Kadıköy’de sıradan bir akşam
> Altay, Valencia, Mert Hakan sakat; Zajc, Novak, İrfan Can cezalı; Sosa ise Pereira’dan vetolu… Elde var, sakatlıktan dönen Luiz Gustavo… Crespo ile birlikte ön liberoda… Lüks mü? Risk mi? Eh, ligin dibindeki Rizespor maçı için kadro değerlendirmesi yapacak zaman değildi.
> Nitekim, Berisha ile bir net fırsat harcayıp Umar Aminu’nun ayağından bir de tehlike atlattıktan sonra golü buldu Fenerbahçe ilk çeyrek dolmadan… Uruguaylı Rossi sağdan ortaladı, Alman Berisha kafayı yapıştırdı, ilk yarının tek golü kayda geçti.
> Devreye kadar al gülüm ver gülüm, hatta Fenerbahçe hücumcuları ileride çok da pres yapmayınca, Luiz Gustavo - Crespo “sigortasına” rağmen, arada Rizespor’un bulduğu bir iki fırsat ile geçti 45 dakika.
> Son yarım saatte Crespo’nun çıkması ve Serdar Dursun’un oyuna girmesi işi çözdü. Önce, Szalai’nin soldan ortasına ayak koydu, tabelayı rahatlattı golcü forvet. (Bu cümleyi unutmayın, çünkü tekrar edeceğim.) Sonra, Sosa’nın Alper’den kaptığı topu sert bir şutla Rizespor ağlarına yollayarak Fenerbahçe’nin sezondaki en farklı sonucuna imza attı.
> Maç biterken Szalai soldan ortaladı, Serdar Dursun ayak koydu, attığı ilk golün kopyasını çıkardı, skoru farka taşıdı.
> Fenerbahçe taraftarı oynanan futboldan memnun kaldı mı, bilmiyoruz. Ama Rize karşısındaki bu futbolun Eintracht Frankfurt maçı için yeterli olup olmayacağından şüpheliyiz.
> Dünkü maç sonunda, dünyanın bildiğini Vitor Pereira da öğrenmiştir umarız; Mesut Özil sakat değilse yeri kulübe değil, sahadır.
MAÇIN ADAMI: Serdar Dursun