Karabağ’da neler oluyor?

Sesli Dinle
A -
A +

Karabağ’ın 2020’de Azerbaycan ile Ermenistan arasında gerçekleşen savaşı Azerbaycan’ın bariz şekilde kazanmasının ardından kurtarıldığı yolunda laflar edilmişti. Ancak, değişen fazla bir şey olmadı. Daha ziyade Karabağ’ın bir kısmı ve etrafındaki işgal edilmiş Azerbaycan toprakları kurtarılmıştı. Buna rağmen Karabağ’daki sözüm ona Ermeni devleti ve Ermenistan verdiği sözlere uymadı. Silahlanmaya ve Azerbaycan ordusunu tacize devam etti. Bunun üzerine Azerbaycan kendi ifadeleriyle “teröre karşı” bir operasyon başlattı. Sadece bir gün süren operasyon kukla Karabağ Ermeni yönetimini ve Ermenistan devletini tabiri caizse dize getirmeye yetti. Tüm Karabağ Azerbaycan’ın açık ve fiilî kontrolüne geçti. Böylece uluslararası anlaşmalara göre Azerbaycan toprağı olarak kabul edilmekte olan Karabağ’da Azerbaycan’ın egemenliği yeniden tesis edilmeye başladı.

 

Azerbaycan’ın operasyonu, silahlı çetelere ve askerî hedeflere karşı yapılmasına rağmen, bir kısım dünya medyasında tüm Ermenilere karşı bir askerî harekât yapılıyormuş havası doğdu. Karabağ’daki 120 bin kişi civarındaki Ermeni nüfusunun yaklaşık yüz bini Karabağ’dan ayrılarak Ermenistan’a gitti. Bazı medya organlarında bu yeni bir soykırım olarak nitelendirildi. Oysa Azerbaycan sivillerin hiçbir şekilde hedef alınmadığını ve isteyen tüm Ermenilerin eşit Azerbaycan vatandaşları olarak ülkeye entegre edileceklerini beyan etmişti. Bir BM heyeti 30 yıllık işgalden sonra ilk defa bölgeye girdi ve sivil halka karşı zor kullanıldığına ve sivil hedeflerin tahrip edildiğine dair herhangi bir işarete rastlanmadığını açıkladı. Buna rağmen soykırım yapılıyor kampanyasının devam ettirileceğini tahmin edebiliriz. 

 

Ermeni nüfusu niçin Karabağ’ı terk ediyor? Bunun birkaç açıklaması olabilir. İlki, Ermenistan’ın bir toplu göç gerçekleştirmek ve işin bir soykırıma dönüştüğü propagandası yapmak istemesi. Bu amaçla Karabağ Ermenilerinin göç etmesi Ermenistan devleti tarafından teşvik ediliyor denebilir. İkincisi, otuz yılı bulan ve muhtemelen artık geri çevrilemez olduğu düşünülen bölgenin tek ve mutlak hâkimi olma havasının bozulmasının yol açtığı tedirginlik. Tüm işlerin yolunda gittiğini ve fiilî işgalin kesinleştiğini sanan bölge Ermenileri dünyada hiç kimsemin tanımadığı bir devlet kurarak siyasi egemenlik ilan etme yoluna gitmişti. Bu devlet bir devletten beklenenleri yapamadı ve bir anda çöktü. Bir diğer sebep Ermenilerin Azerbaycanlıların intikam duygusuyla karşılaşma korkusu olabilir. Zira asıl göç yaşayan, bir tür soykırıma uğratılan ve zorla topraklarından edilenler Karabağ’daki nüfusun yaklaşık üçte birine denk düşen Azeriler ile Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ etrafındaki bölgelerden kaçmak zorunda bırakılan bir milyonu aşkın Azeri idi.

 

Karabağ’da bir soykırım vuku bulmadığı gayet açık. Gidenler de Azerbaycan tarafından gitmeye zorlanmıyor. Ayrıca, bugün gittikleri gibi yarın dönmeleri de gayet muhtemel. Buna dair işaretlerin göç edenlerin Ermenistan’da yaşadıkları problemler belirginleştikçe ortaya çıkacağını sanıyorum. Karabağ’daki sorunun nasıl çözüleceği ise belli. Ermeni nüfusu Azerbaycan’ın egemenliğini tanımak ve eşit Azerbaycan vatandaşlığını kabul etmek zorunda. Buna karşılık Azerbaycan da Ermeni nüfusunun tüm hak ve özgürlüklere sahip, kendi kültürünü, dilini, dinini ve geleneklerini korumak için gerekli araçlarla donanmış eşit vatandaşlar olarak yaşamasını sağlamak mecburiyetinde. Bunun dışındaki her yol taraflar için bir çıkmaza işaret eder.  Azerbaycan bu çizgide olduğunu beyan ve taahhüt etti. Umarım Karabağ Ermenileri de bunu görür ve gerekeni yapar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.