İngiltere polisi Filistin gösterisinde hükûmeti dinlemedi mi?

Sesli Dinle
A -
A +

İngiltere İçişleri Bakanıyla Londra Emniyet Müdürü arasında “kanun” tartışması yaşanıyor. Konu ne, bakalım. İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman başkent Londra'da cumartesi günü için planlanan Filistin yanlısı yürüyüşün engellenmesi çağrısı yaptı. 

 

Londra polisi oralı olmadı. Cumartesi günü yapılan Filistin yanlısı gösteriyi polis engellemedi. Gösteri yapılsın dedi. Polisi “çifte standart” uygulamakla suçlayan İçişleri Bakanı Braverman, daha önce sağ görüşlü grupların yürüyüşünün yasaklandığını hatırlattı ve Londra polisinin Filistin halkı ile dayanışma yürüyüşlerini “kayırdığını” iddia etti. (BBC) 

 

Braverman konuyla ilgili görüşlerini dünkü Times gazetesinde makale olarak yayınladı. İngiltere'de neredeyse birinci konu buydu. Peki bu makaleye Rishi Sunak ve kabinesi ne dedi? 

 

Makaleyle ilgili olarak İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın ofisinden yapılan açıklamada ise “Braverman’ın yazısı Başbakanlık tarafından onaylanmadı” ifadeleri yer aldı. Yani İçişleri Bakanı yanında başbakanı bulmadı.

 

Kaldı ki Başbakan Rishi Sunak da bariz İsrail’i destekliyor. Bölgeye gemi gönderdi ve Hamas’ın yok edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ama ona rağmen Braverman’la aynı yerde değiller. 

 

Hatta bazı milletvekilleri ve emekli emniyet müdürleri İçişleri Bakanı’nı bu baskıcı tutumundan dolayı eleştirdiler. Muhalefetteki İşçi Partisi lideri Keir Starmar da İçişleri Bakanı Braverman’a tepki gösterdi. Starmar, Bakanın polisin otoritesini zayıflattığı düşüncesiyle görevden alınmasını istedi. Sunak’ı pasif davranmakla suçladı. 

 

İngiltere'de başka görüşler de var. Cumartesi günü yapılacak yürüyüşün Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 105. yılı vesilesiyle yapılacak anma törenleriyle aynı gün düzenlenecek olması nedeniyle de engellenmesini istemişti.

 

Peki Londra Emniyeti ne diyor buna? Yani tepkisi ne? Londra Emniyet Müdürü Mark Rowley Filistin halkı ile dayanışma yürüyüşünü yasaklamak için kanunen bir sebep olmadığını söyledi. “Ben bakana değil kanuna bakarım” dedi özetle. Yani cumartesi gene Filistin’e destek yürüyüşleri olacak. 

 

Braverman'ın yürüyüş ve eylemcilere yönelik ifadelerine ve Adelekan'ın talebine, yürüyüşleri düzenleyen 6 sivil toplum kuruluşu ortak açıklamayla cevap verdi.

 

Ortak açıklamada, 4 haftadır düzenlenen yürüyüşlerin 1 milyondan fazla insanı bir araya getirdiği ve ateşkes çağrısı yapan barışçıl bir eylem olduğu belirtildi.

 

Bu hafta sonu yapılacak yürüyüşün saat ve rota olarak Ateşkes Günü törenleriyle alakası olmadığı kaydedilen açıklamada, "Polisle yaptığımız görüşmede onlar da organize ettiğimiz yürüyüşlerin çok düşük seviyedeki gözaltı oranıyla aşırı barışçıl geçtiğini söyledi" ifadeleri kullanıldı.

 

Açıklamada polis tarafından yürüyüşü bir hafta erteleme talebi yapıldığı da belirtilerek 11 Kasım günü gruptan ayrılıp taşkınlık çıkaracak kişilere ilişkin bir kanıt sunulmadığı da vurgulandı. (TRT Haber)

 

BBC Politika Muhabiri Chris Mason'ın konuyla ilgili analizi de şöyle: 

 

“Suella Braverman’ın İçişleri Bakanı olmasından bu yana, söylenemezi söyleme ayrıcalığı vardı. Braverman başka siyasilerin ancak özel konuşmalarda söyleyeceği şeyleri kamuoyu önünde söyleyebildi. Başka siyasilerin, özel konuşmalarda bile söyleyemeyeceği şeyleri de kamuoyu önünde söyleyebildi... Peki bu ayrıcalığa sahip olduğunu nasıl biliyoruz? Çünkü bu sözleri söylemek onun için görevden alınmak anlamına gelmiyordu. Birçokları bu çıkışları, onun bir gün Muhafazakâr Parti’yi yönetme arzusunda olması ile birbirine bağladı. Bu arzu gerçek. Herhangi bir kamu görevlisinin polisin dürüstlüğünü sorgulaması büyük kriz oluşturacaktır. Ama bunu İçişleri Bakanı'nın yapması inanılmaz. Suella Braverman bugün manşetlerde ve bu ilk kez de olmuyor. Aynı şekilde son kez de olmayacak.”

 

Batı'yı övmek gibi derdim yok ama bizde aynısı olsa ne olurdu? Yani İçişleri Bakanı'nın talimatına İstanbul emniyeti uymada kıyamet koparırdı. Gerçekçi olalım, böyle olurdu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.