Doğrusu galiba bu

Beşiktaş'ın dün A.Gücü karşısına dizilen kadrosu bence yapısına en uygun olanı idi. Ali Eren'in çabukluğu, sürati ve cesur kişiliği savunmanın arkasına düşen toplara da, adamlara da iyi bir tedbir oldu. Orta sahayı fazla adamla kullanıp, Nouma'yı tek başına ileride bırakmak, Beşiktaş'a oyunda dikine oynama ve saha bulma imkanı sundu. Ayhan, Karhan, Yasin, sonradan oyuna giren Mehmet, İbrahim ve onlara her zaman katılan Tayfur'la Nouma'nın boşalttığı sahalara hemen hemen her defasında bir Beşiktaşlı koşu yapabildi. Özellikle Nihat'la, Münch'ün orta sahadaki bu sayısal fazlalık sayesinde savunmaya fazla özen göstermeden ataklara katılmalarını sağladı. Beşiktaş'ın attığı ilk 3 goldeki 2.5 paslık müthiş gösteri sanki bir futbol dersi özelliği taşıyordu. Farklı kaybetmesine rağmen A.Gücü takımının genç teknik direktörü Ersun Yanal'ı kutlamak istiyorum. Savunmada dörtlü oynayıp, İsmet'i ön liberodan devamlı ataklara sürmesi modern futbol esintilerinin A.Gücü üzerinde dolaştığının en belirgin görüntüsüydü. Ama ne var ki; Beşiktaş yarı sahasına geçildikten sonraki A.Gücü ne kurnazdı, ne çabuktu, ne de Beşiktaş defansının içinde gezineceği yerleri bilebiliyordu. Dün gece çok fiyakalı bir lig maçı izledik. Yüksek tempolu, sürekli pozitif düşünülen bir oyundu. Scala bu model üzerinde mutlaka ısrar etmelidir. Ali Eren'in son adamlık görevi biraz daha savunma bilgileri zenginleştirilerek, Beşiktaş'a büyük şey kazandıracak. Demek ki; fazla adamlı orta saha Beşiktaş'a savunma güvencesi de sağlıyor. Zaten Nouma tek kişi gibi gözükmesine rağmen, hücumda 3-5 kişilik gösteriye rahatlıkla çıkabiliyor.