Hocalar sınıfta kaldı

Ligin tepesini bir hayli etkileyecek olan dünkü oyunda en çok dikkatimi çeken ve bazılarında gözlerime inanamadığım şey oyuncu değişiklikleriydi. Her iki hoca da acaba maçı yeniden seyretseler yaptıklarını beğenirler mi?

 

Abdullah Avcı, dün akşam belki de Trabzon formasını giydikten sonra en iyi futbolunu oynayan Siopis’i çıkarıyor, yetmezmiş gibi harika bir gol atan Gomez’i kenara çekiyor. Bakasetas da harcananlar arasında. Bir tek Abdülkadir değişikliğinde ‘tamam’ diye ceğim.  

 

17 dakika uzar mı ya?

 

Gelelim, ‘Profesör Doktor’ Jesus’a… Zaman zaman üçlü, arada bir dörtlüye dönen F.Bahçe savunması orta alanda da bir kargaşa yaşarken sadece Ferdi her taraftaki futbolcu ve hoca arızasını gidermeye çalışan adamdı. Tabii bu oyuncu değişikliklerinde sakatlıklar varsa tamam… Ama adam koşuyor, oynuyor ama yine çıkıyor, buna ne diyelim? Yani bu maçta benim hocalarla ilgili en çok dikkatimi çeken buydu. Tabii ki bir de bu Dünya Kupası’ndan esinlenerek yapılan uzatmalar… Toplam 17 dakika. Keşke fazladan bir devre daha oynatsaydınız! Bu ne ya!

 

F.Bahçe kendi içindeki bu sorunları çözmekte tabii ki zorluk çekti. Önde Batshuayi ilk beş on dakika iyiydi sonradan kayboldu. İrfan Can da bu formanın içine girdiğinden beri en kötü oyununu oynadı.

 

Trabzon’a bakınca arka taraf, kaleciyle birlikte hemen hemen hiç hata yapmadan oynarken ön tarafta da Trezeguet hem Fener savunmasına hem de kenardaki teknik direktöre kafa kaşıtan tek adamdı.

 

Fener giderek eriyor

 

Maçın hakemi Halil Umut Meler için ve yardımcılardan biri için F.Bahçe’nin yaptığı yazılı ve sözlü açıklamalar, çok ciddi önlemler almış olan TFF’yi ne şekilde bir uygulamaya yöneltecek merak ediyorum. Maçın hakemi, özellikle ilk yarıda F.Bahçe ceza sahası içinde birkaç defa ele çarpma mı, elle oynama mı pozisyonlarına dikkat kesilip VAR’a bile kulak asmadı.

 

Sonuçta F.Bahçe bir maç daha kaybederek zirvedeki yerini bir gün sonraki maçın sonucuna endeksledi o kadar…

 

Maçın adamı: Trezeguet