Umut iyi bir kahvaltı ama kötü bir akşam yemeğidir

Ligde ve Avrupa’da yenilmeyen, özellikle UEFA Ligi maçlarında fırtına gibi esen Osmanlıspor, tam bir baş belası takım… Her hattında hangi tip oyuncuya ihtiyaç varsa, ondan var!
Özellikle hücum hattı, deplasman maçlarına göre kurgulanmış gibi…
Birçok takımı kendi saha ve seyircisi önünde şoka sokacak adamlarla dolu…
Aminu, NDiaye, Webo… 
Özellikle maçın adamı NDiaye, rakip savunmaların uykusunu kaçıracak cinsten… 
Geçen yıllarda yumuşak karnı olan kaleyi de bu ligin en iyi yabancı kalecilerinden Karcemarskas’a teslim eden Osmanlıspor, şahane bir takım olmuş özetle...
Mustafa Reşit Akçay futbolu bilerek kurgulayan, bilerek icra eden, bilerek konuşan bir adam...
Nasıl derler; tam bir “emekçi.”
Ama bu piyasada gündem olanlardan ona pek sıra gelmiyor.

Trabzonspor’a Allah şifa versin.
Daha üçüncü hafta ve Gaziantep yenilgisinden sonra düzelen bir şey yok.
Bir büyük takımın bütün sezonda alacağı yenilgi sayısına üç haftada ulaştılar!
Eksi averaja düşmüş bir Trabzonspor, emeği geçenlere teşekkür eder.

Biraz Castillo, biraz Mehmet…
İlk yarıda oynayan Güray ve ikinci yarıda giren Muhammet’in çabaları…
Bu kadar.
Trabzonspor’un doksan dakikada bulduğu bir iki pozisyonu da Suk harcadı.
Diyeceksin ki Mustafa Yumlu’nun kanat oynadığı takımda hangi orta ile pozisyon bulacaksın?
Doğrudur.
Takımda Ersun Yanal futbolundan eser yok.
Bu futbolcu grubunu nasıl “takım” yapacağını düşünmeden önce, dün, “üçüncü haftanın sonunda kovulacak bir skor” almadığına şükretsin!
Yazık ki ne yazık.

Her sezon umutlarını devretmekten yorgun düşmüş olan Trabzonspor taraftarını yeni bir fedakârlık bekliyor artık; “Seneye inşallah!”

MAÇIN ADAMI

Alioune Ndiaye

Ne “zarif” bir adam… 
Kendi yemeğini kendisi yaptı dün; Okay’dan kaptığı topla defansı ipe dizip golünü attı.