Bir oyuncu farkediyorsa...

Teknik direktör Mustafa Denizli'nin ligin 11.haftasına kadar kadrosuna bir türlü yakıştıramadığı Johnson'un F.Bahçe'nin iyi oyun, rakibe top kullandırmama gibi futbol özelliklerinde ne kadar önemli adam olduğu dün akşam ortayı çıktı. Şayet böyle bir olguyla karşı karşıya kalınılıp sıkıntı çekiliyor ise, demek ki F.Bahçe'nin hocası alternatifli oyuncu kullanmakta hâlâ sınıfı geçememiş. Gerideki göbek üçlüde görev alan iki Mirkoviç ve Mustafa Doğan'ın önlerinde kimin oynadığı, kimin Johnson'un görevine soyunduğu maçın birinci dakikasından son dakikasına kadar bir türlü keşfedilemedi. Zaman zaman Ogün, bazen Lazetiç, bazen Yusuf orta alandaki çorba görüntüyü bir türlü keyifli bir futbol masasına lüks menü olarak oturtamadılar. Antalyaspor, İstanbulspor'la birlikte Türkiye'de emniyetli savunma hunisini mükemmel toparlayıp, kazanılan toplarla dikine çok tehlikeli kontrataklar patlatan takımdır. F.Bahçe bunu hocasının tembelliği ve de sadece şansına güvenişi yüzünden ne araştırmış, ne bulabilmiş, ne de keşfedebilmiş. Orta alandaki büyük açığı zaman zaman görev yerini terkederek Serhat, zaman zaman da arkadaki üçlü bloktan Mirkoviç çıkarak kapatmaya çalıştılar ama bu da F.Bahçe'nin bloklar arasındaki balansını çok ciddi şekilde arızaya uğrattı. Revivo ve Rapaiç'in karşısındaki Kâmil ve Musiç disiplinli oynayarak kanatlardan içeriye mümkün mertebe az top kullandırttılar. Antalyaspor'un golcüsü Atilla'nın kendini Mustafa Doğan'a esir edişi, misafir takımın özellikle ikinci yarıda pozisyon fukaralığı yaşamasına sebep oldu. Çabuk yorulan Gaudino da F.Bahçe'nin eksiklerini ve yanlışlarını cezalandıramadı. Oyuna sonradan giren diri ve genç Antalyasporlular şayet ikinci yarıyla birlikte oyuna başlasalardı tıpkı ilk 45'te olduğu gibi F.Bahçe kalecisi Rüştü çok ter dökerdi. Rüştü'ye özel bir paragraf açmak gerekiyor. Johnson'suz kalmak yüzünden adeta çorbaya döndürülmüş F.Bahçe karşısında Antalyaspor ilk bölümde karşı karşıya sayısız pozisyon buldu. Bunların kiminde Antalyasporlular'ın beceriksizlikleri, kiminde de kaleci Rüştü'nün büyük klası skor tabelasının anormal bir görüntüye bürünmesine engel oldu. Sonuçta, F.Bahçe'de hâlâ oyuncuların kimlikleri, özellikleri, görev bölgeleri sağlıklı bir şekilde keşfedilememiş. Anlayamadığım bir husus da, henüz tam iyileşmemiş, ciddi idman eksikliği olan Andersson'un feda edilişiydi.