Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
Eyes Wide Shut hafif kalır!..
0:00 0:00
1x
a- | +A

Stanley Kubrick’in muhteşem filmi Eyes Wide Shut (Gözler Tamamen Kapalı) New York’taki elitlerin yediği haltları çok iyi anlatır. Filmi izleyenler zaten ne dediğimi bilecektir.

Son uyuşturucu operasyonları bize İstanbul’daki ailelerin nasıl bir çıkmaza düştüğünü gösteriyor. Önce şunun altını çizeyim: Özel hayat gerçekten kimseyi ilgilendirmez. Ancak işin içine uyuşturucu, kadın temin etme ve fuhuş giriyorsa savcılık devreye girer. Burada kimsenin özel hayatıyla ilgilenilmiyor. Uyuşturucu temini, yer gösterme ve maddi çıkar elde etmek suçtur.

Kasım Garipoğlu’nun mal varlığına el konulması uyuşturucudan elde edilen gelirle ilgili. Şu an yakalanmadı ama Burak Ateş de bu işi ranta çevirmiş biri. Kendisine tavsiyem saklandığı delikten çıkıp savcılığa teslim olmasıdır...

Gelelim yukarıda bahsettiğim bölüme. Bizim elitlerden bazıları asla yaptıkları işlerle anılmazlar. Elbette içlerinde iyiler de var ama az. Bir proje, başarı ya da herkesin gıptayla baktığı tek bir işleri yok. Anca Boğaz'a nazır villalarda parti verip uyuşturucu kullanmasını bilirler. İçsel olarak öyle boşluktalar ki, teselliyi uyuşturucuda buluyorlar. Bizdeki elitlerin bazıları ahlaki çöküşte eşsizler. Umarım gerekli sorgulamayı yaparlar. Ben dâhil medya mensupları da böyle tiplerin haberini yaparken daha seçici olur.

Operasyonda iki isim çok önemli. Biri Cihanna isimli Cihan Şensözlü. Bu kişiyi reklamlarında oynatan inşaat firmalarını anlamak mümkün değil. Ne oldukları belli bu tipler topluma doğru örnek değiller. Cihan Şensözlü şayet konuşursa İstanbul'un gece hayatına dair çok şey anlatır. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Diğeri Mert Vidinli. Bu kişinin ne olduğu belli. Burada yazmama gerek yok. Bunları kim koruyup kolladı? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmasa ellerini kollarını sallayarak gezeceklerdi. Mert Vidinli gibiler bu toplumda nasıl itibar gördü, anlamak mümkün değil. Eğer yurt dışından geri dönerse ondan da çok malzeme çıkacaktır. Ancak bazı büyük sosyetik isimler devreye girip “sakın dönme” diyebilirler. Çünkü anlatacakları onlar için can sıkıcı olabilir!..

Son söz olarak bu işleri muhafazakâr, seküler diye ayırmamak lazım. Şu daha ahlaklı, bu daha ahlaksız diye bir şey yok. İki tarafta da iyiler ve kötüler var...

Levent Gültekin isimli zavallının çırpınışları...

Zamanında İslami camiada kalmış ama tutunamamış bir zavallı var. Levent Gültekin isimli bu ezik CINE 5’te yanlış işlere girdiği için kapıya konuldu. Sonra İlbak’larla Maltepe’de inşaat işine girdi. Oradan ciddi bir gelir elde etti. O binalara kim niçin izin verdi hâlâ belli değil.

İslami camiada tutunamayan bu zavallı, seküler mahalleye geçti. İslami camiada hakkında iyi konuşan tek kişi yok. Şu an susanlar inanın edeplerinden susuyorlar. Seküler kesimi afyonlayan bu ezikle el altından görüşen bazı muhafazakârlar hâlâ var...

İBB soruşturmasını sulandırmak için her şeyi yapan bu zavallı, savcının karşısında süt dökmüş kediye dönmüş! Bu arada İBB demişken, bu zavallının İBB soruşturmasında şüpheli olan İlbak’larla ilişkisi savcılarımızın ilgisini çekebilir.

Hakkında söylenecek daha çok şey var ama burada keselim. Ancak muhalif vatandaşlarımız böyle tiplere dikkat etsinler. Bunların tek derdi kendi çıkarlarıdır. Bunun gibi "ahlak satanlardan" her zaman korkun!

Cem Küçük'ün önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR