Kaydet
a- | +A
Allah adamlarından olan bu mübarek zât, "Evliyalık" hakkında verdi şöyle izahat: (O, öyle kimsedir ki, her kim görse yüzünü, Ferahlanır, unutur cümle üzüntüsünü. Zîra Allah, onlara vermiştir böyle haslet, Onu gören kimsede, kalmaz gam ve kasavet. "Dine hizmet" etmektir onun tek düşüncesi, Bunu düşünmek ile geçer gün ve gecesi. Onun bu hareketi, "Allah için" olur hep, Şahsı için kimseden, hiçbir şey etmez talep. Din için sarfetse de, binlerce dirhem dinar, Dünya muhabbetini, kalbine sokmaz zinhar. Çünki yoktur bir işi, onun para pul ile, Dünyalık hiçbir şeye, dönüp de bakmaz bile. Dine hizmet uğrunda, çok çalışsa da, fakat, Hiç kendi şahsı için, düşünmez bir menfaat.) Bir gün de buyurdu ki; (Bir inançtır ki îman, Azalıp çoğalması olamaz hiçbir zaman. Azalıp çoğalırsa bir inanış eğer ki, Ona, îman değil de, "Zan" denir elbette ki. Allah''ın beğendiği ibadet ve taatlar, Yapılınca, o iman cilâlanır ve parlar. Lâkin beğenmediği haramlar işlenince, Bu sefer lekelenir ve kararır iyice. O halde bir imanda azalmak ve çoğalmak, Amellerden, işlerden ileri gelir ancak. Yani iyi amel ve ibadet yapılması, Suretiyle imanın çoğalır parlaması. İşte, ibadetlerle parlayınca bir îman, Böyle olan îmana "Çok" dedi bazı insan. Haram işleyince de, o parlaklığı gider, Buna dahi "Az" dedi, yine bâzı âlimler. "Ebu Bekr''in imanı, ümmetin îmanından, Ağırdır" hadisi de, ediyor bunu beyan. Bu hadisi şerifte buyurulan ağırlık, Cilâ ve parlaklığı gösterir gayet açık.) Yine bir sohbetinde, şöyle buyurmaktadır; Dünyada en güzel, şey Rabbini tanımaktır. Bu "Hakiki îman"da, nefsi emmare dahi, İman ve itminana kavuşur bizatihi. Bu zamandaki iman, hakiki iman olur, Bu iman, bozulmaktan, yok olmaktan korunur. Resulullah buyurdu; ("Yâ Rabbî, ihsanından, Bir îman istiyorum, sonu küfür olmayan.") Ve Nisâ sûresinde buyuruldu ki yine; "Mü''minler, iman edin Allah ve Resulüne." Yani buyuruldu ki; "Yaparak çok ibadet, Tam, hakiki imana kavuşun en nihayet.")
ÖNE ÇIKANLAR