki” dediğini tespit etmişti. Kaleci yoksa Töre var!

Çok ilginç.        
Hadi, klasik ev sahibi başlangıç baskısı dedik.     
Ama dakikalar ilerledi, Beşiktaş’ın hızında hiçbir şey değişmedi.
Sosa vuruyor, Muslera çıkarıyor.
Gomez vuruyor, Muslera çıkarıyor.
İsmail vuruyor (evet İsmail!), Muslera çıkarıyor.
Gomez bir daha vuruyor, Muslera çıkarıyor.
Beşiktaş bekleriyle rakip sahada… 
Yani Tolga koltuk değnekleriyle kalede dikilseymiş, değişen bir şey olmayacakmış!
Bunca yıldır izliyoruz, Galatasaray’ın bu kadar  sadece savunduğu  bir maç hatırlamıyorum.
İki hücum silahından biri Burak da sakatlanıp çıkınca gardı tamamen düştü.
Özetle, Muslera ve Olcan'ın direnişiyle Galatasaray ilk yarıda gol yemedi!

Şenol Güneş’in Sporting maçında dudağını okuyanlar “Kaleci yok ki” dediğini tespit etmişti. 
Doğru demiş.
Galatasaray’ın gol atma ihtimali, rakip kalecinin bir “futbol sarsaklığına” kalmıştı; o oldu!
Ama şans da bir yere kadardı.
Gomez ateşledi, Töre yaktı, tören liderlikle bitti.
Bu galibiyet yeni bir “Fevzi vakasını” da önlemiş oldu.
Beşiktaş yenilseydi bugün Günay diye bir kaleci yoktu.

Artık Beşiktaş kaleci, Galatasaray “Bu takım nasıl düzelir?” arayışına başlamalı bir an önce…

Bu hengâmede hakem için söyleyecek bir şey yok, temiz bitirdi.

MAÇIN ADAMI

İsmail Köybaşı

KIRILMA ANI

 Töre’nin girişi

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.