Cemâleddin Aksarâyî büyük bir veli idi, Sohbeti insanlara, pek çok faideliydi. Hiç noksan olmaz idi, tebessümü yüzünden, Onu gören, bir anda, kurtulurdu hüznünden. Bir gün de buyurdu ki; (En büyük düşmanınız, Sizin içinizdedir, onunla uğraşınız. O düşman, "Nefis"tir ki, içinizdedir her an. Eğer kızacaksanız, ona kızın her zaman. Çünkü o uğraşır ki, sizi soksun günaha, Dünyada ondan ahmak, bir mahluk yoktur daha. "Harama yaklaşmayın" buyuruyor Rabbimiz, O ise haramlardan zevk alıyor bilâkis. Dünyada iki şeyin kökü Cehennemdedir, Bunlardan biri "Öfke", ötekisi "Şehvet"tir. Her kim yakalanırsa, bunlardan birisine, O çeker o insanı, Cehenmemin içine. İhtiyaçsız olmak da, azgınlığa yol açar Azgın da ahirette, azaba olur duçar. Nefsin esaretinden, kurtulmadıkça insan, Zor olur kurtulması, ahiret azabından.) Yine bir sohbetinde buyurdu; (Ey insanlar, Hep günah işlemekle, geçiyor çok zamanlar. Yalvarıp ağlıyarak, gözyaşları dökerek, Lâzımdır kırık kalple, Allah''tan af dilemek. Dua kabul olduğu bilininceye kadar, Buna devam etmeli, gece gün aynı karar. Size dua etse de, dost ve sevenleriniz, Duayı bizatihi, yapın yine kendiniz. Dostların duaları, olsa da yine fakat, Dertlinin yalvarması lazımdır kendi bizzat. İlaç almak, hastanın kendisine lâzımdır, Gayrinin yapacağı, olsa olsa yardımdır. Sözün özü şudur ki, ne gelse "Sevgili"den, Gülerek karşılamak, lazımdır yine hemen. Ondan gelen her şeyi, olsa da bela ve dert, Hep tatlı gelmelidir, "Kulluk" da budur elbet. "Seven" böyle olmazsa, tam olmaz bu sevmesi, Ve hatta yalan olur, "Seviyorum" demesi.) Yine bir sohbetinde, buyurdu ki; (Bir kimse, Günah işlediğinde, pişmanlık duyar ise. Bu hali, onun için, bulunmaz bir nimettir, Zira bu pişmanlığı, "Tövbe etmek" demektir. Eğer Allah korusun, olmazsa hiç üzülmek, Hatta tatlı gelirse, ona günah işlemek. "Günaha ısrar"dır ki, gayet fena bir iştir, Bu hal, o kimse için, tehlikeli gidiştir. Küçük günaha devam, olur günah-ı ekber Büyük günaha devam, onu küfre sürükler.)

