Tel Aviv'de Altay paniği! "Türkler tehlikeli bir tank üretiyor"

Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde kurulan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi için resmî açılış töreni düzenlendi.

Tesisin açılış töreninde seri üretime giren Altay Tanklarının teslimatları da yapıldı.

İsrail basını, Türkiye'nin yerli ana muharebe tankı

Altay

'ı manşetlerine taşıdı.

"TÜRKLER TEHLİKELİ BİR TANK ÜRETİYOR" 

Maariv gazetesi,

"Türkiye en büyük güçler arasına katılıyor"

ifadeleriyle Altay'ı

"tehlikeli bir tank"

olarak nitelendirdi.

Türkiye'nin 100 yıllık hayali olan milli ana muharebe tankı Altay, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı törenle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girdi.

Altay tankı İsrail basınının da yakın takibinde. Maariv Gazetesi,

"En büyük güçlere katılıyor: Türkiye tehlikeli bir tank üretiyor"

başlıklı dikkat çeken haberinde, 20 yılı aşkın bir araştırma ve geliştirme projesinin ardından, Türk ordusunun yerli üretim ana muharebe tanklarına kavuştuğu bildirildi.

İsrailli gazete, Altay tankının hem sahada önemli bir araç hem de endüstriyel bağımsızlık sembolü olduğunu, Türkiye'nin bağımsız savunma sanayisini temsil ettiğini belirtti.

TÜRKİYE'NİN İLK YERLİ ANA MUHAREBE TANKI

Ülkemiz, Altay modeli ana muharebe tanklarının ilk partisinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslimatına hazırlanıyor.

Habere göre bu teslimat,

ülkenin uzun vadeli hedefi olan savunma sanayi bağımsızlığı yolundaki önemli bir dönüm noktasını teşkil ediyor.

Maariv, Altay tankının özelliklerine haberinde geniş yer verdi. Haberde, "BMC tarafından Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda geliştirilen Altay Projesi, 20 yılı aşkın süren araştırma, geliştirme, test ve sanayi iş birliğini kapsıyor. Altay, Türkiye'nin ilk yerli ana muharebe tankı olup, TSK envanterindeki M48 ve M60 serilerinin yerini alacak." ifadeleri kullanıldı.

İsrailli gazete Altay hakkında ek olarak şunları söyledi: "Altay, üçüncü nesil ve üzeri bir tank olup, 65 ton ağırlığında ve 120 mm çapında L/55 düz namlulu top ile donatılmıştır. Bu top, NATO standartlarına ve yerli mühimmatlara uygundur ve TANOK lazer güdümlü füze de kullanabilmektedir."

Habere göre, Altay Projesi, sahadaki rolünün ötesinde stratejik bir öneme de sahip. Türkiye'nin savunma sanayisinin olgunluğunu ve yabancı tedarikçilere bağımlılığı azaltma kararlılığını temsil ediyor.

#r-1156119,1156075#

Maariv, Altay tankının önemine ilişkin,

"Altay hem sahada bir varlık hem de endüstriyel bağımsızlığın bir simgesi, neredeyse 20 yıl gibi kısa bir sürede bağımsızlığa ulaşan bir savunma sanayi ürünü"

ifadelerini kullandı.

İsrailli gazete, Altay tankının aktif hizmete girmesiyle Türkiye'nin, temelinden ana muharebe tanklarını küresel ölçekte tasarlayıp üretebilen seçkin ülkeler arasına katıldığını belirtti. Maariv'e göre bu ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa, Güney Kore ve Japonya bulunuyor.

ALTAY'IN YETENEKLERİ NELER?

ALTAY Tankı prototipleri üzerinde ihracat lisansı engeli sebebiyle yapılan yerlileştirme ve kazandırılan ilave yetenekler sonrasında çok daha üstün yeteneklere sahip "YENİ ALTAY" tankı ortaya çıktı.

ALTAY Tankı'na kazandırılan yetenekler arasında aktif koruma sistemi, yeni güç grubu, geliştirilmiş zırh sistemi, yenilenen atış kontrol sistemi, yenilenen araç kontrol sistemi, yerlileştirilen sistemler (hız azaltan, nişancı 2. derece görüş sistemi, palet, kule çember dişlisi, yakıt ve hidrolik pompalar, mobil gizleme ağı, periskop, rotor gibi) yer alıyor.

Yeni Nesil Ana Muharebe Tankı ALTAY, yakın coğrafyada son dönemde yaşanan muharebe deneyimlerinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleceğe yönelik ihtiyaçlarından yola çıkılarak geliştirilen yeni koruma konseptine göre yeniden tasarlandı ve ALTAY T1 konfigürasyonuna yükseltildi.

https://x.com/turkiyegazetesi/status/1983223380728815753

ALTAY T1, muharebe alanında karşılaşılabilecek tüm tehditler dikkate alınarak geliştirilmiş pasif, reaktif ve aktif koruma bileşenlerinden oluşturulan çepeçevre zırh koruması ile güçlü bir korumaya sahip olacak.

Muharebe sahasının en güçlü tank tehditlerine ve en gelişmiş güdümlü anti-tank füzelerine karşı etkin pasif zırh korumasının yanında, özellikle RPG tehditlerine karşı yeni nesil reaktif zırh (ERA) ve kafes zırh ile tüm anti-tank roket ve güdümlü füzelerine karşı 360 derece koruma sağlayan Aktif Koruma Sistemi de ALTAY T1 Ana Muharebe Tankı'na entegre edilerek tüm koruma sistemi güncellendi.

ALTAY T1'de ayrıca gövde mühimmat bölgelerinde infilak geciktirici tedbirler ve genişletilmiş kule arka bölmesi yer alacak.

Modern muharebe koşullarında önemli görevler üstlenecek ALTAY, yüksek teknoloji silah sistemleri sayesinde sağlayacağı üstün ateş gücünü, gelişmiş atış kontrol sistemleri ile en yüksek isabet oranlarıyla son kullanıcıların hizmetine sunacak. Mürettebatın korunması, yeni nesil hibrit koruma sistemleriyle sağlanacak. Bu sayede manevra kabiliyeti, çeviklik ve beka optimize edilecek.

BMC tarafından güç grubu dahil yenilenen ve yerlileştirilen sistemleriyle ALTAY Ana Muharebe Tankı, seri üretim testleri için 2023 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmişti.

Seri üretim, tankın ilave yetenekler kazanacağı T2 konfigürasyonuyla devam edecek.

Batıkan Altaş
29 Ekim 2025
Batıkan Altaş
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin torunu, hukukçu Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık vefat etti

Hukukçu akademisyen

Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık

'ın vefat haberi sevenlerini üzdü. 

Yakın tarihimizin büyük İslam alimi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin torunlarından olan Üçışık'ın ailesi vefat haberini şöyle paylaştı:

Seyyid Abdülhakim Arvasi Efendi hazretlerinin (kuddise sirruh) torunlarından, Ahmet Süheyl ve Mehmet Hikmet Üçışık’ın kıymetli babası Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık vefat etti. Cenaze namazının Marmara Üniversitesi İlahiyat Camii'nde yarın saat 12.00'de kılınmasının ardından naaş Ankara Bağlum’a götürülecek. Dedesi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bulunduğu mezarlığa defnedilecek. Allahü teala rahmet eylesin. 

AİLE MESELESİ İÇİN MÜCADELE ETTİ

Türkiye'de hukuk sisteminin aile ve toplum yapısını nasıl değiştirdiği konusunda çalışmalarda bulunan Üçışık, gazetemizin

"Geniş Açı"

köşesinde de pek çok makaleye imza attı. En son 2 Mart 2025 tarihli

"Boşanmada sınırsız nafaka... Hukuki düzenlemeler neler söylüyor?"

başlıklı yazısıyla dikkat çekmişti.

"Aile ile ilgili kanunlarda insan haklarına aykırılıklar",

"Ailenin geleceği için evlenme yardımları" ve "Konut problemi nasıl çözülür?"

başlıklı yazıları da toplumun kanayan yaralarına çözümler sunmasıyla beğeni toplamıştı.

#r-9399472,7508437,9280941#

HASAN FEHİM ÜÇIŞIK KİMDİR?

1943 yılında İstanbul’da doğan Hasan Fehim Üçışık, Türkiye’nin önde gelen iş ve sosyal güvenlik hukuku uzmanlarından biriydi. 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, 1982’de tamamladığı

“Türk İş Hukukunda İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu

” başlıklı doktora teziyle akademik kariyerine yön vermiştir.

Üçışık, uzun yıllar boyunca iş hukuku, sosyal güvenlik hukuku, çevre hukuku, sağlık hukuku ve spor hukuku alanlarında dersler vermiş; bu sahalarda pek çok ilmi makale, kitap ve bildiriler kaleme almıştır. Akademik birikimini yalnızca üniversite kürsüsünde değil, televizyon programları, konferanslarla da paylaşmıştır.

Kariyeri boyunca Marmara Üniversitesi’nde çeşitli idari görevlerde bulunmuş; fakülte dekanlığı, rektör yardımcılığı gibi vazifeler üstlenmiştir. Daha sonraki yıllarda Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü kadrolarında görev yaparak akademik çalışmalarını sürdürmüştür.

Hasan Fehim Üçışık'ın Anayasa Hukuku kitabı

Ali Tüfekçi
29 Ekim 2025
Ali Tüfekçi
Gebze'de çöken apartmanda enkaz altında kalanların kimlikleri belli oldu! En yakınları konuştu: Şoktayız...

Sabah saat 07.00 sıralarında Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde altında eczane bulunan 7 katlı bina, henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Ekiplerin enkaz altında olduğunu değerlendirdiği 5 kişiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.

BİLİR AİLESİ ENKAZ ALTINDA KALDI

Kimlikleri de belli oldu. Kombi tamircisi olan Levent Bilir'in 2 sene önce bu binaya taşındığı öğrenildi. Evde eşi Emine Bilir ve çocukları Nisa, Dilara ve Muhammed Emir de vardı.

#r-1156200#

KARDEŞİ KONUŞTU: ŞOKTAYIM

Enkaz altında kaldığı değerlendirilen Levent Bilir'in kardeşi Rabia Bilir, göz yaşları içinde gazetecilere açıklama yaptı. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Bilir, "

Nasıl olur böyle bir şey? Cuma günü gelecektim, kutlama yapacaktık. Ben böyle bir haberle mi gelecektim buraya? Bildiğimiz kadarıyla yeni bina, aklım almıyor, nasıl oldu? O bina duruyor, bizimki yok. Aklım almıyor, nasıl yıkılır? Evde ağabeyim, yengem, 3 yeğenim vardı. Onlar benim canlarım, onlar benim elimde büyüdü. Ağabeyim Levent, yengem Emine, yeğenlerim 18, 14 ve 12 yaşlarındaydı. İsimleri Dilara, Nisa ve Emir'di. Emir odada tek kalıyordu, kardeşleri aynı odada kalıyordu. Emir binanın devrildiği taraftaki odadaydı. Şimdi ne yapıyordur? Aklım almıyor

." dedi.

#r-1156194#

KÖYE GİTTİ, KURTULDU!

Yıkılan binanın arsa sahibi olan ve burada ikamet eden Aysel Aslan, dün köyde olduğunu belirterek, "Sabah saatlerinde birisi telefonla aradı, öyle geldim. Binayı böyle görünce şok oldum. Şu anda şoktayım. Evde oturan 5 kişi vardı, 3'ü çocuktu, kiracıydılar." diye konuştu.

Aslan'ın yeğeni Kamil Gülmez de enkazda kiracı olan 5 kişilik ailenin kaldığının değerlendirildiğini dile getirerek, aile fertlerinin sağ salim enkaz çıkarılmasını temenni etti.

Gülmez, binanın kat karşılığı olarak 2012 yılında yapıldığını belirterek, "Binanın altında eczane vardı. Üzerinde de 3 dubleks daire vardı. 3 aile kalıyordu. 2 aile binada değildi. Kiracı olan aile binadaydı, eczanenin üzerindeki dairede oturuyorlardı. Onları bekliyoruz, Allah onların sağ salim çıkmasını nasip etsin. Yeni bina, kolon kesilmesi gibi bir durum yok." ifadesini kullandı.

BİNA 13 YILLIK

Enkaz altında kaldığı değerlendirilen Levent Bilir'in arkadaşı Mustafa Türel de arkadaşıyla birkaç gün önce görüştüğünü söyledi. Türel, "

Eczacı kadın bir arkadaş vardı, belediyeye o noktada bir sıkıntı olduğuyla ilgili bir talepte, şikayette bulunuyorlar. Sonrasıyla ilgili malumatım yok. Bina olarak baktığınız zaman 13 yıllık bina. Binadan ziyade metronun girişi var hemen şu tarafta, o binanın 2-3 parsel yanında da metronun baca çıkışı var. Binanın altından geçiyor. Şu anda araştırmalar ne aşamada bilmiyorum.

" dedi.

Endişeli bekleyişin devam ettiğini belirten Türel, arkadaşı ve ailesinin sağ salim kurtarılmasını diledi.

Sevda Altunbaş
29 Ekim 2025
Sevda Altunbaş
Eğitim devrimi mektuplarda! Çeyrek asır önce kurulan hayaller bugün gerçek oldu

MAHMUT ÖZAY İSTANBUL -

Kuruluşunun 102. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin nazarında 100. yıl mihenk taşı kabul edildi. 2023’e dair büyük hayaller kuruldu. Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde 2001 yılında

Millî Eğitim Bakanlığı

bu çerçevede bir mektup kampanyası başlattı. Öğretmen ve öğrencilerden eğitimi 100. yılda nerede görmek istediklerini anlatmaları istendi. Kâğıtlar çıkarıldı, zarflar hazırlandı, duygular satırlara döküldü. Vakti geldi mektuplar açıldı. “Gönderen”lerin kimi 28 Şubat’ın zulmünden dert yanıp başörtüsü ve katsayı probleminin çözülmesini dilediğini yazmıştı. Kimi sınıf ve öğretmen yetersizliğinden, kimi farelerin okullarda cirit attığından şikâyetçi olmuştu.

Çeyrek asır sonra açılan mektuplar, Türkiye’nin eğitimdeki başarısını da yansıttı.

Çünkü çözümü neredeyse imkânsız görünen kronik problemler giderildi.

BUNU ÇÖZENE TEŞEKKÜRLER

İşte o mektuplardan öne çıkanlar:

▪️Mehmet S. (İzmir-Öğretmen)

Sayın Millî Eğitim Bakanı ve bütün eğitimcilere selam, hürmetle. Hür eğitim istiyorum. Kılık-kıyafette ve saç-sakal, başörtüsünün iyi bir hoşgörü ile halledilmesini istiyorum. Yüce Allah’ın izniyle bu mektubu yazdığım zamandan hemen sonra çözülmüş olur. Bunu sorun olmaktan çıkaran kimselere teşekkürler ederim.

▪️Sezer D. (Manisa-Öğrenci)

Bu mektubu 21 yıl önce yazıyorum. Yani 2002’de... Bu süreçte sorunlar çok tabii. Örneğin okullar boş. Öğretmen sıkıntısı var. Umarım 2023’te bu sorun ortadan kalkar. Hatta öğretmen yokluğu sebebiyle başka sınıflardan çocuklar eğitim veriyor. Belki bu mektup size ulaşamaz. Ancak bu sorun devam etmesin diye size yazıyorum. Siz de öğrencilik yaptınız, zorluk çektiniz. Bu zorlukları göz önünde bulundurun. Eğer bu sorunlar 2023’te devam ederse lütfen bu sorunu kaldırın. Siz bu mektubu ciddiye almayabilirsiniz ama bu mektup ciddiye alınacak kadar önemli.

▪️Gülay Ö. (Adana-Öğretmen)

Yıllarca doğuda öğretmenlik yaptım. Umarım bu satırlar okunduğunda “Doğuda görev yaptım” demek bir ayrıcalık, özellik olmaz. Ülkemin her yanında öğrenciler eşit şartlarda eğitim-öğretim yapıyor, öğretmenler eşit şartlarda çalışıyor olur. Farelerle, soğukla savaşarak çetin bir dönem geçiriyorum. Su yok, bidonlarla taşıyıp depoluyoruz. Yapı kullanılamaz durumda, ısınamıyoruz. Ama olsun, yüreğim sıcak. Kaldığım yerde elektrik çoğu kez yok. Bazen 10 gün gelmiyor. Kaldığım yer de sıkıntılı. Çok hasta olduğum zamanlar oldu. Geceleri kapım açık yattım. Ölürsem birileri bulabilsin diye. Ölümden korktuğumdan değil, birileri üzülmesin diye.

MESLEK YOK FARZ EDİLDİ

▪️Medine Y. (İzmir-Öğretmen)

Sayın Millî Eğitim Bakanım, siz bu mektubu elinize aldığınızda büyük ihtimalle ben hayatta olmayacağım. Bu nedenle sözcüklerim yalın ve özgün olacak. Bu dönemde meslek liseleri yok farz edildi.

▪️Hakkı G. (Denizli-Öğrenci)

Okulumuzda 1,5 yıldır bilgisayar mevcut fakat kurulup da öğrencilere yararlı hâle getirilmiyor. Depoda duruyor. Daha neler var neler anlatmakla bitmez.

BİZİ HAİN GÖSTERİYORLAR

▪️

Ayşe F. (Ankara-Öğretmen)

Puanım kırılmasaydı şu an mimarlık fakültesi 3. sınıfta olacaktım. Ama bu hayalimin artık olmayacağına inandım. İkinci sevdiğim meslek olan öğretmenliği tercih ettim. Daha yolun başındayım. Ben mimar olamadım ama öğrencilerim arasından mimarlar, doktorlar, bürokratlar çıkacak. Her gün televizyonlarda bu vatanın ve devletin yılmaz savunucuları olduklarını söyleyenler bizi hain gibi gösteriyor ve bize böylelikle en büyük düşmanlığı yapıyorlar. Büyük dedem İstiklal Savaşında doğu cephesinde esir düşmüş. Ben nasıl devletimin düşmanı olabilirim? Günlerce gözlerim kan ağladı. Siz bilir misiniz güneşin doğduğu her gün yeni gözyaşları dökmeyi? Dilerim 21 yıl sonra böyle başörtü sorunları falan olmaz.

NEREDEN NEREYE...

AK Parti döneminde okullara başörtüsüyle girme yasağı kaldırıldı. Meslek ve imam hatip liselilerin önünü kesen katsayı uygulaması tarihe karıştı. Ders kitapları ücretsiz dağıtılmaya başladı. Harçlar kaldırıldı. Üniversite sayısı üçe katlandı. Zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Bütçede en büyük pay eğitime aktarıldı. 40 bin civarında olan sınıf sayısı üçe katlandı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16’ya kadar düştü. Okullaşma oranı yüzde 90’ı geçti. 500 bin civarında olan öğretmen sayısı 1,2 milyonu geçti. 800 binin üzerinde öğretmen atandı.

BAKAN TEKİN: MEKTUPLAR ALDIĞIMIZ MESAFEYİ GÖSTERİYOR

>>

Mektupları gazetemize değerlendiren Yusuf Tekin şunları söyledi: 2001 yılında ‘Cumhuriyet’in 100. yılı’ için yazılan mektuplar, Türkiye’nin Millî Eğitim alanında aldığı mesafeyi gösteriyor. O yıllarda hayal bile edilemeyen bir durumdayız. Son 20 yılda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte eğitim konusunda yaşanan değişim, dünyanın her noktasında eğitim fakültelerinde ders olarak okutulabilecek bir gelişme.

Bir öğretmenimiz, ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders anlatırım’ diyor. Ne demek? Şu an Türkiye’de 40 kişilik sınıf var mı? Şu an Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16-17 civarında, temel eğitim çağında ise 21-22 civarında. O gün sahip olduğumuz derslik sayısı katbekat artırıldı.

Bu bir devrim. Mektupların birinde ‘İnşallah her okulda bir bilgisayar olur’ deniliyor. Bugün geldiğimiz noktada bilgisayarı geçtik, 65 bin okulumuzda etkileşimli tahtalar var.

#r-1156004#

Cüneyt Akçatepe
29 Ekim 2025
Cüneyt Akçatepe
Savunma sanayinde Altay gururu! Erdoğan: Takip eden değil takip edilen olduk

YEŞİM ERASLAN -

Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde kurulan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi için resmî açılış töreni düzenlendi. Tesisin açılış töreninde seri üretime giren

Altay

Tanklarının teslimatları da yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Hava, kara ve deniz araçlarıyla destan yazdıklarını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: Tam bağımsız Türkiye hedefine doğru sağlam adımlarla yürüyoruz. Yerli ve millî araçlarımızı envanterimize katıyoruz. Bu tesiste 1.500 aşkın personelimiz görev yapacak.

63 bin metrekare kapalı alana sahip seri üretim hattımızda 8 adet Altay Tankı ve 10 adet Altuğ imal edilecek.

Ambargolara rağmen nasıl bugünkü aşamalara geldiysek bundan sonraki süreci de başarıyla yürüteceğiz.

YENİ DENKLEM KURULUYOR

Yeni bir jeopolitik denklem kuruluyor. Uluslararası sistem artık hem kabuk hem sistem değiştiriyor. Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkarılan engeller bizi sadece yavaşlatır. Belki biraz geciktirir ama menzile varmamıza asla mani olamaz. Günümüzde onurlu şekilde yaşamak istiyorsanız her alanda güçlü ve caydırıcı olmak mecburiyetindesiniz. Kendi göbeğinizi kendiniz kesmek durumundasınız. Aksi taktirde kurtlar sofrasına dönüşen bu düzende kimse kimseye acımaz.

#r-1156119#

TÜRKİYE GÖZDE ÜLKE

Bu noktada risk ve tehditlerin arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Tedbirlerimizi aldık, dersimize çok iyi çalıştık. Son 23 yılda attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke hâline getirdik. Savunma sanayisinde son yıllarda büyük bir ivme yakaladık. 25 yıl önce toplu iğne bile üretemiyorduk. Şu anda silahlarını üreten bir Türkiye var. Yüzde 20’yi bile üretemiyorduk, şimdi yüzde 80’i yakaladık. Yalnızca takip eden değil takip edilen bir devletiz. Modern silah sistemlerinden elektronik harp altyapısına kadar her ürünü merakla beklenen ülkeyiz.

100 İHA'DAN 65'İ BİZİMDİR

“Savunma sanayisinde 1.400’ün üzerinde projemiz var. İHA ve SİHA alanında dünyanın en başarılı ilk 3 ülkesiyiz. Her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik. Tam 180 ülkeye ürün ihraç ettik. 2025’te bu sayıların daha da artacağını öngörüyoruz. Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye başladık. Onlar yapamazsınız diyordu. Biz yaparsa bu ülkenin evlatları yapar dedik ve yola koyulduk.

#r-1156184#

GENÇLERİMİZE GÜVENDİK

Genç kardeşlerimize, bu ülkenin genç beyinlerine inandık ve güvendik. Başımızı belaya sokmayın diyenlere rağmen yaptık. Siz teknolojiden ne anlarsınız diyenlere rağmen bütün bunları başardık. Yoksa biz de bizden öncekiler gibi davranabilir, iktidarımızı rahatça sürdürebilirdik ama biz bu düzene itiraz ettik. Kelle koltukta bir mücadeleyle hamdolsun sadece 23 yılda dünyanın gıptayla baktığı bir savunma ekosistemini ülkemizde inşa ettik. Sektördeki 3.500 savunma sanayi şirketimiz, 100 bin kalifiye çalışanımız var. Ulaştığımız noktayı asla yeterli bulmuyoruz. Çok daha ileri teknolojiyi yakalamak zorundayız. Altay Tanklarımızın ilkini bugünü kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz.

#r-1156075#

Mahmut Ekinci
29 Ekim 2025
Mahmut Ekinci
İskoçya’nın en büyük camisine ırkçı saldırı!

İskoçya’nın en büyük camisi olan Glasgow Merkez Camii, ırkçı bir grafiti saldırısına uğradı.

Polis, olayın ardından yaptığı açıklamada bu eylemin “nefret suçu” kapsamında değerlendirildiğini duyurdu.

#r-1145398#

Gece saatlerinde Adelphi Caddesi’ndeki cami duvarına yazılan grafiti, İskoçya’nın en büyük ibadethanesini hedef alan ırkçı nefretin sembolü oldu.

"BU TÜR EYLEMLER KABUL EDİLEMEZ"

Başmüfettiş Paul Daley, Glasgow’daki Müslüman toplulukların yaşadığı üzüntüyü anladıklarını söyledi:

“Bu tür iğrenç grafitiler tamamen kabul edilemez. Bu olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüyoruz. Bilgisi olan herkesin bizimle iletişime geçmesini rica ediyorum.”

Polis, saldırının faillerini tespit etmek için bölgede kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Vatandaşlardan, bilgi sahibi olmaları halinde 101 numaralı polis hattını aramaları istendi.

CAMİ YÖNETİMİ: SALDIRILAR İSKOÇYA'NIN DEĞERLERİNİ YANSITMIYOR

Glasgow Central Camii Sözcüsü, olayın ardından sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı:

"Bugün camimizin duvarında grafiti bulduğumuzda çok üzüldük. Bu tür eylemler Glasgow veya İskoçya’nın değerlerini temsil etmiyor. Şehrimiz sıcaklığı, çeşitliliği ve topluluk duygusuyla tanınır. Bu ruh her zaman hakim olacaktır."

Cami yönetimi ayrıca, her inançtan insanın kendini güvende hissedebileceği bir şehir için dayanışma çağrısında bulundu.

"ÖNCE İSKOÇLARIN" GRAFİTİSİ TEPKİ ÇEKTİ

BBC’nin haberine göre cami duvarına yazılan grafitide “Önce İskoçların” ifadesi yer aldı. Cami yetkilileri, bu mesajın nefret söylemi içerdiğini belirterek derin bir üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Polis İskoçya, grafitiyi “aşağılık” olarak nitelendirerek nefret suçu kapsamında soruşturma başlattı.

İSKOÇYA'DA CAMİLER HEDEFTE

Bu yıl İskoçya genelinde Müslümanlara yönelik bir dizi saldırı yaşandı.

Geçen ay, Doğu Renfrewshire’daki bir camiye çocukların içeride olduğu sırada bir direk atıldı.

Ağustos ayında ise Greenock’ta bir genç, camide toplu katliam planladığı gerekçesiyle 10 yıl gözaltına alındı.

Aberdeen ve Doğu Renfrewshire bölgelerinde de yıl boyunca nefret suçları kaydedildi.

"GLASGOW HERKESİN ŞEHRİ OLMAYA DEVAM EDECEK"

Cami sözcüsü açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

"Glasgow’daki herkesin, inancına veya geçmişine bakılmaksızın kendini hoş karşılanmış hissetmesini istiyoruz. Bu şehir, Müslümanların iş dünyasında, siyasette, sporda, eğitimde ve sağlıkta katkı sunduğu bir yer. Glasgow herkes için güvenli, değerli ve ev gibi kalmaya devam edecek."

Muzeyyen Bıyık
29 Ekim 2025
Muzeyyen Bıyık
Gemini öğrencilere ücretsiz nasıl yapılır? Son başvuru tarihi belli oldu

Yapay zeka teknolojileri eğitim dünyasında giderek daha önemli hale gelirken Google, Türkiye’deki üniversite öğrencilerine önemli bir destek sağlıyor. Gelişmiş yapay zeka aracı Gemini Pro, öğrencilere bir yıl boyunca ücretsiz sunulacak. 

GEMİNİ ÜCRETSİZ Mİ?

Gemini, Google tarafından geliştirilen üretken yapay zekâ aracıdır. Platformun temel sürümü herkes için ücretsiz olarak kullanılabilir. Ancak Gemini Pro modeli, daha kapsamlı ve gelişmiş araçlar sunuyor. Deep Research, NotebookLM, Flow gibi ek özellikler ücretli paketin içinde yer alıyor.

Üniversite öğrencilerine yönelik kampanya nedeniyle normal ücretli Pro sürümü 1 yıl boyunca ücretsiz olacak. 

GEMİNİ ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ NASIL YAPILIR?

Kampanyadan faydalanmak isteyen öğrencilerin 18 yaşını doldurmuş ve Türkiye’deki bir üniversitede kayıtlı olmaları gerekiyor. Başvurular goo.gle/studentsoffer adresi üzerinden çevrimiçi olarak yapılıyor. Google hesabıyla giriş yapan öğrenciler, kısa bir kayıt işleminin ardından 1 yıllık ücretsiz erişim kazanıyor.

Öğrenciler, yazı yazma, kodlama, veri analizi, görsel üretimi gibi pek çok alanda Gemini Pro’yu aktif olarak kullanabilecek. Kampanyaya katılım için son tarih ise 9 Aralık 2025 olarak belirlendi.

GEMİNİ NASIL KULLANILIR?

Gemini’a erişim sağlamak için herhangi bir ek kurulum gerekmiyor. Kullanıcılar, Google Gemini’ın web sitesine giriş yaparak veya Android ve iOS uygulamalarını indirerek hesap açabiliyor. Google hesabıyla oturum açıldıktan sonra sistem, otomatik olarak kullanıma hazır hale geliyor.

Gemini; metin yazma, akademik araştırma, kodlama, veri analizi ve görsel üretim gibi işlevlerle özellikle öğrenciler için güçlü bir araç sunuyor. Ayrıca mobil uygulamalardaki Gemini Live özelliği sayesinde kullanıcılar, yapay zeka ile anlık sesli iletişim kurabiliyor.

#r-1155979#

İrem Öz
28 Ekim 2025
İrem Öz
Bu akşam hangi diziler var? 28 Ekim Salı 2025 televizyondaki diziler belli oldu

“Bu akşam hangi diziler var?”

sorusunun cevabı televizyon karşısına geçecek olalar tarafından merak ediyor.

TRT1, Kanal D, Now TV, Show TV, Star, ATV ve TV8 ekranlarında yeni ve popüler diziler izleyiciyle buluşurken, bazı kanallar sinema filmleri ve yarışma programlarıyla öne çıkıyor. 28 Ekim Salı 2025 TV yayın akışında birçok yapım olacak.

28 EKİM BU AKŞAM HANGİ DİZİLER VAR?

Bu akşam 20.00'de ATV'de Gözleri KaraDeniz, Kanal D'de Güller ve Günahlar, NOW'da Kıskanmak, Show TV'de Bahar, Star'da Kral Kaybederse, TRT 1'de Mehmed: Fetihler Sultanı ve TV8'de MasterChef'in yeni bölümü yayınlanacak.

28 EKİM 2025 SALI ATV YAYIN AKIŞI 

16:00 Esra Erol'da 
19:00 ATV Ana Haber 

20:00 Gözleri KaraDeniz 

28 EKİM 2025 SALI KANAL D YAYIN AKIŞI

16:45 Arka Sokaklar 
19:00 Kanal D Ana Haber 

20:00 Güller ve Günahlar 


23:15 Eşref Rüya 

28 EKİM 2025 SALI NOW TV (FOX TV) YAYIN AKIŞI 

16:30 Kıskanmak 
19:00 Selçuk Tepeli ile NOW Ana Haber 

20:00 Kıskanmak 

28 EKİM 2025 SALI SHOW TV YAYIN AKIŞI 

18:45 Show Ana Haber 

20:00 Bahar 

28 EKİM 2025 SALI STAR TV YAYIN AKIŞI 

16:15 Söz 
19:00 Star Haber 

20:00 Kral Kaybederse 

28 EKİM 2025 SALI TRT 1 YAYIN AKIŞI 

19:00 Ana Haber 
19:55 İddiaların Aksine 

20:00 Mehmed: Fetihler Sultanı 

28 EKİM 2025 SALI TV8 YAYIN AKIŞI

16:00 Zuhal Topal'la Yemekteyiz 

20:00 MasterChef Türkiye 

#r-1156058#

Sevcan Girgin
28 Ekim 2025
Sevcan Girgin
Konut yatırımcısı dikkat! İşte kira getirisi en yüksek büyükşehirler

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-

Yatırımcıların konuta gösterdiği ilgi bu yıl da artarken; gayrimenkulün bedeli kadar “fiyata göre kira getirisi” de önemli bir kriter olarak öne çıkıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre geçen ay ülke genelinde konut satışları %6,9 artarak 150 bini aştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek eylül verisi olarak kayıtlara geçti. 9 aylık satışlar da 1 milyon 128 bin adedi geçti.

Bu rakamlar da yüksek faiz ortamına rağmen konut yatırımına olan ilgiyi teyit etti. Yatırımcılar, en hızlı amortisman süresine odaklanırken; bu yılın ilk 9 aylık dönemine büyükşehirler bazında bakıldığında, başken Ankara (fiyata göre) kira getirisi en yüksek il oldu.

#r-1155962#

KİRA GETİRİSİ EN YÜKSEK İLLER

Endeksa verilerine göre Eylül 2025 itibarıyla kira getirisi en yüksek ilk 10 il şöyle:

1-Ankara

Ortalama kiralık fiyatı: 28.218 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %9,33

2-Şanlıurfa

Ortalama kiralık fiyatı: 15.795 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %8,59

3-Tekirdağ

Ortalama kiralık fiyatı: 19.778 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %8,22

4-Eskişehir

Ortalama kiralık fiyatı: 18.139 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,81

5-Van

Ortalama kiralık fiyatı: 17.780 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,65

6-Kahramanmaraş         

Ortalama kiralık fiyatı: 18.405 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,58

7-Denizli            

Ortalama kiralık fiyatı: 16.158 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,57

8-Malatya          

Ortalama kiralık fiyatı: 17.305 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,51

9-İstanbul          

Ortalama kiralık fiyatı: 33.077 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,46

10-Manisa         

Ortalama kiralık fiyatı: 20.629 TL

Ortalama fiyata göre yıllık getiri: %7,44

#r-1156001#

RAKAMLAR NE SÖYLÜYOR?

-Ortalama kira getirisinde en yüksek prim vadeden ilk 10 büyükşehirde amortisman süreleri 11-13 yıl arasında değişiyor.

-Ankara, Başkent olmasına ve 3 büyük il arasında yer almasına rağmen, fiyat avantajı sunarak, kira getirisinde ilk sırada yer alıyor.

-Muğla’dan sonra konut fiyatlarının en yüksek olduğu İstanbul ise %7,46 yıllık ortalama getiri ile listede 9’uncu sırada yer alıyor.

-Kira getirisi yüksek büyükşehirler arasında Van ve Şanlıurfa gibi doğu illeri, Kahramanmaraş ve Malatya gibi yakın geçmişte deprem felaketleri yaşamış iller de yer alıyor.

-Üniversite şehri olarak bilinen ve konut yatırımcılarının radarında yer alan Eskişehir de yüksek kira getirisi ile öne çıkan büyükşehirler arasında…

Ömer Faruk Bingöl
28 Ekim 2025
Ömer Faruk Bingöl
The Godfather'ın yönetmeni Francis Ford Coppola'dan şaşırtan karar: "Fakirleştim" diyerek saatlerini satışa çıkarıyor

“The Godfather” (Baba) serisiyle tanınan Coppola, 2024'te vizyona girecek olan Megalopolis filmine kendi cebinden 120 milyon dolar yatırdı ve film dünya çapında yalnızca 14,3 milyon dolar hasılat elde etti. Bu sermayenin önemli bir kısmı, Coppola’nın iki işletmesini satmasından elde edildi.

GÖSTERİMDEN KISA SÜRE SONRA SIKINTIYA GİRDİ

Filmin gişe hasılatı sadece 14,4 milyon dolarda kalınca filmin geliri büyük hayal kırıklığına neden oldu. Coppola'ın iyimserliğini korumaya devam ederek "Filmlerinin çoğu zamanla para kazanıyor." yorumunda bulunmasına rağmen ünlü yönetmen, gösterimden birkaç ay sonra maddi olarak sıkıntıya girdiğini açıkça dile getirmeye başladı.

FİLMİN MALİYETİ 120 MİLYON DOLAR

The New York Times haberine göre büyük ölçüde kendi kendini finanse eden filmin maliyeti 120 milyon dolardan fazla oldu ve dünya çapında 14,4 milyon dolar hasılat elde etti.

İFLAS ETTİĞİNİ AÇIKLADI

Milyonlarca dolar değerindeki filmin vizyona girmesinden sonraki ilk birkaç ay içinde Coppola, insanlara açıkça filmin yüzünden

'iflas'

ettiğini belirtti.

Coppola ayrıca gemiyi ayakta tutmak için para biriktirmeye başlaması gerektiğini söyledi. Coppola geçimini sağlamak için çok sevdiği saatlerini açık artırmayla satmaya karar verdi. Bunların arasında kendi tasarladığı 1 milyon dolarlık bir saat de bulunuyor. 

NEW YORK'TA SATIŞA ÇIKACAK

Değerli eşyaları müzayede evi Phillips aracılığıyla satışa sunulan saatin en lüksü ise ünlü saat ustası François-Paul Journe ile birlikte tasarladığı saat oldu. Milyon dolarlık eşsiz parça FP Journe FFC Prototipi olup parmakları ve başparmağı farklı saatleri göstermek için uzayıp kısalabilen siyah titanyumdan insan benzeri bir ele sahip. Saatleri 6-7 Aralık tarihlerinde New York'ta satışa sunulacak. 

KOLEKSİYONDA BULUNAN SAATLER

Coppola’nın satışa çıkaracağı diğer saatler arasında; 2014’te İsviçreli saat markası F.P. Journe ile birlikte tasarladığı özel bir model, Rolex’i Swatch kadar mütevazı gösterecek kadar pahalı saatler üreten bu markayla yaptığı model FFC, iki Patek Philippe (6 ila 12 bin dolar tahmin edilen Calatrava ve 15 ila 30 bin dolar tahmin edilen World Time modelleri), bir Blancpain Minute Repeater (15 ila 30 bin dolar), bir IWC Chronograph (3 ila 6 bin dolar), bir başka F.P. Journe (120 ila 240 bin dolar) ve bir Breguet Classique (4 ila 6 bin dolar) bulunuyor. 

#r-1136131#

 

Çağıl Sütçü
28 Ekim 2025
Çağıl Sütçü
İnovaLİG 2025’in şampiyonu Hayat Kimya, 1 milyar TL’lik Ar-Ge yatırımıyla inovasyona odaklandı

İnovaLİG 2025’te “

İnovasyon Döngüsü

” kategorisinde birincilik ödülünü kazanan

Hayat Kimya

, Türkiye’de geliştirdiği yenilikleri dünyaya ihraç ediyor. Kocaeli’deki ödüllü AR-GE merkeziyle inovasyonu tek çatı altında toplayan şirket, her yıl 500’e yakın araştırma projesi yürütüyor ve farklı kıtalardaki tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor. 200’e yakın çalışanı, 74 patent başvurusu ve 100 bini aşkın kullanıcıyla yürütülen çalışmalarla Hayat Kimya, inovasyonu yalnızca bir üretim modeli değil, “insanı merkeze alan bir yaşam felsefesi” olarak konumlandırıyor.

İnovaLİG 2025’te “İnovasyon Döngüsü” kategorisinde birincilik ödülünü kazanan Hayat Kimya, Kocaeli’deki AR-GE merkezini gazetecilere açtı. Şirket yöneticileri, merkezin çalışma sistemini ve yürütülen projeleri basın mensuplarıyla paylaştı.

AR-GE İÇİN 1 MİLYAR TL'LİK BÜTÇE

2016 yılından bu yana faaliyet gösteren AR-GE merkezi, Hayat Kimya’nın farklı ürün kategorilerindeki araştırma faaliyetlerini tek çatı altında topluyor.

Her yıl yaklaşık 500 proje yürütülen merkezde, bugüne kadar 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yapıldı.

Hayat Global AR-GE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç

, merkezin yalnızca ürün geliştirmeye değil, teknoloji üretimine de odaklandığını belirtti. Koç, “Tüketicilerden gelen geri bildirimleri düzenli olarak takip ediyor, bu verileri yeni projelere dönüştürüyoruz. Amacımız, sürekli gelişen bir araştırma sistemi kurmak” dedi. Koç ayrıca, 2024 yılında AR-GE’ye yatırımlar hariç

yaklaşık 1 milyar TL bütçe ayrıldığını aktardı.

Koç, sözlerine şöyle devam etti:

"Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, AR-GE ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”

Aysel Aydın - Fikret Koç

Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın

da merkezin çalışma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Aydın, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla ortak araştırmalar yaptık. Türk tüketicilerinin beklentilerini farklı kültürlerin bakış açısıyla değerlendirdik” ifadelerini kullandı.

"Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapıyoruz."

diyen Aydın, "Biz AR-GE merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz." diye de devam etti.

Her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çeken Aydın, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz."

AR-GE'DE KADIN ORANI YÜZDE 52

AR-GE merkezinde yaklaşık 200 kişi görev yapıyor ve çalışanların yüzde 52’si kadınlardan oluşuyor. Merkezdeki çalışmalar, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Nijerya, Pakistan, Vietnam ve Fas gibi ülkelerdeki tüketici ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.

Hayat Kimya

, ev bakım, bebek bakım, kişisel bakım, kişisel sağlık, temizlik kâğıtları ve evcil hayvan ürünleri kategorilerinde

Bingo, Molfix, Molped, Papia ve Familia

gibi markalarla faaliyet gösteriyor.

Günay Çağrıcı
27 Ekim 2025
Günay Çağrıcı
Apple’dan 5 milyon dolarlık meydan okuma: Açığı bul, ödülü kap!

Apple

, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle

“felaket düzeyinde”

güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar için

ödül miktarı 5 milyon dolara

kadar çıkabilecek.

#r-1151366#

Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca

Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek

.

Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.

Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.

"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"

Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:

“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”

Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.

Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.

Türkiye Gazetesi
10 Ekim 2025
Türkiye Gazetesi