Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kurulan tuzakları birlikte boşa çıkardık
Cumhurbaşkanı Erdoğan HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı'nda konuştu. Emekçilerin ülke için kıymetini anlatan Erdoğan, "Alın teri ve emek, hiçbir gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır. HAK-İŞ her zaman demokrasiden yana oldu. Türk demokrasisine karşı kurulan tuzakları sizlerle birlikte boşa çıkardık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen "HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıl Dönümü Programı"nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
" HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı'nda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 50. yılın HAK-İŞ camiası ile birlikte sendikalarımız emekçilerimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. HAK-İŞ çatısı altında emekçinin davasını, hakkın ve adaletin davasını savunanlardan ebedi alemlere göç edenlere Rabbim'den rahmet niyaz ediyorum.
"İŞÇİ OLDUĞU İÇİN SENDİKALAR, İŞVERENLER VAR"
Türkiye'nin bugünlere gelmesinde katkıda bulunanların en başında hiç kuşkusuz emekçilerimiz geliyor. Türkiye Yüzyılı'nda da şeref hakkı alın teriyle hela rızkını kazanan siz emekçilerimizin olacaktır. Bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Örgütlü emek ve hak mücadelesi için sendikalar elbette vazgeçilmezdir. Fakat unutmayalım ki sendikalarımızın varlığı işçiyle, emekçiyle kaimdir. İşçi olduğu için, emekçi örgütlendiği için sendikalar vardır. İşveren varlığı da o işi yapacak insanla kaimdir. Biz bunları birbirine hasım gören, kanlı bıçaklısı gören ideolojik yaklaşımları reddediyoruz.
İşçiyle işvereni düşmanlaştıran anlayışın emek mücadelesine katkıdan ziyade zarar verdiğini görüyoruz. Alın teri ve emek, hiçbir gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır. İşçi ve işveren arasındaki ilişki ancak hak temelli bir bakış açısıyla ele alındığında doğru bir şekilde anlaşılabilir. İki tarafın da birbiri üzerinde hakkı vardır.
"EMEK İSTİSMARINA KARŞI ÇIKMAK DA FAZİLETTİR"
Nasıl adaleti, özgürlüğü, alın terini savunmak bir erdemse emek istismarına karşı çıkmak da aynı ölçüde erdemdir, fazilettir. Bunun muhatabı kimi zaman hak-hukuk tanımayan patronlar olabilir. Kimi zaman gözünü para hırsı bürümüş sermaye sahipleri olabilir. Kimi zaman elindeki gücü hoyratça kullanan küresel lobiler olabilir. Kimi zaman da mazlumların oluk oluk kanını akıtan zalimler olabilir. İşte bunlara karşı durmak da en az emek mücadelesi kadar mühimdir.
"KURULAN TUZAKLARI BİRLİKTE BOŞA ÇIKARDIK"
HAK-İŞ köklü bir yürüyüşün adıdır. Türkiye'nin sancılı zamanlardan geçtiği, sokaklarımızda kaos ve çatışmanın hüküm sürdüğü dönemlerde HAK-İŞ topyekun milletin hakkını savunarak Türk sendikacılık tarihinde bir ilki başarmıştır. HAK-İŞ darbecilerle, terör örgütleriyle, para babalarıyla değil daima milletle yürüdü. İşçinin alın terin, ideolojik çatışmalar meze ettirmediniz. Milli iradeye dönük her saldırıda demokrasiden yana oldunuz. Gezi olaylarını, 15 Temmuz ihanetini birlikte aştık... Türk demokrasisine karşı kurulan tuzakları sizlerle birlikte boşa çıkardık.
Bizler tarihinde zorla çalıştırma ve köle ticareti gibi utançlar bulunmayan bir milletin mensuplarıyız. İşçinin ücretini alın terini kurumadan ödeyin diyerek buyuran peygamberimizin sözü pusulamızdır.
"İŞ FACİALARININ YAŞANMAMASI İÇİN BİZLERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR"
İşçilerimizin can emniyeti önemlidir. Geçen sene Gayrettepe'de 29 kardeşimizin, geçen hafta Kocaeli'de 7 insanımızın canına mal olan faciaların tekerrür etmemesi için devletimizler beraber sendikalara da önemli işler düşmektedir. Ter döken kardeşlerimizin facialarda can vermemesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
İşçilikten gelen bir cumhurbaşkanı olarak daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Sorunları masada çözmeyi hedefledik. Pek çok reformu emekçilere kazandırma gururu yaşadık. Önümüzdeki dönemde de inşallah bu hassasiyetle yola devam edeceğiz."
