Buna da şükür!

Bizim futbolun hâli belli... Buradan bakınca iki takımın Avrupa kupalarında devam edecek olmasını başarı olarak nitelendirsek fazla mı olur? Galatasaray bir alt kupada rakip bekleyecek. Buldu da... Hani keklik gibi de duruyor!  Fenerbahçe ise grubu lider olarak bitirdiği için az da olsa kolay rakip bulma şansını yakaladı. Bakalım daha ne kadar devam edeceğiz. 

 

Neyi bekliyorum?

 

Şu bizim bir numaralı hakemimizi tokatlayan şahıs var ya, TFF tarafından cezayı yemiş. Hem de en ağırından... Artı olarak partisinden de ihraç edilmiş. Peki, ben neyi bekliyorum? Bakalım devlet memuru sayılan bir hakemi saha ortasında yumruklamak karşılığı kanunlar izinde ne olacak? 

 

Okan Hoca ne düşündü?

 

Karagümrük Şota ile hayli ivme kazanmış gibi...  Galatasaray çok zorlandı. Okan Hoca da maçın son bölümlerinde orta sahanın tamamının yanı sıra iki kanat hücum oyuncusunu da değiştirdi. Daha maç garanti değilken buna şaşmamak mümkün değil... Ama önünde tarihî rekabet maçı var. Belki de bu yüzden bir kaza çıkmasın diye yaptı.  

 

İsmail Hoca’nın işi zor!

 

Fenerbahçe belki de en zor deplasmanı 3 puanla kapattı. Tamam da ya gerisi? İki kırmızı kartlı var. Hele bunlardan Fred özellikle bizim spor medyası için büyük kayıp... Dahası mı? Müzmin yedek Batshuayi üç gol atıp galibiyette büyük rol oynadı. Bakalım şimdi malum maçta Dzeko mu, yoksa bu üç golün kahramanı mı oynayacak? İşte kırmızı kartların yanı sıra İsmail Hoca’nın işi çok zor... 

 

Rıza da mı?

 

Rıza Çalımbay Hoca’nın da devre arasında görevden alınacağı yazılıp söyleniyor... Anlaşılan o ki bu yönetim de yabancı hayali ile yaşıyor. Ne diyelim. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer derler de, Beşiktaş’ta böyle değilmiş meğerse...

 

İtoudis kararı geç olmadı mı?

 

Fenerbahçe nihayet onca büyük maliyetli takımı taşımayan Yunan hocayı gönderdi. Bu sütunlarda kaç defa yazmıştım... Ekrandan da defalarca haykırmıştım. Ve nihayet adam gitti. Gitti de neler kaybedildi acaba? İşin başında o işten anlayan olmaz ise böyle olur işte!

 

İşte kadın voleybolu!

 

Dünya Kulüpler Şampiyonası’nın finalinde Eczacıbaşı ve Vakıfbank kapıştı. Sonuçta Boskoviç sayesinde Eczacıbaşı kupayı kaptı. Vakıfbank da ikinci olup gümüşü indirdi. Hep ne yazdım, ne söyledim, bu ülkenin şu anda en büyük başarıları ancak kadın voleybolda elde ederiz. İşe sonuç! Merakım odur ki bu takımlarımızda oynayanlar kaç para kazanıyorlar? 

 

Abdullah Avcı’ya ikram

 

Maç, 73. dakikada yarıda kaldı. Ama gidişat öyle pek de iyi değildi Trabzonspor için... Zaten sarı siyahlı futbolcuların maçın devamını istemeleri de bu yüzden idi... Neyse, bordo mavili takım zor oyunu rakibin başkanı sayesinde 3-0 kazandı. Bu arada Trabzonspor Başkanı’nın da skandal işe burnunu sokmasını anlayamadım... Acaba diyorum benzeri hareketi kendisi de yapar mı bir gün?

 

Basketbol da iyi idi... 

 

Önce Anadolu Efes-Fenerbahçe, sonra da Beşiktaş-Anadolu Efes maçlarını izledim. Heyecan üst seviye idi. Kalite de zaman zaman parladı. Sevindim doğrusu... Yani salon sporları yeşil çimde yapılan tıraşı da açığa çıkarıyor.