Seçim varken bu tehditler nedir?

Sesli Dinle
A -
A +

14 Mayıs'ta artık seçime gidiyoruz. Şurada 72 gün kaldı. Zaman zaten su gibi geçiyor. Millet her şeyi takdir edecektir... Son üç yılda pandemi, hayat pahalılığı ve depremler dâhil birçok olumsuz durum yaşadık. Hele depremi ve acısını anlatmak zaten imkânsız... 

 

Sosyal medyada özellikle FETÖ ve PKK’lı hesaplar her türlü tehdidi savuruyor. Hadi onları anladık ama başkaları da bunu yapıyor. Şair Ataol Behramoğlu’nun evvelsi gün attığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akıbetinin Hitler ve Mussolini gibi olacağını söylemesine ne demeli?.. 

 

Attığı tweetler şöyle:

 

“Bu gibilerden hiçbirinin sonu iyi olmadı. Bir gün bir devlet başkanı ‘Devlet benim’ demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı.”

 

Ataol Behramoğlu ödleğin teki. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastettiği bariz belli. Ama tepkiler gelince bu tweetleri Fransa Kralı 14. Louis’nin “Devlet benim” sözü üzerine attığını söyledi. 

 

Böyle yalan var mı? Bunlar böyledir. İçlerindeki intikam duyguları bitmez. Behramoğlu bu konuda yalnız değil. Asla demokrat değiller. Dertleri Erdoğan’ı yargılamak. Geçmişte buna benzer söylemlerde bulunanlar vardı. Metin Akpınar da Erdoğan’ın sonunun Menderes gibi olacağını söylemişti...

 

Ataol Behramoğlu 2018’de DHKP-C’li bir teröristi köşesinde öve öve bitirememişti. Tuğçenur Özbay isimli teröriste dizdiği övgüler şöyle: 

 

“Bakırköy 'Kadın Kapalı Hapishane'sinden yazan Tuğçenur Özbay’ın mektubu, beni özellikle duygulandırdı, düşündürdü…

 

Demokrasimizin de, ulusal birliğimizin de nasıl yalanlarla örtülü olduğunu; bu kandırıcı, parıltılı sözlerin altında ne acılar, ne zulümler, ne ikiyüzlü, insanlık dışı baskılar olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

Tuğçenur mektubuna, 'Bakırköy hapishanesinden devrimci bir özgür tutsak olarak, DHKP-C dava tutsağı olarak yazıyorum' cümlesiyle başlıyor…

 

Ardından 'tecrit'in 'bir kısmı'nı anlattığı paragraf geliyor: 'Tecrit demek, dışarıyı bir avuç gökyüzüne sığdırmak demek, camdan baktığınızda gece gündüz sizi gözetleyen bir kamerayla göz göze gelmek demek, dışarının sesini haftada bir duymak demek…'

 

Tuğçenur Özbay ve büyük çoğunluğuyla bu genç, yaşam dolu insanlar, yaşamlarını ölüm hücrelerinde sürdürmek için acaba ne gibi suçlar işlediler?

 

Bu soruyu, sözünü ettiğim günlerde İstanbul Yargıçlar Evi’nde dönemin Adalet Bakanı ve cezaevlerinin yüksek düzey yöneticileriyle gazeteciler arasında düzenlenen toplantıda Bakana ve yetkililere de yöneltmiştim.

 

Büyük çoğunluğu örgüt üyeliği vb. suçlamalarla yargılanıp ağır hapis cezalarına mahkûm edilmiş gençlerin hücrelerde ömür boyu çürümeye, çıldırmaya, yok olmaya terk edildiği bir ülkede demokrasinin, özgürlüğün, insan haklarının kırıntısından söz edilemez...

 

Tuğçenur belli ki bir edebiyat, şiir tutkunu. Dört sayfalık mektubunun sayfalarından birine benim 'Yıkılma Sakın'dan şiirimden bir bölüm almış. Mektup zarfının üzerinde ise 'Bir Gün Mutlaka'dan, 'Hapishanede Bir Sabah Türküsü'nden renkli kalemlerle yazılmış dizeler.

 

Sevgili Tuğçenur Özbay ve arkadaşları! Bu ülkede ve dünyada da daha adil, insana daha yaraşır bir yaşam için savaşımlarda çok acılar yaşandı, yaşanmakta ve yaşanacak. Ben nefes alıp verebildiğim sürece şiirlerimle ve yazılarımla böyle bir yaşam için savaşım verenlerden biri ve onların sözcüsü olmayı sürdüreceğim..."

 

8 Ocak 2018’de bu köşede Behramoğlu’nu eleştirmiştim. Ortalama Türk solcusu böyle mi bilmiyorum ama Behramoğlu’nun teröristleri övmesi ya da tehditleri eski değil. 

 

Muhalif medyanın hâli daha trajik ve komik. Hepsi birden Behramoğlu yanlış yaptı diyeceğine, onu savunuyor. Zaten AK Parti’nin 21 yıldır iktidar olmasında muhalif medyanın zekâsızlığının da katkısı az değil. 

 

Bu ülkede geçmişte Başbakan asıldı. Kimse özür bile dilemedi. Bazıları hâlâ böyle arzuların peşinde. Sonra diyorlar ki; "biz niye iktidar olamıyoruz?" İşte bundan.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.