Sandık her şeydir...

Demokrasilerde sandık dışında çare yoktur. Millî irade ne derse o olur. Millî iradenin tezahürü de seçimlerde sandıktır. 

Seçim, ister ilk turda bitsin ister ikinci turda; çıkan sonuca saygı duymak gerekir... Geçmişte muhalefet çıkan sonuca saygı duymaz çeşitli bahaneler bulurdu. Millete her türlü hakaret edilirdi. 

 

CHP artık bu hakaretlerin bir işe yaramadığını gördü. Millete bahane bulan yazar ve çizerlerin çoğundan kurtuldu. 

Yılmaz Özdil gibi yazarlar tasfiye edildi ve halktan tepki bile gelmiyor. Hatta tam tersi, böylelerinden kurtulduk diye sevinenler var. 

 

CHP’nin gerçek sosyal demokrat parti olduğunu söyleyenler çoğunlukta. Artık Davutoğlu, Babacan vb. tepki bile görmüyor. Kemal Bey ittifakı çoğaltmak için herkesle görüşüyor. 

 

Başarılı olur mu, seçimde göreceğiz. AK Parti de son düzlükte vaatlerini sıralıyor. İlk turda işi bitirmek için her şey yapılıyor. Aynı şekilde Meclis de önemli. Orada çoğunluğu almak denge açısında fayda getirir. 

 

Herkes şunu bilmeli: Sandık dışında çare yok. Oraya inanmak lazım. Hoşumuza gitmeyen sonuç olursa da buna katlanmak gerekir. 

 

Muhalefetin de buna inanması gerekir. 2019 belediye seçimlerinde gördük. Halkın iradesi sandığa yansıyor. 

Kolay seçim değil. Her alanda birçok farklı parametre var. Dengeler değişir mi, onu bilmek de zor. Sokaklara bakarak bir şey anlamak kolay değil.

 

Deprem bölgesindeki vatandaşların tavrı, ekonomik sıkıntılar

seçim sonucunu kestirmeyi zorlaştırıyor. 

 

Seçimlerin bir de yurt dışı ayağı var. 2018’de dünyadaki seçmenlerin yüzde 50’si katılmış. Bu sene yüzde 70’i bulacak gibi. Ağırlıklı bu seçimlerde AK Parti ve MHP’li... 

 

Oradan gelen oylar yüzde 2-3 etkiliyor. Katılım ne kadar çok olursa o kadar iyi. 2018’de 1 milyon 300 bin oy kullanılmış. Bunların 800 binini Erdoğan aldı. Bu sene 2 milyon kişi kullansa Erdoğan 1 milyon 250 bin üzerinde oy alır. Bu da Türkiye içine yüzde 2 etki eder.

 

13 gün sonra hepsini göreceğiz...