Ali Şen rüzgârının fırtınası..

Rüzgâr eken, fırtına biçer... Ne de güzel söylemişler.. Günlük hayatımızda olsun, tarihte olsun, bu deyimin gelecekte de olacağı gibi ölümsüz kalacağı bir gerçektir. Şimdi buradan, futbolumuzda geçtiğimiz hafta sonunda G.Saray'la F.Bahçe arasında yaşadığımız hakemler bazında oluşan söz düellosuna girelim... G.Saray Kulübü Başkanı ve yöneticileri, hatta hatta futbolcuları, G.Birliği maçından sonra MHK'nın F.Bahçe ile kutsal bir ittifak kurarak şampiyonluğu Kalamış'a taşımaya çalıştığını iddia etti. F.Bahçe de bu iddia karşısında sessiz kalmayarak, G.Saraylı yöneticileri suçlamalarından dolayı kınadı. Burada hemen bir parantez açayım; F.Bahçe Yönetim Kurulu kulübün tarihini bilen, yakın geçmişi hatırlayabilen kişileri konuşturmalıdır. Yani Uğur Dündar'ın bu tip konularda ağzına fermuar çekilmelidir. Evet, rüzgâr eken, fırtına biçer... Bugün iki büyük kulübümüz arasında oluşan bu dil dalaşının rüzgârını Ali Şen ekmişti. Bu dil dalaşına yarın Beşiktaş'ın, öbür gün Trabzonspor'un, bir başka günlerde başka kulüplerin katılarak nice fırtınaların patlayacağını da tahmin etmek sanırım Amerika'yı yeniden keşfetmek olmamalıdır. Ali Şen, türlü entrikalardan sonra F.Bahçe Başkanlığı'na yeniden oturduğunda ki, o sezon F.Bahçe'nin hiç bir iddiası yoktu. Hakemleri G.Saray'ın baskısından kurtararak koruması altına alacağını açıklamıştı. Böylece Ali Şen F.Bahçe'nin şampiyon olamayacağı açık ve seçik ortadayken ezeli rakiplerinin önünü keserek prim yapmayı düşünmüştü. Çünkü F.Bahçe'de, F.Bahçe'yi futbolda G.Saray'ı geçecek konuma getirmenin başkanlığa giden yoldaki en önemli unsur olduğu bir gerçekti. Ve G.Saray, Ali Sami Yen'de Samsun, G.Antep ve Antalya'ya üst üste kaybederek Daum'un Beşiktaş'ı şampiyon olmuştu. Şen'in çıkışları, MHK'nın o günlerde hakemlik müessesesine yeni ufuklar açan başkanı Ahmet Güvener'i de koltuğundan düşürmüştü. Hatta hatta Şen o kadar ileri gitmişti ki, federasyona başkan dayanmamıştı. İşte, bugün G.Saray, o günlerin rövanşına çıkmış görünüyor. Yani G.Saray'ın hakemlik müessesesine yüklenişi, bundan 5 yıl önce Ali Şen tarafından atılmış tohumların yeşermesidir. Siz birilerini kutsal ittifak kurmakla suçlarsanız, yarın birileri de sizi suçlar... Yani bumerang gibi... Her türlü uçuk davranış, dayanağı sağlam olmayan suçlamalar, futbol olgusu yaşadığı sürece size daha ağır suçlamalarla dönecektir. Bundan kaçmak mümkün değildir. Türk futbolunun iki güzide kulübü şimdilerde Ali Şen'in açtığı karanlık tünelde birbirlerini vurmaya çalışmaktadırlar. Bundan Türk futbolu kaybeder. Ama bir gün bakarsınız, sonunda yine Ali Şen kazanır... Yazık değil mi?