Nesimi'nin mezarı için Azerbaycan harekete geçti! Suriye'den taşınması gündemde

Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Nesimi'nin mezarı için Azerbaycan harekete geçti! Suriye'den taşınması gündemde
Suriye, Azerbaycan, Halep, Haber
Dünya Haberleri  / HABER MERKEZİ

Esad rejiminin devrilmesinin ardından hakkında yıkıldı iddiası ortaya atılan, ancak asılsız çıkan İmadeddin Nesimi'nin mezarı hakkında Azerbaycan harekete geçti. Suriye'den Azerbaycan'a getirilmesinin planlandığı ifade edildi.

Esad rejiminin devrilmesiyle gündeme gelen Nesimi'nin mezarı hakkında yeni bir gelişme dikkat çekti. 

Öyle ki Suriyeli muhalif grupların mezarı yıktığı iddia edilmiş, ancak iddiaların asılsız olduğu ortaya çıkmıştı.

TRT Avaz'ın haberine göre, Azerbaycanlı yetkililerin, Nesimi'nin mezarının taşınması için Suriye ile temas kurduğu bildirildi.

Nesimi'nin mezarı için Azerbaycan harekete geçti! Suriye'den taşınması gündemde - 1. Resim

İmadeddin Nesimi'nin mezarı Halep'de bulunuyor. Mezar, bölgede yaşanan silahlı çatışmalar sırasında diğer binalar ve mezarlar gibi hasar almıştı.

AZERBAYCAN'DA NESİMİ SEVGİSİ

Azerbaycan tarafından önem verilen şairlerden olan Nesimi'nin mezarını Haydar Aliyev Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri olduğu dönemde ziyaret etmişti. 1970 yılında Suriye Arap Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyarette Nesimi'nin mezarına da bakım çalışması yapılmıştı.

Nesimi'nin mezarı için Azerbaycan harekete geçti! Suriye'den taşınması gündemde - 2. Resim

Haydar Aliyev'in sonraki yıllarda mezarı ziyaret ettiği de biliniyor. 2019 yılında İmadeddin Nesimi'nin 650. doğum yıldönümü Azerbaycan Cumhuriyeti'nde devlet düzeyinde geniş çapta kutlandı.

NESİMİ KİMDİR?

Hurûfîlikle adı anılan şair Nesimî hakkında tarihçiler kısaca şunları söylüyor:

Başlangıçta Sünni yolunda olduğundan ve zaman zaman takiyye yapmasından dolayı bir kısım Ehl-i Sünnet ulemâ tarafından övülmüştür. Onun tam adı Ömer İmâdüddin Nesimî’dir. Şiirlerinde “Nesimî” mahlasını kullanan şairin hayatı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Doğum yeri ve tarihi belli değildir. İran kaynakları Şiraz ya da Şirvan’da, XVI. yüzyıl Osmanlı tezkirecilerinden Âşık Çelebi, Diyarbekir’de, Latîfî ise Bağdat’ta (Nesîm nahiyesi) dünyaya geldiğini söylemektedir. Nesimî ile aynı dönemde yaşayan İbni Hacer el-Askalânî onu Tebrizli gösterir. Türkmen asıllıdır. Bunun yanında Arap olduğunu söyleyenler de vardır.

Nesimî’nin yaşadığı çevre genelde, İmamiyye, İsnâaşeriyye ve Caferiyye mezhebi mensuplarından oluştuğu ve bu çevrelerde “Ömer” ismi sevilmediği için, “Ömer” adını kullanmamıştır. Bunun yerine “Dinin direği” anlamındaki “İmâdüddin” mahlasını tercih etmiştir.

Nesimî, başlangıçta Şeyh Şibli’nin müritlerinden idi. Güçlü bir şairdi. Şirvan’a gittiğinde orada Fazlullah Hurûfî ile tanışması Nesimî’nin hayatında büyük bir dönüm noktası oldu. Fazlullah’ın görüşleri kendisini bambaşka bir kimliğe soktu. Nesimî, İslam dininin hemen hemen bütün şartlarını üstadı Fazlullah’ın etkisiyle Hurûfî sistematiği içinde yorumlayarak onlara yeni anlamlar kattı.

Fazlullah’ın 1394 yılında öldürülmesi üzerine, diğer takipçileri gibi Nesimî de üstadının yolunu ve fikirlerini yaymak üzere hayatının sonuna kadar sürecek olan seyahatlerine başlamıştır. İran ve civarından başka Irak’ı, Suriye’yi, doğu, batı ve güney Anadolu’yu dolaşmıştır.

Nesimî, I. Murad Han devrinde Bursa’ya gelmiş fakat burada iyi karşılanmamıştır. Osmanlı ulemasının onun bozuk düşüncelerinden haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Ardından Hacı Bayram-ı Velî ile görüşmek için Ankara’ya gitmiştir. Ancak Hurûfîlikle ilgili fikirleri sebebiyle şeyhin huzuruna da kabul edilmemiştir. Dolayısıyla Anadolu’da fikirlerini yayacak ortam bulamayan Nesimî, o tarihte Hurûfîlerin Suriye’deki en önemli merkezi olan Halep’e gitmek zorunda kalmıştır.

Nesimî, bilhassa şairlik gücünü fikirlerini yaymak için kullandı. “Yaradanın insan yüzünde tecelli etmesi” ve “vücudun bütün organlarını harflerle izah” gibi fikirleri Sünnî çevrelerde tepkiyle karşılandı.

Halep ulemâsı, onun ulûhiyyet iddia ettiğini, görüşlerinin İslâm’a aykırı olduğunu ileri sürerek öldürülmesi için fetva verdi. Bu fetva, Memlûk Sultanı el-Melikü’l-Müeyyed Şeyh el-Mahmûdî’nin onayını alan saltanat nâibi Emîr Yeşbek tarafından boynu vurulup derisi yüzülmek suretiyle uygulandı. (1417)

Kaynak: HABER MERKEZİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...