Rengârenk bir derbi

Derbiye yakışan bir mücadeleydi. Tempo ve heyecanı yüksek, kartları bol, gollü ve tartışılan hakem kararlarıyla hakiki bir derbi…

¥ Sürpriz isimlerin yer aldığı dev maç, Beşiktaş’ın fırtına gibi girişiyle başladı. On dakika göz açtırmadı Kartal… Galatasaray dengeyi sağladıktan sonra iki kaleye de gidip geldi top…
¥ Derken Marcao’nun derbiyi “renklendirdiği” dakikalar başladı. Önce kaleciye vereyim diye topu Larin’e pas olarak attı; Kanadalı bomboş sürdüğü topu üstten dışarı gönderdi. Demek ki Larin’in gol atabilmesi için arka direkte olması lazım!
¥ Marcao bu kez, rakip ceza sahası üstünde Beşiktaşlılardan seken topu gelişine şutladı; Atiba çizgiden çıkardı.
¥ Marcao’nun mesaisi devam ediyordu; Atiba’ya faul yaptı, Bahattin Duran, Atiba aleyhine bayrak gösterdi. (Aynı hatayı, Dünya Kupası yarı finali yöneten öteki çizgi hakemi Tarık Ongun da yaptı; Diagne - Larin pozisyonunda yanlış faul vererek.)
¥ Neden sahada olduğuna şaşırdığımız Şener’in sakatlanıp çıkması ve Linnes’in girmesiyle Galatasaray “normale” döndü. Devre bitti.
¥ İkinci yarıda iki takımın dengeli futbolu Diagne’nin kırmızı kart görmesiyle bozuldu. Artık Cimbom’un işi kontratağa kalmıştı.
¥ Fatih Terim ağır adamları Belhanda ile Arda’yı çıkarıp Donk ile Babel’i sahaya sürerek maçtan kopmakta olan takımını “yamamaya” çalıştı. Pozisyonlar da buldu.
¥ Ama 78. dakikada Galatasaray ceza sahasında “serseri bir topa” dokunan Josef gecenin kahramanı oldu. Ve üçe bir durumda  N’Koudou derbiyi mühürledi.
¥ Neticede, hakemlerin çok konuşulacağı, çizgide iki genç Rıdvan ile Oğulcan’ın tatlı rekabeti, sarı kartı bulunduğu için Sergen Yalçın’ın on bir kişilik avantajını kaybetmemek için oyundan aldığı Ghezzal, Atiba ve Taylan’ın “sağlam” oynadığı bir derbiyi geride bıraktık.

MAÇIN ADAMI: Atiba Hutchinson