INTER-FİORENTİNA MAÇI HANGİ KANALDA?
Milano’daki Giuseppe Meazza Stadyumu’nda oynanacak Inter-Fiorentina maçı S Sport 2, S Sport Plus ve Tivibu Spor 1 kanallarından canlı olarak yayınlanacak.
Karşılaşma şifreli olarak ekranlara getirilecek.INTER-FİORENTİNA MAÇI SAAT KAÇTA?
Haftanın dikkat çeken mücadelesi olan Inter-Fiorentina maçı bu akşam 22.45’te başlayacak.
Ev sahibi Inter geçtiğimiz hafta Napoli karşısında aldığı mağlubiyetin ardından taraftarı önünde kazanarak liderlik yarışına yeniden dahil olmayı hedefliyor. Konuk ekip Fiorentina ise düşme hattından uzaklaşmak için sahadan puan ya da puanlarla ayrılmak istiyor.HAKAN ÇALHANOĞLU İLK 11'DE Mİ?
Bu akşamki Inter-Fiorentina maçında Çalhanoğlu’nun ilk 11’de sahaya çıkması bekleniyor.
INTER-FİORENTİNA MUHTEMEL 11
Inter:
J. Martínez, Akanji, Acerbi, Bastoni, Dumfries, Barella, Hakan Çalhanoğlu, Sučić, Dimarco, Bonny, Lautaro MartínezFiorentina:
De Gea, Pongračić, Marí, Ranieri, Dodô, Mandragora, Caviglia, Fagioli, Gosens, Kean, Guðmundsson#r-1156231,1156140,1154539#

Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde kurulan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi için resmî açılış töreni düzenlendi.
Tesisin açılış töreninde seri üretime giren Altay Tanklarının teslimatları da yapıldı.
İsrail basını, Türkiye'nin yerli ana muharebe tankı
Altay
'ı manşetlerine taşıdı."TÜRKLER TEHLİKELİ BİR TANK ÜRETİYOR"
Maariv gazetesi,
"Türkiye en büyük güçler arasına katılıyor"
ifadeleriyle Altay'ı"tehlikeli bir tank"
olarak nitelendirdi.Türkiye'nin 100 yıllık hayali olan milli ana muharebe tankı Altay, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı törenle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girdi.
Altay tankı İsrail basınının da yakın takibinde. Maariv Gazetesi,
"En büyük güçlere katılıyor: Türkiye tehlikeli bir tank üretiyor"
başlıklı dikkat çeken haberinde, 20 yılı aşkın bir araştırma ve geliştirme projesinin ardından, Türk ordusunun yerli üretim ana muharebe tanklarına kavuştuğu bildirildi.İsrailli gazete, Altay tankının hem sahada önemli bir araç hem de endüstriyel bağımsızlık sembolü olduğunu, Türkiye'nin bağımsız savunma sanayisini temsil ettiğini belirtti.
TÜRKİYE'NİN İLK YERLİ ANA MUHAREBE TANKI
Ülkemiz, Altay modeli ana muharebe tanklarının ilk partisinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslimatına hazırlanıyor.
Habere göre bu teslimat,
ülkenin uzun vadeli hedefi olan savunma sanayi bağımsızlığı yolundaki önemli bir dönüm noktasını teşkil ediyor.Maariv, Altay tankının özelliklerine haberinde geniş yer verdi. Haberde, "BMC tarafından Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda geliştirilen Altay Projesi, 20 yılı aşkın süren araştırma, geliştirme, test ve sanayi iş birliğini kapsıyor. Altay, Türkiye'nin ilk yerli ana muharebe tankı olup, TSK envanterindeki M48 ve M60 serilerinin yerini alacak." ifadeleri kullanıldı.
İsrailli gazete Altay hakkında ek olarak şunları söyledi: "Altay, üçüncü nesil ve üzeri bir tank olup, 65 ton ağırlığında ve 120 mm çapında L/55 düz namlulu top ile donatılmıştır. Bu top, NATO standartlarına ve yerli mühimmatlara uygundur ve TANOK lazer güdümlü füze de kullanabilmektedir."
Habere göre, Altay Projesi, sahadaki rolünün ötesinde stratejik bir öneme de sahip. Türkiye'nin savunma sanayisinin olgunluğunu ve yabancı tedarikçilere bağımlılığı azaltma kararlılığını temsil ediyor.
#r-1156119,1156075#
Maariv, Altay tankının önemine ilişkin,
"Altay hem sahada bir varlık hem de endüstriyel bağımsızlığın bir simgesi, neredeyse 20 yıl gibi kısa bir sürede bağımsızlığa ulaşan bir savunma sanayi ürünü"
ifadelerini kullandı.İsrailli gazete, Altay tankının aktif hizmete girmesiyle Türkiye'nin, temelinden ana muharebe tanklarını küresel ölçekte tasarlayıp üretebilen seçkin ülkeler arasına katıldığını belirtti. Maariv'e göre bu ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa, Güney Kore ve Japonya bulunuyor.
ALTAY'IN YETENEKLERİ NELER?
ALTAY Tankı prototipleri üzerinde ihracat lisansı engeli sebebiyle yapılan yerlileştirme ve kazandırılan ilave yetenekler sonrasında çok daha üstün yeteneklere sahip "YENİ ALTAY" tankı ortaya çıktı.
ALTAY Tankı'na kazandırılan yetenekler arasında aktif koruma sistemi, yeni güç grubu, geliştirilmiş zırh sistemi, yenilenen atış kontrol sistemi, yenilenen araç kontrol sistemi, yerlileştirilen sistemler (hız azaltan, nişancı 2. derece görüş sistemi, palet, kule çember dişlisi, yakıt ve hidrolik pompalar, mobil gizleme ağı, periskop, rotor gibi) yer alıyor.
Yeni Nesil Ana Muharebe Tankı ALTAY, yakın coğrafyada son dönemde yaşanan muharebe deneyimlerinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleceğe yönelik ihtiyaçlarından yola çıkılarak geliştirilen yeni koruma konseptine göre yeniden tasarlandı ve ALTAY T1 konfigürasyonuna yükseltildi.
https://x.com/turkiyegazetesi/status/1983223380728815753
ALTAY T1, muharebe alanında karşılaşılabilecek tüm tehditler dikkate alınarak geliştirilmiş pasif, reaktif ve aktif koruma bileşenlerinden oluşturulan çepeçevre zırh koruması ile güçlü bir korumaya sahip olacak.
Muharebe sahasının en güçlü tank tehditlerine ve en gelişmiş güdümlü anti-tank füzelerine karşı etkin pasif zırh korumasının yanında, özellikle RPG tehditlerine karşı yeni nesil reaktif zırh (ERA) ve kafes zırh ile tüm anti-tank roket ve güdümlü füzelerine karşı 360 derece koruma sağlayan Aktif Koruma Sistemi de ALTAY T1 Ana Muharebe Tankı'na entegre edilerek tüm koruma sistemi güncellendi.
ALTAY T1'de ayrıca gövde mühimmat bölgelerinde infilak geciktirici tedbirler ve genişletilmiş kule arka bölmesi yer alacak.
Modern muharebe koşullarında önemli görevler üstlenecek ALTAY, yüksek teknoloji silah sistemleri sayesinde sağlayacağı üstün ateş gücünü, gelişmiş atış kontrol sistemleri ile en yüksek isabet oranlarıyla son kullanıcıların hizmetine sunacak. Mürettebatın korunması, yeni nesil hibrit koruma sistemleriyle sağlanacak. Bu sayede manevra kabiliyeti, çeviklik ve beka optimize edilecek.
BMC tarafından güç grubu dahil yenilenen ve yerlileştirilen sistemleriyle ALTAY Ana Muharebe Tankı, seri üretim testleri için 2023 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmişti.
Seri üretim, tankın ilave yetenekler kazanacağı T2 konfigürasyonuyla devam edecek.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve
Cumhuriyet'in ilanının 102. yıl dönümü
kutlamaları kapsamında yere bağlı sıcak hava balonu etkinliği gerçekleştirildi.Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türk Hava Kurumu ve yurt içinde faaliyet gösteren sıcak hava balonu şirketlerinin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Millet Ormanı'nda sıcak hava balonu etkinliği yapıldı.
#r-1156225#
SICAK HAVA BALONLARI YÜKSELDİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü koordinesindeki etkinlikte, özel tasarlanan Türk bayrağı, roket ve kalp şeklinde, üzerinde "Türkiye", "Kültür ve Turizm Bakanlığı", "Türk Hava Kurumu", "Türkiye Kültür Yolu Festivali" yazılı sıcak hava balonları yer aldı.
Kapadokya bölgesinden getirilen 16 balondan 8'i Cumhurbaşkanlığı Bulvarı'na, 8'i Millet Ormanı'na yerleştirildi.
Vatandaşların da izlediği etkinlikte Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konser verdi.
#r-1156239#

Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'ndan çıkış yaparak Bulgaristan'ın Kapitan Andreevo gümrüğüne ulaşan otobüs, Bulgar gümrük yetkililerinin risk analizine takıldı. Otobüs, detaylı inceleme için arama noktasına çekildi.
YOĞURT KOVASINDAN ALTIN ÇIKTI
Yolcuların eşyaları arasında yapılan kontrolde, koltuklardan birindeki iki plastik poşetten biri içinde yer alan
5 kilogramlık yoğurt kovası
dikkat çekti. Memurlar kovayı açtıklarında, yoğurdun içine gizlenmiş yedi şeffaf paket içinde çeşitli altın takılar buldu.PİYASA DEĞERİ 115 BİN EURO
Ele geçirilen takılar arasında
zincir, bilezik, kolye, küpe, yüzük, madalyon, taç ve kravat iğnesi
gibi eşyalar bulunurken, toplam ağırlık1 kilo 241 gram
olarak belirlendi. Takıların piyasa değerinin yaklaşık 115 bin Euro olduğu tespit edildi.Yapılan araştırmada, altınların 50 yaşındaki Bulgaristan vatandaşı N.M.’ye ait olduğu ortaya çıktı. Konuyla ilgili olarak Haskovo Bölge Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Akyazı ilçesi Beldibi Mahallesi'nde yol yapım çalışmaları sırasında Nafiz Özkul, henüz bilinmeyen bir sebeple yaklaşık 30 metrelik yüksekliği bulunan kuyuya düştü.
#r-1156235#
Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, sağlık, AFAD, Can Arama Kurtarma (CAK) ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler, kuyuya düşen şahsı kurtarmak için seferber oldu.
Yaklaşık 2 buçuk saat süren çalışma neticesinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı ekipler kuyuya inerek Özkul'un cansız bedenine ulaştı.
Durumun haber alarak bölgeye gelen Özkul'un yakınları ise sinir krizi geçirdi.
Yapılan inceleme sonrasında Özkul'un cansız bedeni hastane morguna sevk edilirken konuya ilişkin incelme başlattı.
Kars
'ın Sarıkamış ilçesinde öğle saatlerinde etkili olan sağanak, yüksek kesimlerde yerini kara bıraktı.Sarıkamış Kayak Merkezi'nin 2 bin 634 rakımlı zirvesi ve Soğanlı Dağları'nın yüksekleri karla kaplandı.
GÖRÜŞ MESAFESİ 30 METREYE KADAR DÜŞTÜ
Kar yağışının ardından Kızılçubuk bölgesinde etkili olan sis nedeniyle görüş mesafesi 30 metreye kadar düştü.
Meralarda hayvan otlatan çobanlar, soğuk havada ateş yakarak ısınmaya çalıştı.Çobanlardan Eren Sade, havanın bir anda soğuduğunu belirterek,
"Hayvanları otlatıyorduk, baktık dağlar beyazladı. Biz de ateş yaktık, çay demledik. Hayvanları birazdan eve götüreceğiz."
dedi.#r-1152169#

Bursa'nın Nilüfer ilçesi 23 Nisan Mahallesi'nde bulunan bir dönercinin işletmecisi Serhat Selim, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla anlamlı bir kampanya düzenledi.
"TÜM GELİRİ MEHMETÇİK VAKFI'NA BAĞIŞLAYACAĞIZ"
Bugün 2 bin kişilik tavuk döner hazırladıklarını ve odun ateşinde pişirdiklerini dile getiren Selim, "
Tavuk döner ve ayranı 29 liradan sattık. Bugünün tüm gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağız. İlgi çok yoğun, talebi karşılamakta zorlanıyoruz
" dedi.UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU
Sabah saatlerinde başlayan kampanyaya vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Uzun kuyrukların oluştuğu dönercinin önünde bekleyen vatandaşlar, amacın döner yemekten çok destek olduğunu kaydetti.
#r-1156230#

Hukukçu akademisyen
Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık
'ın vefat haberi sevenlerini üzdü.Yakın tarihimizin büyük İslam alimi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin torunlarından olan Üçışık'ın ailesi vefat haberini şöyle paylaştı:
Seyyid Abdülhakim Arvasi Efendi hazretlerinin (kuddise sirruh) torunlarından, Ahmet Süheyl ve Mehmet Hikmet Üçışık’ın kıymetli babası Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık vefat etti. Cenaze namazının Marmara Üniversitesi İlahiyat Camii'nde yarın saat 12.00'de kılınmasının ardından naaş Ankara Bağlum’a götürülecek. Dedesi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bulunduğu mezarlığa defnedilecek. Allahü teala rahmet eylesin.
AİLE MESELESİ İÇİN MÜCADELE ETTİ
Türkiye'de hukuk sisteminin aile ve toplum yapısını nasıl değiştirdiği konusunda çalışmalarda bulunan Üçışık, gazetemizin
"Geniş Açı"
köşesinde de pek çok makaleye imza attı. En son 2 Mart 2025 tarihli"Boşanmada sınırsız nafaka... Hukuki düzenlemeler neler söylüyor?"
başlıklı yazısıyla dikkat çekmişti."Aile ile ilgili kanunlarda insan haklarına aykırılıklar",
"Ailenin geleceği için evlenme yardımları" ve "Konut problemi nasıl çözülür?"
başlıklı yazıları da toplumun kanayan yaralarına çözümler sunmasıyla beğeni toplamıştı.#r-9399472,7508437,9280941#
HASAN FEHİM ÜÇIŞIK KİMDİR?
1943 yılında İstanbul’da doğan Hasan Fehim Üçışık, Türkiye’nin önde gelen iş ve sosyal güvenlik hukuku uzmanlarından biriydi. 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, 1982’de tamamladığı
“Türk İş Hukukunda İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu
” başlıklı doktora teziyle akademik kariyerine yön vermiştir.Üçışık, uzun yıllar boyunca iş hukuku, sosyal güvenlik hukuku, çevre hukuku, sağlık hukuku ve spor hukuku alanlarında dersler vermiş; bu sahalarda pek çok ilmi makale, kitap ve bildiriler kaleme almıştır. Akademik birikimini yalnızca üniversite kürsüsünde değil, televizyon programları, konferanslarla da paylaşmıştır.
Kariyeri boyunca Marmara Üniversitesi’nde çeşitli idari görevlerde bulunmuş; fakülte dekanlığı, rektör yardımcılığı gibi vazifeler üstlenmiştir. Daha sonraki yıllarda Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü kadrolarında görev yaparak akademik çalışmalarını sürdürmüştür.

Sabah saat 07.00 sıralarında Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde altında eczane bulunan 7 katlı bina, henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Ekiplerin enkaz altında olduğunu değerlendirdiği 5 kişiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.
BİLİR AİLESİ ENKAZ ALTINDA KALDI
Kimlikleri de belli oldu. Kombi tamircisi olan Levent Bilir'in 2 sene önce bu binaya taşındığı öğrenildi. Evde eşi Emine Bilir ve çocukları Nisa, Dilara ve Muhammed Emir de vardı.
#r-1156200#
KARDEŞİ KONUŞTU: ŞOKTAYIM
Enkaz altında kaldığı değerlendirilen Levent Bilir'in kardeşi Rabia Bilir, göz yaşları içinde gazetecilere açıklama yaptı. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Bilir, " Nasıl olur böyle bir şey? Cuma günü gelecektim, kutlama yapacaktık. Ben böyle bir haberle mi gelecektim buraya? Bildiğimiz kadarıyla yeni bina, aklım almıyor, nasıl oldu? O bina duruyor, bizimki yok. Aklım almıyor, nasıl yıkılır? Evde ağabeyim, yengem, 3 yeğenim vardı. Onlar benim canlarım, onlar benim elimde büyüdü. Ağabeyim Levent, yengem Emine, yeğenlerim 18, 14 ve 12 yaşlarındaydı. İsimleri Dilara, Nisa ve Emir'di. Emir odada tek kalıyordu, kardeşleri aynı odada kalıyordu. Emir binanın devrildiği taraftaki odadaydı. Şimdi ne yapıyordur? Aklım almıyor
#r-1156194#
KÖYE GİTTİ, KURTULDU!
Yıkılan binanın arsa sahibi olan ve burada ikamet eden Aysel Aslan, dün köyde olduğunu belirterek, "Sabah saatlerinde birisi telefonla aradı, öyle geldim. Binayı böyle görünce şok oldum. Şu anda şoktayım. Evde oturan 5 kişi vardı, 3'ü çocuktu, kiracıydılar." diye konuştu.
Aslan'ın yeğeni Kamil Gülmez de enkazda kiracı olan 5 kişilik ailenin kaldığının değerlendirildiğini dile getirerek, aile fertlerinin sağ salim enkaz çıkarılmasını temenni etti.
Gülmez, binanın kat karşılığı olarak 2012 yılında yapıldığını belirterek, "Binanın altında eczane vardı. Üzerinde de 3 dubleks daire vardı. 3 aile kalıyordu. 2 aile binada değildi. Kiracı olan aile binadaydı, eczanenin üzerindeki dairede oturuyorlardı. Onları bekliyoruz, Allah onların sağ salim çıkmasını nasip etsin. Yeni bina, kolon kesilmesi gibi bir durum yok." ifadesini kullandı.
BİNA 13 YILLIK
Enkaz altında kaldığı değerlendirilen Levent Bilir'in arkadaşı Mustafa Türel de arkadaşıyla birkaç gün önce görüştüğünü söyledi. Türel, " Eczacı kadın bir arkadaş vardı, belediyeye o noktada bir sıkıntı olduğuyla ilgili bir talepte, şikayette bulunuyorlar. Sonrasıyla ilgili malumatım yok. Bina olarak baktığınız zaman 13 yıllık bina. Binadan ziyade metronun girişi var hemen şu tarafta, o binanın 2-3 parsel yanında da metronun baca çıkışı var. Binanın altından geçiyor. Şu anda araştırmalar ne aşamada bilmiyorum.
Endişeli bekleyişin devam ettiğini belirten Türel, arkadaşı ve ailesinin sağ salim kurtarılmasını diledi.

MAHMUT ÖZAY İSTANBUL -
Kuruluşunun 102. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin nazarında 100. yıl mihenk taşı kabul edildi. 2023’e dair büyük hayaller kuruldu. Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde 2001 yılındaMillî Eğitim Bakanlığı
bu çerçevede bir mektup kampanyası başlattı. Öğretmen ve öğrencilerden eğitimi 100. yılda nerede görmek istediklerini anlatmaları istendi. Kâğıtlar çıkarıldı, zarflar hazırlandı, duygular satırlara döküldü. Vakti geldi mektuplar açıldı. “Gönderen”lerin kimi 28 Şubat’ın zulmünden dert yanıp başörtüsü ve katsayı probleminin çözülmesini dilediğini yazmıştı. Kimi sınıf ve öğretmen yetersizliğinden, kimi farelerin okullarda cirit attığından şikâyetçi olmuştu.Çeyrek asır sonra açılan mektuplar, Türkiye’nin eğitimdeki başarısını da yansıttı.
Çünkü çözümü neredeyse imkânsız görünen kronik problemler giderildi.BUNU ÇÖZENE TEŞEKKÜRLER
İşte o mektuplardan öne çıkanlar:
▪️Mehmet S. (İzmir-Öğretmen)
Sayın Millî Eğitim Bakanı ve bütün eğitimcilere selam, hürmetle. Hür eğitim istiyorum. Kılık-kıyafette ve saç-sakal, başörtüsünün iyi bir hoşgörü ile halledilmesini istiyorum. Yüce Allah’ın izniyle bu mektubu yazdığım zamandan hemen sonra çözülmüş olur. Bunu sorun olmaktan çıkaran kimselere teşekkürler ederim.▪️Sezer D. (Manisa-Öğrenci)
Bu mektubu 21 yıl önce yazıyorum. Yani 2002’de... Bu süreçte sorunlar çok tabii. Örneğin okullar boş. Öğretmen sıkıntısı var. Umarım 2023’te bu sorun ortadan kalkar. Hatta öğretmen yokluğu sebebiyle başka sınıflardan çocuklar eğitim veriyor. Belki bu mektup size ulaşamaz. Ancak bu sorun devam etmesin diye size yazıyorum. Siz de öğrencilik yaptınız, zorluk çektiniz. Bu zorlukları göz önünde bulundurun. Eğer bu sorunlar 2023’te devam ederse lütfen bu sorunu kaldırın. Siz bu mektubu ciddiye almayabilirsiniz ama bu mektup ciddiye alınacak kadar önemli.▪️Gülay Ö. (Adana-Öğretmen)
Yıllarca doğuda öğretmenlik yaptım. Umarım bu satırlar okunduğunda “Doğuda görev yaptım” demek bir ayrıcalık, özellik olmaz. Ülkemin her yanında öğrenciler eşit şartlarda eğitim-öğretim yapıyor, öğretmenler eşit şartlarda çalışıyor olur. Farelerle, soğukla savaşarak çetin bir dönem geçiriyorum. Su yok, bidonlarla taşıyıp depoluyoruz. Yapı kullanılamaz durumda, ısınamıyoruz. Ama olsun, yüreğim sıcak. Kaldığım yerde elektrik çoğu kez yok. Bazen 10 gün gelmiyor. Kaldığım yer de sıkıntılı. Çok hasta olduğum zamanlar oldu. Geceleri kapım açık yattım. Ölürsem birileri bulabilsin diye. Ölümden korktuğumdan değil, birileri üzülmesin diye.MESLEK YOK FARZ EDİLDİ
▪️Medine Y. (İzmir-Öğretmen)
Sayın Millî Eğitim Bakanım, siz bu mektubu elinize aldığınızda büyük ihtimalle ben hayatta olmayacağım. Bu nedenle sözcüklerim yalın ve özgün olacak. Bu dönemde meslek liseleri yok farz edildi.▪️Hakkı G. (Denizli-Öğrenci)
Okulumuzda 1,5 yıldır bilgisayar mevcut fakat kurulup da öğrencilere yararlı hâle getirilmiyor. Depoda duruyor. Daha neler var neler anlatmakla bitmez.BİZİ HAİN GÖSTERİYORLAR
▪️
Ayşe F. (Ankara-Öğretmen)
Puanım kırılmasaydı şu an mimarlık fakültesi 3. sınıfta olacaktım. Ama bu hayalimin artık olmayacağına inandım. İkinci sevdiğim meslek olan öğretmenliği tercih ettim. Daha yolun başındayım. Ben mimar olamadım ama öğrencilerim arasından mimarlar, doktorlar, bürokratlar çıkacak. Her gün televizyonlarda bu vatanın ve devletin yılmaz savunucuları olduklarını söyleyenler bizi hain gibi gösteriyor ve bize böylelikle en büyük düşmanlığı yapıyorlar. Büyük dedem İstiklal Savaşında doğu cephesinde esir düşmüş. Ben nasıl devletimin düşmanı olabilirim? Günlerce gözlerim kan ağladı. Siz bilir misiniz güneşin doğduğu her gün yeni gözyaşları dökmeyi? Dilerim 21 yıl sonra böyle başörtü sorunları falan olmaz.NEREDEN NEREYE...
AK Parti döneminde okullara başörtüsüyle girme yasağı kaldırıldı. Meslek ve imam hatip liselilerin önünü kesen katsayı uygulaması tarihe karıştı. Ders kitapları ücretsiz dağıtılmaya başladı. Harçlar kaldırıldı. Üniversite sayısı üçe katlandı. Zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Bütçede en büyük pay eğitime aktarıldı. 40 bin civarında olan sınıf sayısı üçe katlandı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16’ya kadar düştü. Okullaşma oranı yüzde 90’ı geçti. 500 bin civarında olan öğretmen sayısı 1,2 milyonu geçti. 800 binin üzerinde öğretmen atandı.
BAKAN TEKİN: MEKTUPLAR ALDIĞIMIZ MESAFEYİ GÖSTERİYOR
>>
Mektupları gazetemize değerlendiren Yusuf Tekin şunları söyledi: 2001 yılında ‘Cumhuriyet’in 100. yılı’ için yazılan mektuplar, Türkiye’nin Millî Eğitim alanında aldığı mesafeyi gösteriyor. O yıllarda hayal bile edilemeyen bir durumdayız. Son 20 yılda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte eğitim konusunda yaşanan değişim, dünyanın her noktasında eğitim fakültelerinde ders olarak okutulabilecek bir gelişme.Bir öğretmenimiz, ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders anlatırım’ diyor. Ne demek? Şu an Türkiye’de 40 kişilik sınıf var mı? Şu an Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16-17 civarında, temel eğitim çağında ise 21-22 civarında. O gün sahip olduğumuz derslik sayısı katbekat artırıldı.
Bu bir devrim. Mektupların birinde ‘İnşallah her okulda bir bilgisayar olur’ deniliyor. Bugün geldiğimiz noktada bilgisayarı geçtik, 65 bin okulumuzda etkileşimli tahtalar var.
#r-1156004#

YEŞİM ERASLAN -
Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde kurulan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi için resmî açılış töreni düzenlendi. Tesisin açılış töreninde seri üretime girenAltay
Tanklarının teslimatları da yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Hava, kara ve deniz araçlarıyla destan yazdıklarını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: Tam bağımsız Türkiye hedefine doğru sağlam adımlarla yürüyoruz. Yerli ve millî araçlarımızı envanterimize katıyoruz. Bu tesiste 1.500 aşkın personelimiz görev yapacak.63 bin metrekare kapalı alana sahip seri üretim hattımızda 8 adet Altay Tankı ve 10 adet Altuğ imal edilecek.
Ambargolara rağmen nasıl bugünkü aşamalara geldiysek bundan sonraki süreci de başarıyla yürüteceğiz.YENİ DENKLEM KURULUYOR
Yeni bir jeopolitik denklem kuruluyor. Uluslararası sistem artık hem kabuk hem sistem değiştiriyor. Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkarılan engeller bizi sadece yavaşlatır. Belki biraz geciktirir ama menzile varmamıza asla mani olamaz. Günümüzde onurlu şekilde yaşamak istiyorsanız her alanda güçlü ve caydırıcı olmak mecburiyetindesiniz. Kendi göbeğinizi kendiniz kesmek durumundasınız. Aksi taktirde kurtlar sofrasına dönüşen bu düzende kimse kimseye acımaz.
#r-1156119#
TÜRKİYE GÖZDE ÜLKE
Bu noktada risk ve tehditlerin arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Tedbirlerimizi aldık, dersimize çok iyi çalıştık. Son 23 yılda attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke hâline getirdik. Savunma sanayisinde son yıllarda büyük bir ivme yakaladık. 25 yıl önce toplu iğne bile üretemiyorduk. Şu anda silahlarını üreten bir Türkiye var. Yüzde 20’yi bile üretemiyorduk, şimdi yüzde 80’i yakaladık. Yalnızca takip eden değil takip edilen bir devletiz. Modern silah sistemlerinden elektronik harp altyapısına kadar her ürünü merakla beklenen ülkeyiz.
100 İHA'DAN 65'İ BİZİMDİR
“Savunma sanayisinde 1.400’ün üzerinde projemiz var. İHA ve SİHA alanında dünyanın en başarılı ilk 3 ülkesiyiz. Her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik. Tam 180 ülkeye ürün ihraç ettik. 2025’te bu sayıların daha da artacağını öngörüyoruz. Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye başladık. Onlar yapamazsınız diyordu. Biz yaparsa bu ülkenin evlatları yapar dedik ve yola koyulduk.
#r-1156184#
GENÇLERİMİZE GÜVENDİK
Genç kardeşlerimize, bu ülkenin genç beyinlerine inandık ve güvendik. Başımızı belaya sokmayın diyenlere rağmen yaptık. Siz teknolojiden ne anlarsınız diyenlere rağmen bütün bunları başardık. Yoksa biz de bizden öncekiler gibi davranabilir, iktidarımızı rahatça sürdürebilirdik ama biz bu düzene itiraz ettik. Kelle koltukta bir mücadeleyle hamdolsun sadece 23 yılda dünyanın gıptayla baktığı bir savunma ekosistemini ülkemizde inşa ettik. Sektördeki 3.500 savunma sanayi şirketimiz, 100 bin kalifiye çalışanımız var. Ulaştığımız noktayı asla yeterli bulmuyoruz. Çok daha ileri teknolojiyi yakalamak zorundayız. Altay Tanklarımızın ilkini bugünü kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz.
#r-1156075#

İskoçya’nın en büyük camisi olan Glasgow Merkez Camii, ırkçı bir grafiti saldırısına uğradı.
Polis, olayın ardından yaptığı açıklamada bu eylemin “nefret suçu” kapsamında değerlendirildiğini duyurdu.
#r-1145398#
Gece saatlerinde Adelphi Caddesi’ndeki cami duvarına yazılan grafiti, İskoçya’nın en büyük ibadethanesini hedef alan ırkçı nefretin sembolü oldu.
"BU TÜR EYLEMLER KABUL EDİLEMEZ"
Başmüfettiş Paul Daley, Glasgow’daki Müslüman toplulukların yaşadığı üzüntüyü anladıklarını söyledi:
“Bu tür iğrenç grafitiler tamamen kabul edilemez. Bu olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüyoruz. Bilgisi olan herkesin bizimle iletişime geçmesini rica ediyorum.”
Polis, saldırının faillerini tespit etmek için bölgede kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Vatandaşlardan, bilgi sahibi olmaları halinde 101 numaralı polis hattını aramaları istendi.
CAMİ YÖNETİMİ: SALDIRILAR İSKOÇYA'NIN DEĞERLERİNİ YANSITMIYOR
Glasgow Central Camii Sözcüsü, olayın ardından sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı:
"Bugün camimizin duvarında grafiti bulduğumuzda çok üzüldük. Bu tür eylemler Glasgow veya İskoçya’nın değerlerini temsil etmiyor. Şehrimiz sıcaklığı, çeşitliliği ve topluluk duygusuyla tanınır. Bu ruh her zaman hakim olacaktır."
Cami yönetimi ayrıca, her inançtan insanın kendini güvende hissedebileceği bir şehir için dayanışma çağrısında bulundu.
"ÖNCE İSKOÇLARIN" GRAFİTİSİ TEPKİ ÇEKTİ
BBC’nin haberine göre cami duvarına yazılan grafitide “Önce İskoçların” ifadesi yer aldı. Cami yetkilileri, bu mesajın nefret söylemi içerdiğini belirterek derin bir üzüntü duyduklarını dile getirdi.
Polis İskoçya, grafitiyi “aşağılık” olarak nitelendirerek nefret suçu kapsamında soruşturma başlattı.
İSKOÇYA'DA CAMİLER HEDEFTE
Bu yıl İskoçya genelinde Müslümanlara yönelik bir dizi saldırı yaşandı.
Geçen ay, Doğu Renfrewshire’daki bir camiye çocukların içeride olduğu sırada bir direk atıldı.
Ağustos ayında ise Greenock’ta bir genç, camide toplu katliam planladığı gerekçesiyle 10 yıl gözaltına alındı.
Aberdeen ve Doğu Renfrewshire bölgelerinde de yıl boyunca nefret suçları kaydedildi.
"GLASGOW HERKESİN ŞEHRİ OLMAYA DEVAM EDECEK"
Cami sözcüsü açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"Glasgow’daki herkesin, inancına veya geçmişine bakılmaksızın kendini hoş karşılanmış hissetmesini istiyoruz. Bu şehir, Müslümanların iş dünyasında, siyasette, sporda, eğitimde ve sağlıkta katkı sunduğu bir yer. Glasgow herkes için güvenli, değerli ve ev gibi kalmaya devam edecek."

İstanbul'dan
aldığı yükü Bulgaristan'a taşmak üzere yola çıkan 57 yaşındaki emekli özel harekat polisi Osman Yeşilsancak, Kapıkule Sınır Kapısı'nda tırını park etti.Akşam saatlerinde Yeşilsancak'ın uzun süre hareket etmediğini fark eden diğer tır şoförlerinin durumu gümrük sahasında görevli personele haber verdi. Sağlık görevlileri tarafından yapılan incelemede Yeşilsancak'ın hayatını kaybettiği belirledi.
#r-1156161#
İNCELEME BAŞLATILDI
Yeşilsancak'ın cenazesi, nöbetçi cumhuriyet savcısının talimatıyla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Yeşilsancak'ın cenazesinin Adapazarı'na gönderileceği öğrenildi.

Yapay zeka teknolojileri eğitim dünyasında giderek daha önemli hale gelirken Google, Türkiye’deki üniversite öğrencilerine önemli bir destek sağlıyor. Gelişmiş yapay zeka aracı Gemini Pro, öğrencilere bir yıl boyunca ücretsiz sunulacak.
GEMİNİ ÜCRETSİZ Mİ?
Gemini, Google tarafından geliştirilen üretken yapay zekâ aracıdır. Platformun temel sürümü herkes için ücretsiz olarak kullanılabilir. Ancak Gemini Pro modeli, daha kapsamlı ve gelişmiş araçlar sunuyor. Deep Research, NotebookLM, Flow gibi ek özellikler ücretli paketin içinde yer alıyor.
Üniversite öğrencilerine yönelik kampanya nedeniyle normal ücretli Pro sürümü 1 yıl boyunca ücretsiz olacak.
GEMİNİ ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ NASIL YAPILIR?
Kampanyadan faydalanmak isteyen öğrencilerin 18 yaşını doldurmuş ve Türkiye’deki bir üniversitede kayıtlı olmaları gerekiyor. Başvurular goo.gle/studentsoffer adresi üzerinden çevrimiçi olarak yapılıyor. Google hesabıyla giriş yapan öğrenciler, kısa bir kayıt işleminin ardından 1 yıllık ücretsiz erişim kazanıyor.
Öğrenciler, yazı yazma, kodlama, veri analizi, görsel üretimi gibi pek çok alanda Gemini Pro’yu aktif olarak kullanabilecek. Kampanyaya katılım için son tarih ise 9 Aralık 2025 olarak belirlendi.
GEMİNİ NASIL KULLANILIR?
Gemini’a erişim sağlamak için herhangi bir ek kurulum gerekmiyor. Kullanıcılar, Google Gemini’ın web sitesine giriş yaparak veya Android ve iOS uygulamalarını indirerek hesap açabiliyor. Google hesabıyla oturum açıldıktan sonra sistem, otomatik olarak kullanıma hazır hale geliyor.
Gemini; metin yazma, akademik araştırma, kodlama, veri analizi ve görsel üretim gibi işlevlerle özellikle öğrenciler için güçlü bir araç sunuyor. Ayrıca mobil uygulamalardaki Gemini Live özelliği sayesinde kullanıcılar, yapay zeka ile anlık sesli iletişim kurabiliyor.
#r-1155979#

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Fatih Karagümrük
Marcel Licka
Onur Can Korkmaz
'la yeniden anlaşma sağladı.Ajansspor'da yer alan habere göre; geçtiğimiz sezon takımı Süper Lig'e çıkaran Onur Can Korkmaz'ın, kısa süre içinde resmi olarak açıklanması bekleniyor.
#r-1153988#

Edinilen bilgilere göre,
Erzurum
’un Oltu ilçesinden Kars’ın Selim ilçesine ördek avlamak için gelen bir grup, ördek avlamak için avlanmaya başladı.AV KAZASINDA OĞLUNU VURDU
Av sırasında M.K. (53), elindeki tüfeğin ateş alması sonucu oğlu M.A.K.’yı (16) kazara vurdu. Göğsünden ağır yaralanan M.A.K., ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince Selim Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
#r-1155680#
CENAZEDE GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Olayın ardından baba M.K. jandarma ekiplerince gözaltına alınmış ve olayda kullanılan tüfeğe de el konulmuştu. Babasının kaza kurşununa hedef olan M.A.K. için bugün bir cenaze töreni yapıldı ve dualarla Artvin'in Kemal Paşa ilçesinde toprağa verildi.

“Bu akşam hangi diziler var?”
sorusunun cevabı televizyon karşısına geçecek olalar tarafından merak ediyor.TRT1, Kanal D, Now TV, Show TV, Star, ATV ve TV8 ekranlarında yeni ve popüler diziler izleyiciyle buluşurken, bazı kanallar sinema filmleri ve yarışma programlarıyla öne çıkıyor. 28 Ekim Salı 2025 TV yayın akışında birçok yapım olacak.
28 EKİM BU AKŞAM HANGİ DİZİLER VAR?
Bu akşam 20.00'de ATV'de Gözleri KaraDeniz, Kanal D'de Güller ve Günahlar, NOW'da Kıskanmak, Show TV'de Bahar, Star'da Kral Kaybederse, TRT 1'de Mehmed: Fetihler Sultanı ve TV8'de MasterChef'in yeni bölümü yayınlanacak.
28 EKİM 2025 SALI ATV YAYIN AKIŞI
16:00 Esra Erol'da
19:00 ATV Ana Haber
20:00 Gözleri KaraDeniz
28 EKİM 2025 SALI KANAL D YAYIN AKIŞI
16:45 Arka Sokaklar
19:00 Kanal D Ana Haber
20:00 Güller ve Günahlar
28 EKİM 2025 SALI NOW TV (FOX TV) YAYIN AKIŞI
16:30 Kıskanmak
19:00 Selçuk Tepeli ile NOW Ana Haber
20:00 Kıskanmak
28 EKİM 2025 SALI SHOW TV YAYIN AKIŞI
18:45 Show Ana Haber
20:00 Bahar
28 EKİM 2025 SALI STAR TV YAYIN AKIŞI
16:15 Söz
19:00 Star Haber
20:00 Kral Kaybederse
28 EKİM 2025 SALI TRT 1 YAYIN AKIŞI
19:00 Ana Haber
19:55 İddiaların Aksine
20:00 Mehmed: Fetihler Sultanı
28 EKİM 2025 SALI TV8 YAYIN AKIŞI
16:00 Zuhal Topal'la Yemekteyiz
20:00 MasterChef Türkiye
#r-1156058#

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-
Yatırımcıların konuta gösterdiği ilgi bu yıl da artarken; gayrimenkulün bedeli kadar “fiyata göre kira getirisi” de önemli bir kriter olarak öne çıkıyor.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre geçen ay ülke genelinde konut satışları %6,9 artarak 150 bini aştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek eylül verisi olarak kayıtlara geçti. 9 aylık satışlar da 1 milyon 128 bin adedi geçti.
Bu rakamlar da yüksek faiz ortamına rağmen konut yatırımına olan ilgiyi teyit etti. Yatırımcılar, en hızlı amortisman süresine odaklanırken; bu yılın ilk 9 aylık dönemine büyükşehirler bazında bakıldığında, başken Ankara (fiyata göre) kira getirisi en yüksek il oldu.
#r-1155962#
KİRA GETİRİSİ EN YÜKSEK İLLER
Endeksa verilerine göre Eylül 2025 itibarıyla kira getirisi en yüksek ilk 10 il şöyle:
1-Ankara
Ortalama kiralık fiyatı: 28.218 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %9,33
2-Şanlıurfa
Ortalama kiralık fiyatı: 15.795 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %8,59
3-Tekirdağ
Ortalama kiralık fiyatı: 19.778 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %8,22
4-Eskişehir
Ortalama kiralık fiyatı: 18.139 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,81
5-Van
Ortalama kiralık fiyatı: 17.780 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,65
6-Kahramanmaraş
Ortalama kiralık fiyatı: 18.405 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,58
7-Denizli
Ortalama kiralık fiyatı: 16.158 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,57
8-Malatya
Ortalama kiralık fiyatı: 17.305 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,51
9-İstanbul
Ortalama kiralık fiyatı: 33.077 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,46
10-Manisa
Ortalama kiralık fiyatı: 20.629 TL
Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,44
#r-1156001#
RAKAMLAR NE SÖYLÜYOR?
-Ortalama kira getirisinde en yüksek prim vadeden ilk 10 büyükşehirde amortisman süreleri 11-13 yıl arasında değişiyor.
-Ankara, Başkent olmasına ve 3 büyük il arasında yer almasına rağmen, fiyat avantajı sunarak, kira getirisinde ilk sırada yer alıyor.
-Muğla’dan sonra konut fiyatlarının en yüksek olduğu İstanbul ise %7,46 yıllık ortalama getiri ile listede 9’uncu sırada yer alıyor.
-Kira getirisi yüksek büyükşehirler arasında Van ve Şanlıurfa gibi doğu illeri, Kahramanmaraş ve Malatya gibi yakın geçmişte deprem felaketleri yaşamış iller de yer alıyor.
-Üniversite şehri olarak bilinen ve konut yatırımcılarının radarında yer alan Eskişehir de yüksek kira getirisi ile öne çıkan büyükşehirler arasında…

Korkunç uçak kazası Kenya'da meydana geldi. Kenya Sivil Havacılık Otoritesi tarafından yapılan açıklamada, özel bir uçağın Kwale yakınlarında düştüğü bildirildi.
#r-1155966#
12 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Uçakta bulunan 12 kişinin hayatını kaybettiği bildirilen açıklamada, uçağın Diani'den Kichwa Tembo'ya seyahat ettiği aktarıldı. Kazanın nedeni henüz bilinmiyor.

“The Godfather” (Baba) serisiyle tanınan Coppola, 2024'te vizyona girecek olan Megalopolis filmine kendi cebinden 120 milyon dolar yatırdı ve film dünya çapında yalnızca 14,3 milyon dolar hasılat elde etti. Bu sermayenin önemli bir kısmı, Coppola’nın iki işletmesini satmasından elde edildi.
GÖSTERİMDEN KISA SÜRE SONRA SIKINTIYA GİRDİ
Filmin gişe hasılatı sadece 14,4 milyon dolarda kalınca filmin geliri büyük hayal kırıklığına neden oldu. Coppola'ın iyimserliğini korumaya devam ederek "Filmlerinin çoğu zamanla para kazanıyor." yorumunda bulunmasına rağmen ünlü yönetmen, gösterimden birkaç ay sonra maddi olarak sıkıntıya girdiğini açıkça dile getirmeye başladı.
FİLMİN MALİYETİ 120 MİLYON DOLAR
The New York Times haberine göre büyük ölçüde kendi kendini finanse eden filmin maliyeti 120 milyon dolardan fazla oldu ve dünya çapında 14,4 milyon dolar hasılat elde etti.
İFLAS ETTİĞİNİ AÇIKLADI
Milyonlarca dolar değerindeki filmin vizyona girmesinden sonraki ilk birkaç ay içinde Coppola, insanlara açıkça filmin yüzünden
'iflas'
ettiğini belirtti.Coppola ayrıca gemiyi ayakta tutmak için para biriktirmeye başlaması gerektiğini söyledi. Coppola geçimini sağlamak için çok sevdiği saatlerini açık artırmayla satmaya karar verdi. Bunların arasında kendi tasarladığı 1 milyon dolarlık bir saat de bulunuyor.
NEW YORK'TA SATIŞA ÇIKACAK
Değerli eşyaları müzayede evi Phillips aracılığıyla satışa sunulan saatin en lüksü ise ünlü saat ustası François-Paul Journe ile birlikte tasarladığı saat oldu. Milyon dolarlık eşsiz parça FP Journe FFC Prototipi olup parmakları ve başparmağı farklı saatleri göstermek için uzayıp kısalabilen siyah titanyumdan insan benzeri bir ele sahip. Saatleri 6-7 Aralık tarihlerinde New York'ta satışa sunulacak.
KOLEKSİYONDA BULUNAN SAATLER
Coppola’nın satışa çıkaracağı diğer saatler arasında; 2014’te İsviçreli saat markası F.P. Journe ile birlikte tasarladığı özel bir model, Rolex’i Swatch kadar mütevazı gösterecek kadar pahalı saatler üreten bu markayla yaptığı model FFC, iki Patek Philippe (6 ila 12 bin dolar tahmin edilen Calatrava ve 15 ila 30 bin dolar tahmin edilen World Time modelleri), bir Blancpain Minute Repeater (15 ila 30 bin dolar), bir IWC Chronograph (3 ila 6 bin dolar), bir başka F.P. Journe (120 ila 240 bin dolar) ve bir Breguet Classique (4 ila 6 bin dolar) bulunuyor.
#r-1136131#

İnovaLİG 2025’te “
İnovasyon Döngüsü
” kategorisinde birincilik ödülünü kazananHayat Kimya
, Türkiye’de geliştirdiği yenilikleri dünyaya ihraç ediyor. Kocaeli’deki ödüllü AR-GE merkeziyle inovasyonu tek çatı altında toplayan şirket, her yıl 500’e yakın araştırma projesi yürütüyor ve farklı kıtalardaki tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor. 200’e yakın çalışanı, 74 patent başvurusu ve 100 bini aşkın kullanıcıyla yürütülen çalışmalarla Hayat Kimya, inovasyonu yalnızca bir üretim modeli değil, “insanı merkeze alan bir yaşam felsefesi” olarak konumlandırıyor.AR-GE İÇİN 1 MİLYAR TL'LİK BÜTÇE
2016 yılından bu yana faaliyet gösteren AR-GE merkezi, Hayat Kimya’nın farklı ürün kategorilerindeki araştırma faaliyetlerini tek çatı altında topluyor.
Her yıl yaklaşık 500 proje yürütülen merkezde, bugüne kadar 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yapıldı.
Hayat Global AR-GE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç
, merkezin yalnızca ürün geliştirmeye değil, teknoloji üretimine de odaklandığını belirtti. Koç, “Tüketicilerden gelen geri bildirimleri düzenli olarak takip ediyor, bu verileri yeni projelere dönüştürüyoruz. Amacımız, sürekli gelişen bir araştırma sistemi kurmak” dedi. Koç ayrıca, 2024 yılında AR-GE’ye yatırımlar hariçyaklaşık 1 milyar TL bütçe ayrıldığını aktardı.
Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, AR-GE ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”
Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın
da merkezin çalışma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Aydın, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla ortak araştırmalar yaptık. Türk tüketicilerinin beklentilerini farklı kültürlerin bakış açısıyla değerlendirdik” ifadelerini kullandı."Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapıyoruz."
diyen Aydın, "Biz AR-GE merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz." diye de devam etti.Her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çeken Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz."
AR-GE'DE KADIN ORANI YÜZDE 52
AR-GE merkezinde yaklaşık 200 kişi görev yapıyor ve çalışanların yüzde 52’si kadınlardan oluşuyor. Merkezdeki çalışmalar, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Nijerya, Pakistan, Vietnam ve Fas gibi ülkelerdeki tüketici ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
Hayat Kimya
, ev bakım, bebek bakım, kişisel bakım, kişisel sağlık, temizlik kâğıtları ve evcil hayvan ürünleri kategorilerindeBingo, Molfix, Molped, Papia ve Familia
gibi markalarla faaliyet gösteriyor.
Apple
, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle“felaket düzeyinde”
güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar içinödül miktarı 5 milyon dolara
kadar çıkabilecek.#r-1151366#
Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca
Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek
.Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.
Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.
"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:
“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”
Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.
Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.
