Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Ebül Feth-i Serahsî hazretleri, devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl-ı Serahsî hazretlerinin talebesidir.

Her velî gibi o da hocasını çok severdi.

Her kavuştuğunu, o zâtın himmeti bilirdi.

● ● ●

Bir gün bâzı dostları;

“Efendim, bu yüksek mertebeye nasıl yükseldiniz?” diye sordular.

Cevâbında;

“Hocamın sâyesinde” buyurdu.

Ve şöyle anlattı:

Bir gün bir derenin kenarında yürüyordum.

Hocam Ebül Fadl da su üstünden bu tarafa doğru geliyordu...

Bana şefkatle bir kez baktı.

Ne olduysa, o bakışla oldu.

O bir nazar, alçaklardan yükseğe kaldırdı beni.”

Ve şöyle özetledi:

“Maddî ve mânevî ne kazandımsa hocamın bereketidir.”

● ● ●

Bu zât bir gün de;

"Bir kişi Allah'a âsi, günahkâr olsa, mahlûklar da ona isyân eder. Ben; Rabbime isyân edip etmediğimi, hayvanlarımın bana olan tavrından anlarım" buyurdu.

Dinleyenler sordu:

"Nasıl anlarsınız?"

Büyük velî;

"Şöyle ki; ben Rabbime itâat edersem, onlar da bana itâat eder, ben isyân edersem, onlar da bana isyân ederler" buyurdu.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR