Kulüp tarihindeki belki de en büyük maddi sıkıntıyı yaşayan G.Saray'ın basketbol şubesi bu baskıdan nasibini alıyor şüphesiz ... İdman programları, hazırlıklar, oyuncuların motivasyonunu olumsuz etkileniyor ve takımın performansı ister istemez düşüyor. Bunların hepsi beklenebilir ve anlaşılabilir, ancak sorumluluğu - ve yetkiyi - taşıyan idari kadroların, bunların içinde öncelikle de onlarca yıla yayılan tecrübeye sahip olanlarının gerekli sağ duyuyu muhafaza edip zor günlerde camiaya örnek olmaları gerekiyor, çünkü tersini yaptıklarında kontrolsüzlük piramidin giderek genişleyen çevre katmanlarına kolayca yayılır ve zararlı çıkan sarı-kırmızılı kulüple birlikte basketbolumuz olur. Bu hafta Telekom karşısında çıkan olaylar maçın sonucu itibarıyla rakiplerine yaradı. G.Saray'ın geriden gelerek Telekom'u tam da yakaladığı sırada ortam gereksiz yere birdenbire gerildi. Sarı-kırmızılıların hakeme gösterdikleri yakışıksız tepkiyle adeta kendi kendini çelmelemesi bir yerde, Telekom'un işine yaradı ve duraklayan oyunun yeniden başlamasından sonra Ankara ekibi galibiyete uzanan taraf oldu. TBL lideri Ülker tuzak deplasmanlardan biri olan Ereğli'den kayıpsız döndü. Çekişmeli karşılaşmanın başa baş geçen ilk devresinden sonra maç kazanmak zorunda olan Erdemir'in müthiş çabasıyla bitime 7 dakika kala 60-55 önde olmasına rağmen İbrahim ve Mirsad ile kalan dakikaları çok iyi oynayan Ülker galibiyete ulaşan taraf oldu. Erdemir'de adeta tek başına direnen Jefferson'un (28 sayı) çabası yetmedi. Lideri yakından takip eden Efes ise ilk yarıda sadece 16 sayı kaydetmesine izin verdiği Kolej karşısından zorlanmadı. Oyunun her safhasını istediği gibi yönlendiren Efes özellikle pota altında üstündü. Traina'nın uzun menzilli füzelerini ve ilk periyoda sığdırdığı 19 sayıyı engelleyemeyen Beşiktaş ilk yarısında sıkıntı yaşadığı karşılaşmanın ikinci yarıda savunmasını toparlayıp (Traina ikinci 20 dakikada hiç sayı atamadı) istediği tempoyu yakalayınca son haftaların başarılı takımı Tuborg'u devirdi. Alan savunmasına karşı dışarıdan top çevirerek hücum ettikleri dönemde zorlanan Beşiktaş, tempoyu yükseltip topu pota altına sokmaya başladığı zaman rahatladı. Wright'ın 28 sayısı siyah beyazlılara istedikleri ivmeyi kazandıran etken oldu. Haftanın ilginç sonuçlarından biri Banvit'in Tekel'e farklı yenilmesiydi. Maçın başından sonuna kadar sert savunma yapan sarı-siyahlılara aynı dirençle cevap veremeyen Bandırma ekibi oyuna çok iyi başlamasına rağmen (2-11) başarısının kaynağı olan takım oyunundan uzaklaşınca beklemediği bir yenilgi aldı. İşler kötü gittiğinde bireysel yeteneği ile duruma el koyacak bir skorerinin olmaması (üç yabancıları Cameron, Radosevic ve Petrov toplam 76 dakikada sadece 14 sayı ürettiler) Banvit'in zayıf noktası olarak kendini hissettirdi.Tekel'in bu sezon gösterdiği başarılı performansta takımını iyi hazırlayan ve yöneten Hakan Demir'in olduğu kadar artık oldukça tecrübelenmiş idari yönetimin de payı bulunuyor. Mersin'de konuk ettiği bütün takımlara zor anlar yaşatan Mersin , F.Bahçe karşısında bir varlık gösteremedi. Sarı-lacivertliler Semih ve Kambala pota altında kontrolü sağlarken, Mrsic ve Stevenson ikilisinin uzak menzilli skor üretimi (ikisi birlikte 56 sayı; 12/21 üçlük) ile 102 sayıya ulaştılar ve farklı galip geldiler. Erdal da 18 sayısı ile onlara eşlik etti. D.Şafaka TBL'in bir diğer zor deplasmanında işi sıkı tutunca sıralamada yukarı doğru çıkış arayan Beykoz umduğunu bulamadı. Banev'in 16 sayı ve 16 ribauntluk performansı Beykoz'a galibiyeti getirmeye yetmedi. D.Şafaka karşısında maçın büyük bölümünde varlık gösteremeyen Boğaz ekibi, son periyodda farkı 8 sayıya kadar indirdiyse de Daçka'ya boyun eğdi. P.Karşıyaka'yı oldukça zorlayan İTÜ, belki yine mağlup oldu ama bu sefer galibiyete oldukça yaklaştı. Kadro kapasiteleri itibarıyla kimse onlardan galibiyet beklemese de böyle devam ettikleri taktirde birilerinin canını yakabilirler.