Galatasaray''ın, Denizlispor karşısındaki futbol görüntüsü, 2-1 kazanılmış olmasına rağmen, Saint-Gallen maçından sonra yazdıklarımla sanıyorum ki, birebir örtüştü. Jardel''in rakip savunmanın resmen enayiliğinden yararlanıp, hiçbir beden refleksi koymadan attığı iki golün peşinden pembe bulutlar üzerine taşınan görüşlerin, yerini çok geçmeden "Hızlı bir çakılışa" bırakıverdiğini gözledim. Saint-Gallen maçı öncesi yazdığım yazının başlığı "Siz, Galatasaray''ı beğendiniz mi?" idi. Futbol oyununu, skor tabelasının son haline bakmadan izleyenlerin cevabı "Hayır" olurken, topun hangi kaleye girip girmediğine, kimin kimi çalımlamadığına konsantrasyon hastalığı olanlarınki ise "Evet" idi. Terim hocanın, iki buçuk yıllık bir uğraşı sonrası, Galatasaray''a ezberlettiği ön libero dörtlü alan savunması üzerine kurulu çağın sistemine Lucescu''nun ihanet etmeyişi, sezonun startında iyi bir gelişme idi. Ancak Galatasaray yönetimi, Jardel ve Serkan''ın transferiyle mirası hovardaca har vurup harman savurdu. Oysa, Hakan Şükür''le, Arif''in yerlerine aynı özelliklere sahip oyuncular alınmalıydı. Çünkü sistem, orta alanıyla pres felsefesinde bütünleşecek ileri uç elemanları aramaktadır. Tıpkı, Fransa''da ki Henry-Trezeguet, Henry-Dugarry, Anelka-Witford, ya da bu dörtlünün herhangi bir ikiliye dönüşmesinde olduğu gibi... Denizlispor maçının Ümit, Marcio''nun yerine girdikten sonraki bölümünü dikkatle bir daha izleyin. Ne kadar çarpıcı ve önemli değişikliklerin meydana geldiğini göreceksiniz. Aynı Ümit, hatırlarsanız, geçen sezon Beşiktaş''la oynanan Türkiye Kupası maçında da bu role soyundurulmuş ve attığı iki golle ön plana çıkmıştı. Çünkü Ümit, Terim hoca döneminin futbolcusuydu ve ileri uçta görev alınacağı zaman neleri yapması gerektiğini biliyordu. Jardel''in oyunda kalmasına rağmen Ümit, sürekli biçimde orta alanıyla bütünleşip, Suat, Emre hatta Okan''ın ayağa kalkmasına yardımcı oldu. Ve Galatasaray sayısız gol pozisyonu üretti. Şimdi Galatasaray Teknik Direktörü Lucescu''nun önünde iki yol vardır. Bunlardan biri, ne yazık ki, dört şampiyonluk ve UEFA Kupası getirmiş sistemi değiştirip, Galatasaray''ı, başka bir oyun kalıbı içine sokmaktır. Bu dört yıl önceye dönüş ya da yeniden Hagi''nin omuzlarına oturmak demektir. İkincisi ise agresif oynayabilecek yeni bir forvet oyuncusu transfer etmek ya da Ümit-Hasan Şaş ikilisini hazırlamaktır. Çünkü ilerideki tek futbolcunun pres özelliği de sistem için yeterli değildir. İlla da çift olmalıdır... Bu iki alternatife de yanaşılmazsa, özellikle geçen sezon Arsenalleri, Leedsleri, Bolognaları, Milanları, Dortmundları sahaya çıktığına pişman eden Okan-Suat-Emre üçlüsü, tekrar ediyorum, maç maç performans kaybına uğrayacaklardır. Zaten, şimdiden öyle görünmüyorlar mı? Sonuç mu? Ligden bana ne? Ama, UEFA şampiyonu apoletinin yerlerde sürünmesine kim dayanır ki...

