İnanın şaka gibiydi!..

 “Doktor Bey, geçen geldiğinizde görüşüp anlaşmıştık. Bu sebeple hastaya randevu vermişler”

 

 

Dünkü hatırama devam ediyorum...

Polikliniğimizi ziyarete gelen ve "doktor bey" ile tanışıp çalışabileceğimizi söylediğimizin üzerinden birkaç gün geçmişti…

Biz de artık polikliniğimizde bir nöroşirürji uzmanı çalışmaya başladı diyerek hasta randevusu oluşturduk.

Bel fıtığından mustarip hastaya randevu verdik. Hastamız kliniğe gelirken asistan arkadaş da söz konusu doktoru aramış. "Hasta geldiğini, kendisinin polikliniğe beklendiğini" söylemiş...

Karşıdaki ses şaşırmış. Sonra nereden aradığımızı sormuş. Asistan arkadaş durumu izah edince doktor bey kliniğin yetkilisi ile görüşmek istediğini belirtmiş.

Asistan arkadaş durumu gelip bana anlatınca “peki” deyip ben aradım:

“Merhaba dedim, ismimi söyleyerek. “Merhaba” dedikten sonra beni şoke eden bir açıklamada bulundu:

“Doktor Bey, o gün size ziyarete gelen ve kartvizit bırakan kişi sahte doktor... Doktor filan değil. Gerçek olan doktor benim!..”

Nasıl şaşırdığımı anlatamam. “Kusura bakmayın, anlayamadım” dedim:

“Doktor Bey, size gelen görüştüğünüz kişi benim hastalarımdan birisi ve ayrıca psikolojik sorunları var. Gittiği yere benim kartlarımı bırakıyor ve gerçekten zor durumda kalıyorum.”

-Ciddi misiniz dedim. O gelen kişi doktor değil mi? Şaka gibi!..

-Tıbbiye 4. sınıfa kadar okumuş. Gittiği yerde bu bildiklerinden faydalanıyor. Hiç falso vermiyor. Sakın siz kendinizi kandırılmış zannetmeyin. Kaç doktor arkadaşı böyle dolandırdı...

Ne diyeceğimi bilemedim:

-Çok üzüldüm. Özür dilerim. Sizi de rahatsız ettik, dedim.

-Sizinki bir şey değil, dedi. Ben kaç defa ölümden döndüm. Evli bekâr fark etmeden kaç bayana kartvizitimi vererek, arkadaşlık teklif etmiş. Hatta birkaçında eşleri belinde tabancalarla karşıma dikildiler. Beni ölümle tehdit ettiler. Ancak eşleriyle yüzleşerek konuştukları kişinin ben olmadığımı anladıklarında gerçek anlaşıldı.

-Şikâyet etmek, polisiye tedbirler filan çare olmadı mı?

-Biliyorsunuz ki raporlu olanlar bir şekilde işin içinden sıyrılabiliyor, dedi.

Ben şaşkın o üzgün hâlde birbirimize iyi günler dileyerek hakkımızı helal ederek telefonları kapattık...