​Dirilmemiz için daha ne desinler?

A -
A +

Sonunda bu da oldu ve ABD 6. Filosuna ait bir uçak gemisindeki uçakların görüntüleri eşliğinde, aba altından sopa gösteren bir mesaj yayınlandı.

Mesajda aynen şu ifadeler var: ‘İki şey birbiri ile çok iyi gider: Yunan’ın tabiatı ve Amerikan gücü’

​Dirilmemiz için daha ne desinler?

Kim mi yayınladı?

Atina’nın ABD Büyükelçiliği sosyal medya hesabından bizzat yayınladı.

Hoş, 15 Temmuz öncesi beyzbol sopası göstererek işaret fişeğini ateşleyen bir de başkanları vardı ama o sopa, 15 Temmuz gecesi Başkan’ın makam odasından alınarak beyzbol sahasına geri gönderildi.

Geçtiğimiz haftalarda aynı ABD, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik uygulanan silah ambargosunu kaldırmış, bununla da iktifa etmeyerek Rum ordusunu kardeş ordu ilan etmişti.

Üç hafta evvel ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, hududumuzun 30 km ötesindeki Erivan’da sahte gözyaşları ile oy bezirganlığı yapıyor, diasporaya göz kırpıyor ve ceddimizi sözde soykırımcı ilan ediyordu.

Daha bu yılın temmuz ayında MİT tarafından öldürülen üç önemli elebaşı için ABD yine taziye mesajı yayınlamış ve şöyle demişti: ‘Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutan Yardımcısı Salwa Yusuf (Ciyan Afrin) 2 kadın savaşçı ile birlikte 22 Temmuz 2022’de Suriye’nin Kamışlı kentinde düzenlenen bir saldırıda öldürüldü. Salwa, 2017’den bu yana, IŞİD’e karşı savaşan güçleri yöneten kritik bir SDG lideriydi. CENTCOM olarak bu 3 SDG savaşçısının ailelerine, halkına başsağlığı diliyoruz’

Yanılmadınız, savaşçı dedikleri elinde evladımızın kanı olan teröristler ve bunlara ağıt yakan, kâğıt üzerindeki müttefikimiz ABD.

Keza birkaç hafta önce de Suriye sahasında öldürülen teröristler için ve üstelik mesajı daha iyi anlayabilelim diye Türkçe taziye mesajı yayınlandılar.

Bu mesajda da ‘SDG ortaklarımız, Suriye'de Al Hol'den kaçmaya çalışan IŞİD kolaylaştırıcıları tarafından 2 kayıp verdi. Başsağlığı dileklerimizi iletiyor ve bu kritik görevde ortaklarımızı destekleme kararlılığımızı sürdürüyoruz.’ diyorlardı.

Bitti mi?

Hayır, 12 Ekim 2021 tarihinde ise ABD’nin Washington Times isimli internet sitesinde ‘Büyük ve hâlâ sona ermemiş savaş: İnebahtı Deniz Harbini hatırla’ başlığı ile bir yazı yayınlandı.

Onlar hatırlamaya ve hatırlatmaya devam ededursunlar, biz birkaç yıl önce 6-8 Ekim tarihinde şehirlerimizin yağmalandığı, insanlarımızın katledildiği, Yasin Börü’nün kafasının taşlarla ezildiği olayları dahi unutmuşuz, milleti sokağa döken caniye serbestiyet peşinde koşuyoruz.

Hem de demokrasi adına.

​Dirilmemiz için daha ne desinler?

Devam edelim

Yine 15 Temmuz darbe girişiminin sadece birkaç ay sonrasında, 13 Ekim 2016 tarihinde, Teksas Senatörü Ted Cruz başta olmak üzere birçokları ‘Güçlü, Cesur, Hazır’ başlığı ile ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 241’inci kuruluş yıl dönümleri münasebetiyle bir paylaşım yapmış, paylaşımlarında Osmanlı Türkü’nün bayrağını karşılarında mücadele eden düşmanın bayrağı olarak konumlandırmışlardı.

​Dirilmemiz için daha ne desinler?

Tarlalar hâlâ sürülme telaşında

Vermiş olduğum misalleri çoğaltmak mümkün.

Şimdi de KKTC Parlamentosunda bir vekil, âdeta Rum ağzı ile konuşmalar yapınca aklıma ‘Elimden geleni yapıyorum ama bir yere kadar. Bizim tarlayı çok önceden sürmüşler’ diyen merhum Muhsin Yazıcıoğlu geldi.

Şimdilerde de birileri hâlâ ‘sevgili gençlerelinize bedava oyun konsolu vereceğim’ diyerek tarla sürmeye devam ediyor.

Aynı kafa ‘merak etmeyin, mezun olduğunuzda hepinizi muhtarlıklarda evrak kâtibi yapacağım’ diyerek idealsizleştirmeye ve gençlerimizi yeni dünya düzeninin çağdaş! köleleri yapmaya çalışıyor.

Gün geçmiyor ki pizzacı ya da benzinlikte pompacı olmaya karar vererek, ülkesini terk etmek isteyen gençlerimize dair kurgu ya da gerçek görüntüler paylaşılmasın.

Hâlbuki bu ülkede okuyan üniversite talebeleri daha dün, refah peşinde değil, Rum ağzı ile konuşan sözde vekilin ülkesi olan KKTC’de, Erenköy direnişine gidebilmek için takalar ve gemiler ile Erenköy’e gitmeye gayret ediyorlardı.

Bugün gençlerimizin eline oyun konsolu vererek, tarlayı sürme gayretinde olan müstevli kafalıların çabaları sonuç verirse, ne Erenköy direnişini bilen gencimiz kalacak ne de İnebahtı’da yakılan donanmamızı.

Oysa tüm bunlar yaşanırken, bu kuşatmayı önünde sonunda yararak çöpe atacak tarafın bizler olacağını, ısrarla millete anlatmamız lazım gelir.

Varsın birileri gençlerimizi hazcılığın zirvesine taşımak maksadıyla kendi mesajlarını veredursun, varsın siyasi ikbal uğruna kapılarda bekleşen nikbetleri bize ‘ya bunlara ne diyeceksiniz, siz mücadele ederken bu düşkünler ikbal peşindeler, siz neyin mücadelesini verdiğinizi sanıyorsunuz?’ diye gösteredursunlar.

Sadakatimiz de mücadelemiz de coğrafyamızın bir bütün olarak salahı ve felahı düşüncesinden gayri hiçbir şeye değildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.