“Bunda bir hikmet var!..”

A -
A +

Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin yaşı kırka erince, hiç kalmadı dünyâya rağbeti.

 

O günlerde hanımına;

 

“Yakında benim için büyük bir hâdise olacaktır” derdi.

 

Bir gün de eline bir ayna aldı ve;

 

“Gel beraber bakalım” buyurdu.

 

Kadıncağız onu aynada pîr-i fâni, ihtiyar olarak görünce, anladı yakında vefât edeceğini.

 

Bu hâli, talebesine bildirmek gâyesiyle;

 

“Velîlerden birine, gâipten, çok yakında vefât edeceği bildirilmiş” buyurdu.

 

Sordular ki:

 

“Kimdir o zât efendim?”

 

Cevâp vermedi.

 

Kendisi olduğunu söylemedi.

 

Hastalığın şiddeti artınca;

 

“Birkaç gün Delhi'den ayrılmayın. Zîra son günlerimi yaşıyorum” buyurdu.

 

Ve “ayrılık” eserleri görünmeye başladı.

 

Gözleri, “elvedâ” der gibi bakıyordu!

 

Talebeleri ağlamaya başladılar! O sırada bir kişi “Allah!” dedi.

 

Başını süratle o yöne çevirdi.

 

Sonra da “Allah, Allah” dedi.

 

Ve teslim etti rûhunu.

 

Cemaat, tabutu omuzlayıp, kabristana doğru yürüdüler.

 

Bir yere gelince, tabut öyle ağırlaştı.ki, “bir milim” ileri götüremediler.

 

“Bunda bir hikmet var” deyip, o yere defnettiler...

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...