Kaydet
a- | +A
Kötü arkadaş İslâm âlimlerinden bir büyük evliya zât, Bir gün talebesine şöyle etti nasihat: (Kötü kimseler ile etmeyin arkadaşlık, Zira size onlardan, bulaşır her fenalık. Hak söze kulak verip, sevin rehberinizi, Çünkü o, saadete erdirir elbet sizi. İslâmdan zerre kadar ayrılmışsa bir insan, Havada uçsa bile, kaçın onun yanından. Harikulade işler yaparsa da o kişi, Keramet denmez ona istidractır o işi. Dinin bir edebine etmiyorsa riayet, Denizde yürümesi, değildir bir keramet. Yolumuzun esası, "İslâmı öğrenmek"tir, Ve her işi İslâma muvafık işlemektir. Tasavvufa girmekten gaye de budur zaten, Başka şeye kavuşmak, hiç değildir esasen. Bu nasihatlerimi eyleyin mülahaza, Ve hatta "küpe" edip, takın kulağınıza.) Yine bir talebeye buyurdu ki; (Evladım, Kendini "Hiç" bilmektir, tasavvufta ilk adım. Sonra da "iyi huylu" olmaya eyle gayret, Amellerin içinde, makbulü budur elbet. Dili tatlı olanın, dostu dahi çok olur, Herkes kimi severse, iyi kul işte odur. İnsanların aybını, gizle, etme âşikar, Kimseye kızmamayı, kendine eyle şiâr. İhtiyarlara karşı, eyle tazim ve hürmet, Elinden geldiğince, fakirlere yardım et. Salih kimseler ile, birlikte olmaya bak, Saadet kapıları, açılır böyle ancak. Yine bir nasihati, şöyledir bu büyüğün; (Yazık ki Müslümanlar, kimsesiz kaldı bugün. "İslama hizmet" için, bugün bir lira vermek, "Bin altın" vermiş gibi, üstün, kıymetlidir pek. Kime nasib ve ihsan ederlerse bu işi, Ona müjdeler olsun, bahtiyardır o kişi. Her kim olursa olsun, bu uğurda çalışan, Tam cihad sevabına nail olur her zaman. Lakin din düşmanları, dine hücum ettiği, Bir zamanda çalışmak, kat be kat olur iyi. Zira Resul-i Ekrem, buyurdu ki eshaba, (Siz öyle bir zamanda, geldiniz ki dünyaya, Dinin onda birini, eğer yapmaz iseniz, Helak olup, mahşerde, azaba düşersiniz. Ve lakin sizden sonra, gelir ki Müslümanlar, Dinin onda birini, yapsalar eğer onlar, Azabtan kurtulurlar), işte o, bu devirdir, Müjdelenenler ise, bugünkü müminlerdir.)
ÖNE ÇIKANLAR