Güzel ahlâk Dâvud-i Kayserî büyük âlim ve velî, Sözleri herkes için, olmuştu faideli. Bir gün "Güzel ahlâk"tan, sordular kendisine, Buyurdu ki: Güzel huy, lâzımdır her mü''mine. Nitekim Habîbine, buyurdu cenab-ı Hak; "Sen elbet yaratıldın, güzel huylu olarak." Çok insanın İslâma, girmelerine sebep, Onun iyi huyu ve güzel ahlâkıdır hep. Resûlullah buyurdu; (Mîzana konanların, İçinde, en ağırı, güzel ahlâktır yarın.) Biri Resûlullah''a, (Din nedir?) diye sordu, Resûlullah cevaben, (Güzel huydur) buyurdu. Sordu aynı suali, sağdan, soldan, arkadan, Aldı aynı cevabı, yine Resûlullah''tan. (Amellerin üstünü nedir?) diye sordular, Buna da, (Güzel huylu olmaktır) buyurdular. Nasihat istemişti, Resul''den bir Müslüman, Buyurdu; (iyi geçin, herkes ile her zaman.) Bir kadını Resûl''e methedip dediler ki; (Gece hep namaz kılar, oruçlu gündüzleri. Lâkin komşularını, incitir, kırar, üzer, Buyurdu; (Öyle ise, o Cehenneme gider.) Güneş nasıl ısıtıp, eritirse karları, Güzel huylu olmak da, yok eder günahları. Bunun gibi sirke de, bozarsa balı nasıl, Kötü huy da ameli, öyle bozar velhâsıl. Yine genç bir mü''mine, buyurdu ki; (Evlâdım, İslâmın haricine, atma sakın bir adım. Allah''ın beğendiği işleri yapmaya bak, Zîra bununla olur, âhirette kurtulmak. Ömrünü günahlarla geçiren kişilerle, Arkadaşlık etmekten, pişmanlık geçer ele. Onlarla görüşmekten, arslandan kaçar gibi, Hattâ daha ziyade, kaçmalıdır tabii. Arslan, canını alır, sadece insanların, Onlarla görüşürsen, heder olur îmânın. Kötü arkadaşların, pek çok olur zararı, Zîra "Sonsuz ölüm"e, sürükler insanları. Zengine, malı için, alçaklık gösterenin, Gider üçte ikisi, dîninin o kimsenin. Bunu, Peygamberimiz, buyurmuştur hadiste, Titiz davranmalıdır, öyle ise bu işte. Bir mü''min bu belâya yakalandıysa artık, Kurtuluş nerededir, nerede Müslümanlık? Uygunsuz kimselerle, çok sıkı görüşmekten, Bunları duyacak hal, kalmamış sizde hepten. Bu yüzden bu kadar çok üstünde duruyorum, Çünki hafif sözlerle, uyanmazsın ey oğlum.)

