Aynen devam…

Seyrantepe’deki maçla ilgili önce deplasman takımı Karagümrük’ten iki satır bahsedeyim…

 

Şota göreve gelir gelmez, hem de şampiyonluğa oynayan bir rakibe karşı sanki sahanın tamamında adam adama bir plan kurmuş. Koca oyunda çok ender olarak G.Saraylı oyuncuların boş topla hareket ettiklerine şahit olabildik. Bu, Karagümrük’ün hatırı sayılır bir fizik gücünün yanı sıra hocası tarafından organize edildiğinin ispatıydı.

 

Adam adama oyun

 

Peki, şampiyonluk hesapları içindeki G.Saray ne yaptı? Hem Mertens, hem de oyunu tanzim etmekle görevli oyuncular en fazla, yakınındaki arkadaşına pas vermekle yetinebildiler. Tabii ki bunda en büyük pay yukarıda bahsettiğim gibi Karagümrük’ün sahaya yerleşimi ve oyun planıydı.  Bütün bunların yanı sıra şişirip durduğumuz İcardi ne yaptı? Bence hiçbir şey! Ne bir duvar oldu ne de rakibin savunma ortasında ciddi tahribatlara yol açtı.

 

Kerem’in sağa sola dalışıyla ve de Ziyech’in sihirli (!) sol ayağıyla göstereceği maharetlere kaldı iş.

 

Günay set çekti

 

Bu maçta altını çizmekte yarar gördüğüm bir duruma daha değinmek isterim. G.Saray’ın hemen hemen hiç oynamayan kalecisi Günay, açık ve net olarak Muslera’yı hiç aratmadan maçı bitirdi. İki üç net pozisyonu önlemenin yanı sıra topu en doğru arkadaşına aktarmayı da bildi. Yine de bana sorarsanız ‘Sahanın en iyi adamı kim’ diye, ben yine Abdülkerim’i gösteririm.

 

Sonuçta G.Saray, hiç de beklemediği biçimde zor rakip olarak bulduğu Karagümrük’ü yenerek yukarıdaki yarışı pazara kadar sürdürmeyi bildi. 

 

Maçın adamı: Abdülkerim