İsimsiz kahramanlara selam olsun...

Deprem hepimizi vurdu. Hem de nasıl. 84 milyon depremin acısını içimizde hissediyoruz. Türkiye’nin her yerinden insanlar yardıma koşmak için vargücüyle çalışıyor. Her görüşten insan karınca kararınca, kimi 100 lira, kimi 100 bin lira gönderiyor. 

 

Öyle bir birliktelik var ki, kimse bunu bozamaz. Arada kötü niyetliler olabilir ama Türkiye’nin çoğu yardım etmek için gecesini gündüzüne katıyor. Yurt dışında yaşayan Türkler de büyük bir yardım seferberliği düzenliyorlar. Herkes gücü ölçüsünde yardım ediyor. 

 

En zor şartlarda arama kurtarma yapanlar, madenciler, asker, polis, sağlık çalışanı, esnaf, öğrenci, ev hanımı, doktor, hemşire vb. her meslekten isimsiz kahramanlar deprem bölgesinde insanların hayatını kurtarmak, onlara iyilik yapmak için sıradalar. 

 

Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden gelen kahramanları alnından öpmek lazım. Muazzam iş çıkarıyorlar. Yetim kalanlara destek oluyorlar. İnsanlara yemek yapıyorlar. Çöpleri topluyorlar. Enkazdan insan çıkarıyorlar. Dertlere derman oluyorlar. İsimsiz kahramanların hepsine selam olsun... 

 

 

 

Yalan yanlış bilgileri yayanlara ne diyeyim?

 

 

 

Biri çıkıyor, Afgan biri kadının kolunu kesti, bileziğini aldı yalanını söylüyor. Diğeri Suriyeliler komple yağma yaptı diyor. Hatay’da kimse kalmadı, şehir Suriyelilere kaldı diyor. 

 

Biri AFAD’a iftira atıyor. Biri devlet kurumlarına. Biri Elâzığ Harput'ta bulunan ve Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak hizmet veren Dinî İhtisas Merkezi'nin, depremden sonra depremzedelerin kullanımına açılmadığı yalanını söylüyor.

 

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ve Ankara Etlik Şehir Hastanesinde depremzedeler için yardım toplandığı yalanı söylendi.

 

Kahramanmaraş depremlerinden sonra Irak'ta bir binanın resmi paylaşıldı ve deprem sonrası görüntü dendi. 

 

Deprem felaketinin ardından Atatürk Barajı ve Yarseli Barajı patladı ve taştı yalanı yayıldı. 

 

Arkadaş, eleştirin. Aksama oldu deyin. Koordinasyon sorunu vardı deyin. Ama yalan söylemeyin. Etmeyin, eylemeyin!..