Prof. Dr. Ömer Adil Atasoy
Hukukçu Akademisyen
Fenomenler, son yıllarda sosyal medyada faaliyet göstererek takipçilerine yön vermektedirler. Bu kişiler, kendisini olumlu yönde geliştirme çabası içinde olması gereken gençlerimiz üzerinde müspet veya menfi yönde etki yapabilmektedirler. Bu sebeple “fenomenlik” artık meslek olarak düzenlenmelidir. Fenomenler bir eğitim programına bağlı olarak faaliyet göstermelidir.
Fenomenlerin bebek yüzlü, farklı ve özenli giyimli, birçok beceriyi bir araya getirebilme ve görsel olarak sunma özelliklerine sahip olmaları sebebiyle zamanımız gençliğinin yeni önderleri olduklarını söyleyebiliriz.
“Neden beğenilmek ve başarılı olmak istiyoruz?” sorusunun cevaplandırılmasında, insanlar üzerinde önemli bir etkiye sahip oldukları gün geçtikçe daha çok ortaya çıkmakta olan fenomenler, gençler için heyecan verici bir sosyal medya faaliyet alanı oluşturmaktadırlar.
Fenomenliğin, son yıllarda sosyal medya araçlarının topluma kazandırdığı bir faaliyet alanı olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki, fenomenlerin kendilerine has kişilik ve faaliyetleri; takipçileri için bir yön verme, bir hayat tarzı önerme alanı ve uygulaması hâline gelmektedir.
Fenomenler, takipçileri için “Yaşam Koçluğu” manasına gelebilecek alışkanlık sunma anlamında kişisel önderlik yapma; toplum içinde beğenilme ve örnek olma mevkii kazanmaktadırlar. Takipçileri ise beğendikleri fenomenin tavsiye ve hayat tarzına uymaya çalışmak suretiyle beğeni kazanmaya önem vermektedirler.
Çeşitli kozmetik ürünlerin tanıtımı ve kullanımı; kıyafet ve aksesuar, yenilik taşıyan günlük nesne ve teknolojik aletlerin tanıtımı konusundaki tavsiye ve görsel uygulamalar; bedensel ve sportif aktiviteler, sanal medya takipçiliği ve düşkünlüğü ile öne çıkan günümüz gençlerinin büyük ölçüde dikkatini çekiyor.
Aile, yakın çevre, okul ve örgütlü eğitim alanları dışında gerçekleşen bu sosyal ve teknolojik etkileşim alanı, kendisini eğitmek ve olumlu yönde geliştirme çabası içinde olması gereken gençlerimiz üzerinde müspet veya menfi yönde etki yapabiliyor.
Önemli bir sanal eğitim, davranış oluşturma alanının eğiticileri diyebileceğimiz fenomenlerin, “Fenomenlik Mesleğini” gerçekleştirebilmek için uygun eğitim kademelerinden geçmiş olması; takipçilerini ve kendisini sosyal, kültürel, hukuki ve bedeni bir kısım tehlike zararlardan koruyacak şekilde özel bir eğitime ve mesleki beceriye sahip ve bunu belgelemesine ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.
UYGULAMADA ORTAYA ÇIKAN FARKLILAŞMA
Fenomen, gündelik dilde geniş kitleler tarafından tanınan, ilgi çeken ve hakkında çok konuşulan kişi ya da olguları ifade etmektedir. Sosyolojik olarak toplumda ortaya çıkan ve dikkat çeken her türlü davranış, eğilim ve kültürel olguya karşılık gelir. Bilimsel bağlamda da açıklanması gereken doğa olayları fenomen olarak adlandırılır.
Tanıtıcı-etkileyici fenomen (ifluencer) ise sosyal medya üzerinden takipçilerini belirli davranışlara, tutumlara ve özellikle tüketim tercihlerine yönlendirebilen kişidir. Bu sebeple tanıtıcılar genellikle marka iş birlikleri yapan ve etkileme odaklı profesyonel içerik üreticileridir. Aralarındaki temel fark, fenomenin her zaman etkileme amacı taşımayabilmesi ve çok izlenme ya da sıra dışı içeriklerle tanınmasıdır. Etkileyici Fenomen ise doğrudan kitle davranışını etkileme ve yönlendirme özelliği ile tanımlanır.
Günümüzdeki tanıtıcı etkileyici fenomenler, sosyal etki ve ikna kuramlarıyla ilişkilendirilen, dijital ortamda tüketici davranışlarını yönlendirmeye odaklı stratejik bir iletişim yöntemi kurmakta ve uygulamaktadır. Takipçileriyle kurduğu psikososyal ilişki, güvenilirlik, uzmanlık ve samimiyet algıları ile satın alma kararını doğrudan etkileyen mesleki bir uygulamadır. Bu sebeple “Etkileyici Fenomenlerin” uygulamaları, geleneksel istatistiki göstergeler ve reklamlara kıyasla daha güçlü bir sosyal kanıt ve ikna gücü taşımaktadır. Bu çerçevede “Etkileyici Fenomen Pazarlaması”, sosyal psikoloji, tüketici davranışları, dijital kültür ve stratejik iletişim gibi disiplinlerin kesişiminde yer alan çok boyutlu bir mesleki alan olarak değerlendirilmektedir.
Literatür ve uygulamada kullanılan bu iki terimin mesleki alandaki karmaşayı önlemek maksadıyla ve her iki faaliyet türünü de kapsayacak şekilde daha yaygın olarak kullanılan ve gençler arasında benimsenen “Fenomenlik” olarak kullanılan şeklini benimsediğimizi belirtmek isteriz.
FENOMENLİK BİR MESLEK OLARAK NASIL DÜZENLENMELİ?
Fenomenlik mesleği, dört yıllık bir üniversite eğitimi, yeterli iş yeri staj ve uygulamasına bağlı olmalıdır. Fenomenlik, mesleğin sağlıklı uygulanabilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüz psikoloji, sosyoloji, din kültürü, pedagoji gibi derslerin eğitim programı içinde alındığı veya sonradan yüksek lisansla tamamlandığı bir eğitime bağlı olarak faaliyet gösterilmesinin gerçekleştiği bir meslek alanı olmalıdır.
Hangi eğitim alanı ve fakültelerin “Fenomenlik Mesleği” için uygun olduğunun sınırlı olarak belirlenmesine ihtiyaç olmadığını düşünmekteyiz. Üniversitelerin işletme fakülte ve bölümleri mezunlarının veya alt anabilim dalı olarak pazarlama, reklamcılık bölümü mezunları için uygun bir meslek alanı olarak düşünülebilir. Ayrıca iletişim fakültelerinin, eğitim fakültelerinin ve uygulamalı bilimler fakültelerinin çeşitli bölümlerinden mezun olan; güzel sanatlar fakültelerinin tiyatro, drama, tasarım, çizgi filim ve animasyon; edebiyat fakültelerinin farklı bölümlerinden mezun olanlar veya spor bilimleri fakültelerinin değişik dallarından mezun olan gençler için de uygun bir meslek alanı olarak düşünülebilir.
Bir fikir vermek maksadıyla yapmış olduğumuz bu eğitim ve mezuniyet alanlarının sınırlı tutulmaması gerektiği yönündeki düşüncemizi saklı tutuyor ve tekrar hatırlatmak istiyoruz.
İlgililerce gerekli görülürse bazı uygun bilim dallarına ek olarak “Fenomenlik Eğitim Alanı” oluşturulması yoluna gidilebilir.
Fenomenlik mesleğinin icrası için gerekli bilgi ve becerilerin yanında hangi derslerin ayrıca ders programlarına ekleneceği konusunda program düzenleyicilerin gerekli tespit ve değerlendirmeleri yapabileceği kanaatindeyiz.
Fenomenlik mesleğinde, fenomenin hedef kitlesi ve bu kitlenin özellikleri önem arz etmektedir. Fenomenin hedef kitlesi sınır ötesi takipçi grup veya gruplarına yönelik olsa dahi mesleğini icra ettiği devletin kanunlarına, evrensel insan haklarına; fenomenlik mesleği etik kuralları ve standartlarına uygun olarak mesleki faaliyetlerde bulunması gerektiğini vurgulamak gerekmektedir. “Fenomenlik Mesleği Etik Kuralları ve Standartlarının” bir uzman kurul tarafından tespit edilerek uygulamaya konulması ve denetlenmesine ihtiyaç olduğu göz ardı edilmemelidir.
Şu hususu da belirtelim ki TV kanallarında veya sosyal medyada gerçekleşen şov programlarının da fenomenlik mesleği içine dâhil edilerek benzer eğitim ve mesleki düzenlemelere tabi tutulmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz.
Ülkemizde fenomenlik faaliyet ve uygulamalarının yaygınlığı ve yukarıda belirttiğimiz önemi dolayısıyla, başta Millî Eğitim Bakanlığımız ve Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığımız olmak üzere bu önemli mesleğin düzenlenmesine ilgi duyan üniversitelerimizin üst yönetimlerinin ve senatoların dikkatine sunmayı sosyal bir ihtiyaç olarak görev bilmekteyiz.

