Kaydet
a- | +A
Gafil olma!.. Evliyanın büyüğü olan bu mübarek zât, Doksanbir yaşlarında Bağdat''ta etti vefat. Altmış yaşında idi, o doğunca pederi, İleri yaşta idi, hem de valideleri. Evliya kimselerdi, ikisi de bunların, Ve evlâdı idiler hem de Resûlullah''ın. Abdülkadir Geylâni, doğmadan bir gün önce, Babası "Ebû Sâlih" rüya gördü bir gece. Ona buyurdular ki Peygamber Efendimiz; (Sana, bir erkek evlât verecektir Rabbimiz. O, benim evlâdımdır, gafil olma hiç ondan, Derecesi çok yüksek olur başkalarından.) Ramazanın ilkiydi, dünyaya geldiği gün, O gün akşama kadar, süt emmedi gündüzün. Ramazan-ı şerîfin sonuna kadar hattâ, Otuz gün, hiç emmeyip, oruç tuttu âdeta. İkinci sene dahî geldiğinde Ramazan, Oruç tuttu O yine, otuz gün muntazaman. Bulutlu olduğundan, havanın ilk gün hâli, Göremedi insanlar gök yüzünde hilâli. Ramazan''ın geldiği, kat''î bilinmeyince, Onun validesinden sordular gidip önce. Eğer o emmediyse, annesinin sütünü, Belli olacaktı ki, "Ramazan"dır o günü. O gün emmediğini anlayınca sorarak, Ramazan olduğunu, bildiler tam olarak. Abdülkadir Geylâni, küçükken yaşı henüz, "Güzel ahlâkı" ile, eylemişti temayüz. Doğum yeri Geylân''da, tahsile başladı ilk, Ve ilim öğrenmede yapmadı hiç gevşeklik. O, Kur''ânı kerimi hıfz edip ilk fırsatta, Sonra da tahsilini tamamladı Bağdat''ta. Onsekiz yaşındaydı, Bağdat''a gittiğinde, Çok büyük âlim oldu, tahsili bittiğinde. Ne zaman ki ilk defa, vaaz verdi O halka, Uyandırdı çok büyük bir ilgi ve alâka. Dinleyenler öyle çok oldu ki kalabalık, İnsanlar medreseye, sığamaz oldu artık. Ne kadar ev var ise, medrese çevresinde, Yıkılıp, medreseye dahil oldu hepsi de. Bil cümle Bağdat halkı, kim varsa genç, ihtiyar, İnşaat sırasında, bilfiil çalıştılar. Bir müddet ders vererek, sonra çıktı sahrâya, İnsanlardan ayrılıp, çekildi inzivaya. Yirmibeş sene kadar gizledi kendisini, Çok riyazet yaparak, ıslah etti nefsini. Kırk sene müddet ile, gece sabaha kadar, Uyumayıp ibadet eyledi aynı karar.
ÖNE ÇIKANLAR