Bugün Gazze'ye, yarın sana... Unutma, unutturma!

A -
A +

Son iki yılda ne korkunç şeylere şahit olduk. Ecdadın asırlarla huzur içinde yönettiği Filistin topraklarında insanlık tarihinin en vahşi, en süfli katliamlarını gördük.

 

Ejderhanın pençesinde bir kuş gibi can çekişirken Gazze, bir şey gelmedi elimizden, insanlığımızdan utandık. Bu iki yıl bize çok şey öğretti. Hakikatle yüzleştik;

 

* Bölgemizdeki Siyonist emellerinin ve "arzımevud" hayallerinin bir hikâye olmadığını,

 

* 75 yılda 100 bin şehit veren Filistin'in 7 Ekim 2013'ten bu yana ise iki yılda en az 67 bin canını kaybettiğini, bunların 20 binden fazlasının çocuk, 10 binden fazlasının kadın olduğunu,

 

* Soykırımın "en çok çocuk öldürülen savaş" olarak tarihe geçtiğini,

 

* Hiçbir savaşta gazetecilerin bu kadar hedef yapılmadığını, 254 medya çalışanının hayattan koparıldığını,

 

* İki bine yakın sağlıkçının, 500'den fazla BM ve insani yardım kuruluşu görevlisinin İsrail tarafından katledildiğini,

 

* Gazze'ye Hiroşima'nın 10-13 kat büyüklüğünde bomba atıldığını,

 

* BM Güvenlik Konseyinin 7 defa toplandığını ama ABD vetosu sebebiyle İsrail'e karşı kınama bile yayınlayamadığını,

 

* İsrailli hahamların "Kadın, çocuk, bebek dâhil yok etmek kitabımızda var" diyerek soykırımı meşrulaştırmaya çalıştığını,

 

* Avrupalı liderlerin İsrail'i yol ettiğini, ABD Başkanı Joe Biden'in "Ben bir siyonistim", ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın "Bir Yahudi olarak buradayım" dediğini... Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un "Almanya demek İsrail demek” açıklaması yaptığını. Halefi Friedrich Merz'in de "İsrail, hepimiz adına kirli işleri yapıyor" diyerek teşekkür ettiğini,

 

* Gazze'de hastanelerin, okulların, ibadethanelerin, fırınların, su depolarının, kuyuların, trafoların bilerek vurulduğunu... Eşeklerin bile Filistinlilerin yükünü taşımasın diye kurşuna dizildiğini... Yüzlerce eşeğin uçaklarla Fransa ve Belçika'ya götürüldüğünü,

 

* El Ehli Pabdist Hastanesine yapılan saldırıda bir gecede en az 500 sivilin katledildiğini, ABD Başkanının "Saldırıyı diğer taraf yapmış görünüyor" diyerek İsrail'i aklamaya çalıştığını,

 

'İnsan hakları, hukuk ve adalet' gibi değerlerini rafa kaldıran Batı ülkelerinin Filistin diyeni tepelediğini, linç ettiğini, işten attığını,

 

* Almanya, Fransa, İngiltere, İsviçre, Estonya, Avustralya gibi ülkelerde Filistin sembollerine kısıtlama getirildiğini ya da yasaklandığını,

 

* Harvard, Columbia, California, Minnesota, Yale gibi parmakla gösterilen üniversitelerin atlarla basıldığını, protestocu öğrencilerin gözaltına alındığını,

 

* Harvard Üniversitesinde İsrail’i eleştiren öğrencilerin kamyonlarla şehirde gezdirilip fişlendiğini,

 

* Filistin’i destekleyen futbolcuların kadro dışı bırakıldığını,

 

* ABD diplomatlarına "gerginliği azaltma, ateşkes, sükûnet sağlanması" gibi kelimeleri kullanmalarına yasak getirildiğini,

 

* İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın, ateşkes isteyen bir bürokratı görevden aldığını,

 

* İsrail’i ziyaret eden Alman Hava Kuvvetleri Komutanının Siyonist askerler için kan verdiğini,

 

* Batı medyasının İsrailli kayıplar için "öldürüldü", Filistinli kayıplar için "öldü" diye yazdığını,

 

* Sosyal medya platformlarının Filistin paylaşımlarına karartma yaptığını, bazı kullanıcıların hesaplarını askıya aldığını,

 

* Google, Amazon ve Microsoft'un veri ve istihbarat desteği sağlayarak İsrail'e katliam ortaklığı yaptığını,

 

* Gazze hastanelerinde anestezisiz, cep telefonu ışığında ameliyatlar gerçekleştirildiğini, bebeklerin açlıktan öldüğünü,

 

* Frankfurt Kitap Fuarında Alman Edebiyat Ödülüne layık görülen Filistinli yazar için düzenlenecek törenin iptal edildiğini,

 

"İnsancıl hukuk" diye abuk bir kavram ortaya atılıp "insani ara" adı altında verilen katliam molasında ABD'den bomba takviyesi yapıldığını,

 

* Bazı bombaların ilk defa Gazzeliler üzerinde denendiğini,

 

* Bıçaklı füzelerle Filistinlilerin parçalara ayrıldığını,

 

* Yüzlerce kişinin bombardımanda vücudunun tamamen eriyip yok olduğunu,

 

* Zeytin ağaçlarının söküldüğünü, mezarların iş makineleriyle talan edilip kemiklerin çıkarıldığını,

 

* Filistinlilerin defnedemediği için cenazelerini köpeklerin yediğini,

 

* İnsani yardımların girişlerinin engellediğini, İsrail'in yardım bahanesiyle çağırıp kalleşçe kuyruğa girenleri bombaladığını,

 

* Bazı ailelerin soyunun tamamen tükendiğini ve 20 bine yakın çocuğun ailesiz kaldığını,

 

* İran'a saldırmaya giden İsrail uçaklarının, elde kalan bombaları spor olsun diye Gazze'ye attığını,

 

* BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn gibi Müslüman ülkelerin İsrail’e ambargo çağrısına karşı çıktığını,

 

* TC pasaportu taşıyan çok sayıda çifte vatandaş Yahudi'nin Gazze'ye Filistin kıyımına gittiğini,

 

* Bazı Filistinlilerin organlarının çalınıp öldürüldüğünü,

 

* İsrail'in cep telefonunu özel yazılımlarla bomba hâline getirip saldırı yapabildiğini,

 

* Gazze'de 2 yılda 1.5 milyon insanın yerinden edildiğini, Gazzelilerin çöle sürülmek istendiğini...

 

Gözlerimizle gördük, kulaklarımızla duyduk, şahit olduk.

 

Gazete arşivleri bir asırda Filistin'deki işgal, sürgün ve katliamları anlatan nice manşetlerle dolu.

 

Bu sefer unutulmasın, hatırlansın, anlatılsın... Müslüman Türk evlatları da uyanık olsun.

 

 

 

Fatih Selek'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.