Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin kerâmetleri çoktur.

Biri şöyle:

Bir gün, bu zâtın kabri başında elleri kelepçeli birine rastladı insanlar. Şaşkın bir vaziyette etrâfına bakıyordu.

Yanına yaklaşıp;

“Senin bu hâlin nedir?” diye sordular.

Şöyle anlattı:

“Ben bir işim için küffâr memleketine gitmiştim.

İşimi hâlledip, dönüyordum ki, düşman askerleri beni esir alarak kelepçeye vurdular.

Türlü eziyetlere dûçar oldum!

Ahmed Bedevî hazretlerini hâtırlayıp 'imdât' istedim rûhâniyetlerinden.

O anda nûrlu bir zât geldi.

Mübârek eliyle, tuttu elimi.

Bir de baktım ki, buradayım.

Bir şaşkınlık içinde etrâfıma bakıyordum ki, siz beni görüp yanımda toplandınız.”

En son şunu söyledi:

“Anladığım tek şey varsa, Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri, Allah'ın sevgili bir kuludur.”

● ● ●

Bir gün sevdikleri bu zâta;

“Dünyâda en zor iş nedir efendim?” diye sordular.

Cevâbında;

“En zor iş, hakkı bâtıldan ayırmaktır. Yâni hangisi doğru, hangisi yanlış? Kim sevilir, kim sevilmez? Bunu ayırabilmektir. Bunu da, ancak mürşid-i kâmil olanlar anlar” buyurdu.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR