Kaydet
a- | +A
Dünya geçicidir... Emir Hüsrev Dehlevî büyük âlim ve velî, Nasihati herkese olurdu faideli. Bir gün de buyurdu ki; (Bu yolda yürümekle, Dünyaya düşkün olmak, bulunamaz birlikte. Bir kimsenin kalbinde, dünyaya hem de pek az, Bir düşkünlük var ise, bu yolda bulunamaz. Mü''mine dünya değil, "Ahiret"tir asıl dert, Zira dünya geçici, ebedîdir âhiret. Ne ki uzaklaştırır, seni Hak teâlâdan, İşte o, "Dünya"dır ki, kendini sakın ondan. Seni, Hak''tan gayriyle, meşgul eden ne ki var, İyi görünseler de, dünyadır hepsi onlar. Halbuki mal ve emval, olsa dahi çok fazla, Niyet "Ahiret" ise, dünyalık olmaz asla. Hak teâlâ dünyaya, "Sinek kanadı" kadar, Bir kıymet vermemiştir, öyleyse neye yarar. Sadece dünya için, harcanırsa bu ömür, Bulunur mu mahşerde, bir bahane ve özür? "Akıllı" şu kuldur ki, dünyayı etmez talep, Ölüme hazırlıkla, geçirir ömrünü hep.) Yine bir sevdiğine, yazdığı mektubunda, Şöyle buyurmaktadır, "Namaz kılmak" hakkında: (Ey kardeşim, bu dünya, iş, ibâdet yeridir, Ücret alınacak yer, elbette âhirettir. Sâlih, iyi işleri, yapmağa uğraşınız, Allah''ın beğendiği amelleri yapınız. Bu ameller içinde, en üstünü "Namaz"dır, Namaz, dinin direği, mü''minin mi''râcıdır. O halde tam kılmalı, müslüman namazını, Getirmeli yerine, âdâb ve erkânını. Yâni farzı, vâcibi, hatta sünnet ve edeb, Lâyık olduğu gibi, hepsini yapmalı hep. Rükû ve secdelerde, hem kavme ve celsede, Çok dikkat etmelidir, hem de tumânînette. Yâni bu dört mahalde, a''zalar hareketsiz, Kalmalı ki, buna çok dikkat eylemeliyiz. Ta''dîl-i erkâna da, çok dikkat etmelidir, Zîra bunu yapanlar, kazanır büyük ecir. Bu da, her bir azânın, sükûn ve tumânînet, Bulunca, hareketsiz durmasıdır bir müddet. Hanefî âlimleri, buna "Vâcib" demiştir, Yapmayanlara ise, azab bildirilmiştir. İmam-ı Ebû Yûsuf ve İmam-ı Şâfiî, İse "Farz" demişlerdir, İmâm-ı Mâlik gibi. Çok kimseler bunlara hiç dikkat etmiyorlar, Böylece namazları, elden kaçırıyorlar. Tâdil-i erkân ile, kılınmazsa bir namaz, Borç ödenir ise de, hiç sevap kazanılmaz.)
ÖNE ÇIKANLAR