10 kişilik Beşiktaş

Beşiktaş, dün akşamki maça benim görüşlerime göre 10 kişi başladı. Zaten ilk yarı sona erdiğinde de bu görüşüm öylesine kuvvet kazanmıştı ki, Şenol Hoca Aboubakar’ı soyunma odasında bıraktı.

 

Peki, karşılık olarak Karagümrük ne yaptı? Elindeki kadroyla mümkün olduğunca topa salip olup organize hücum etme peşinde durdu ve 49’uncu dakikada da beraberliği yakaladı.

 

Buzhanede maç

 

Maçın her iki takım için de en büyük dezavantajı o statta, bu soğukta oynanmasıydı. Yani buzhanede ne kadar futbol oynanırsa, iki takım da onu becermeye çalıştı. Tabii bu arada Aboubakar’ın oyundan alınışı geç kalmış bir karardı ama Redmond’un oyundan çıkarılması pek anlaşılır gibi değildi.

 

Beşiktaş, savunması bu oyunda orta alanından gereken destekleri pek alamadı. Dele Alli topla çok gezindi ama rakibi zor durumda bırakabilecek çok pas kullandı diyemeyiz. Gedson daha çok Tayfur’a destek olmaya çalıştı. Cenk yine fırsatçılığını göstererek ilk yarı soyunma odasına önde gidilmesini sağladı ama orta alanından ne kanatlarından çok önemli destekler alamadı.

 

Mert’i kaleye geçirmenin Şenol Hoca’nın en doğru kararlarından biri olarak zaten göstermiştim.

 

Gümrük yükselebilir

 

Karagümrük sanki biraz disiplinden kaynaklanan ürkeklik göstermeyip de biraz daha aktif oynayabilse sanki daha da iyi sonuçlar alıp üst sıralara tırmanabilir derim.

 

Sonuçta maç 1-1’e kilitlendi. Karşılıklı gollerden sonra hangi takım maçı kazanmak adına bir görüntü verdi derseniz, Karagümrük derim. Beşiktaş, taraftarının beklentisiyle örtüşmeyecek bir organizasyon bozukluğu gösterdi. Ne top alış verişlerinde ne de hücum organizasyonlarında rakibi avlayacak, rahatsız edecek aksiyonlara rastlayamadık.

 

Maçın bazı bölümlerinde gerek ekran başındakilerin gerek stattakilerin ‘penaltı’ diye havalara uçtuğu pozisyonları da gördük ama verilen kararlar bana göre doğruydu. 

 

Maçın adamı: Colley