Galatasaray kayaya tosladı

Kara-bük'e bayıldım desem yeridir. Eren'in golüyle onlara yazık oldu

Fenerbahçe'nin başına gelenle Beşiktaş ile Trabzon'un öyle veya böyle kazanmalarının ardından Galatasaray'ın ne yapacağı merak konusu idi. Önce hemen şu teknik olgunun altını çizeyim; Galatasaray Sinan, Eren, Bruma ve Yasin gibi ön blok oyuncularıyla topun arkasına iyi geçip kapanan hiçbir takımı kolay kolay yenemez. Hatta yenmek şöyle dursun pozisyon bile zor bulur. Çünkü bu oyuncuların hepsi zaman zaman dağınık, Bruma hariç kendi sahasına tam takım çekilen rakipler karşısında orta alanıyla yakınlaşıp işbirliği kurmuyorlar. Hal böyle olunca da rakip savunmada dengesiz yakalanamıyor, bunun yanı sıra da kendisine sunulan veya kaptığı toplarla kontraya da istediği gibi çıkabiliyor. 
Biz tam yazıyı yazdırırken Karabük'e yazık eden Eren'in golü geldi. Futbol bu işte. Goldeki sihir 50 pastan sonra çiklet çiğnemek yerine tek topta rakibin yerleşim düzenini zedelemekten kaynaklandı. Sabri'nin Cavanda'yı bilmem ama bu Linnes'in yerine oynayacağı sanki kesin gibi. 
Galatasaray orta alanıyla savunması geçen senenin büyük bölümüne oranla iyi kapanıyor. Hollandalı altyapı hocasının Mustafa Denizli'nin harap ettiği fizik gücünü yeniden sunuşu da sanki bir avantaj gibi. 
Bu arada Karabükspor takımına bayıldım desem yeridir. Tudor isimli yabancı hocası bir basketbol koçu gibi takımını yönetirken, yepyeni kadro maçın neredeyse tamamında senelerin ekibi gibi oynayabilme özelliğini gösterdi. Karabük'te bu takımın kurulmasındaki baş aktör kimse onu tebrik ederim. Sanırım bize yeni bir Konyaspor havası sunacaklar. 
Dönelim Galatasaray'a, Riekerink'in çoğu zaman topun arkasına geçerek iyi organize olan takımlar karşısında hücum hattını oluşturacak oyunculara deplase olarak oynamalarını öğretmesi lazım.

Maçın adamı: Yok