Play-off cinayeti!

El insaf, Mehmet Ali kardeşim! Bu play-off rezaletini kafana kim soktu acaba? Ya da sen bugünlerdeki şiddetli poyrazın etkisine mi yakalandın? Sen hiç 18 takımlı bir ligin oynandığı herhangi bir futbol ülkesinde böyle bir saçmalık duydun mu? Yaşadığın ülkenin coğrafi şartlarını, bunun içindeki iklim sürprizlerini hiç mi yaşamadın? Yayıncı kuruluşun ve sokağa para atmayı adeta adet edinmişlerin dümen suyunda kürek çekmek, özerklik zırhındaki bir federasyona yakışır mı, uyar mı? Futbolda örnek alınacak ülkeler olan İspanya, Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere'de böyle bir saçmalık var mı? Belçika'yı sana örnek gösterenlere, oradaki yarım puanları tama çeviren zekâ zafiyetlilere nasıl karşı çıkıp da, daha birinci saniyede cinayete teşebbüsü önlemezsin? Ve de bu ülkenin spor yorumcusu, spor yazarı geçinenlere; dönüp bir kere daha kimlik ve kişiliklerini gözden geçirmelerini tavsiye ederim... İşte Türk Kızı, yabancı müptelaları! Yıldız Kızlar Voleybol Milli Takımımız dünya şampiyonu oldu! Evet evet, dünya şampiyonu... Kim mi bu kızlar? Hepsi Türk... Yani voleybolda yabancı sayısının artırılması için çırpınan, bu olmazsa da istifa tehditleri savuran kafalara ders verircesine... Voleybol Federasyonu Başkanını bir kere daha dik duruşundan dolayı yürekten kutlar, örnek alınmasını dilerim! Pascal'ı futbol turuna götürün! Okudum, gözlerime inanamadım. Bu ülkenin çok seçkin şahsiyetlerinden bir bayan, Pascal Nouma'yı futbol turuna çıkaracaklarını açıklamış. Destur! Hani şu şortundan elini bir türlü ayıramayan, daha birkaç gece önce gece kulübünü dağıtan, Acun'un adasında türlü şaklabanlıklar yapan Nouma'yı... İşte bu ülkenin ahlak yapısını böyle bozuyorsunuz, muhteremler! Teşekkürler Öcal Usta! Öcal Uluç usta geçen hafta şu benim federasyona sorduğum soruları dile getirerek, alnımdan öpmüş... Eeee bizler kimin öğrencileri sayılırız ki? Güneş gazetesinin piyasaya bomba gibi girmesinden sonra, Necmi Ağabey oraya geçince, İzmir'den İstanbul'a uçan Öcal Ağabey Tercüman'ın spor müdürlüğüne getirilmişti. Sevgili Ağabey; görüyorsun değil mi, kimlere kaldı meslek? Play-off fikrini göklere çıkaranlar, bazı kötü işler için bir defalığına af isteyenler, futbolun ekonomisinin Atatürk'ün işaret ettiği gibi ahlak kuralları içinde şekillenmesinin sanki çok da gerekli olmadığını savunanlar falan filan... Galatasaray ve Şenol'dan ders! Galatasaray Kulübü'nün -kim kaleme aldıysa beni hiç ilgilendirmez- bildirisi bugün futbol dünyamızın bütün birim ve bireyleri tarafından okunup, ders olarak dikkate alınmalıdır. Ayrıca teknik olarak zaman zaman eleştirdiğim Şenol Güneş kardeşimi de verdiği demeçten dolayı kutlarım. O günleri hatırladım. İki saatten fazla sadece benimle o mahkeme meselesi ile bir pastanede görüş alış verişinde bulunmuştu. Ne kadar haklıymış... Şimdi, bir zamanlar Şenol'a yasak edilen unsurlardan medet uman federasyona da yazıklar olsun! Aslan Mustafa Denizli! Efendim; herkese sordular ya, federasyonun kararını nasıl yorumluyorsunuz diye... Hah işte, Mustafa Denizli Hocaya da sormuşlar. Cevap; "Çok yerinde bir karar" olmuş. Eh, zaten başkasını da beklemezdim doğrusu... Neden mi? Çünkü aynı Denizli Hoca, 2001 sezonunda Fenerbahçe'yi şampiyon yapmıştı, ama birileri, "Mustafa Denizli, Fenerbahçe'yi şampiyon yaptığını sanmasın" deyip fişi çekmişti. Hem de Uğur Dündar'ın Arenası'nda. Hem de canlı canlı... Bursa ateşle mi oynuyor? O ne yahu? Sercan, Volkan ve Kaş satılık listesine konmuş. Hadi Kaş'ı almak zaten baştan hataydı diyelim. Ama Sercan'la Volkan ne iş? Sanırım ki bu iki gence büyük para isterler. Oysa bu iki adamı kapabilecek takım, hele hele malumlar arasından çıkmazsa, 'Dörtler'in başı beladadır demektir. Bursaspor'u kimin, ya da kimlerin şampiyon yaptığı yakında ortaya bir kere çıkar... Al Galatasaray al! Böyle yapılmıştı, Terim Hocanın ikinci döneminde... Sonra ne olmuştu? Terim Hoca bir buçuk sezon kalabilmiş ve bu süreçte tam 32 oyuncu transfer edilerek dünya rekoru kırılmıştı. Peki, Terim Hoca gittiğinde kim kalmıştı? Cihan, Orhan ve Volkan... Varsa aksini iddia eden buyursun! Neden mi yazdım? Gidiş sanki o gidiş de ondan... Vay Yıldırım Demirören vay! Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, "Yere düşen futbolumuzu kaldırmaya çalışıyoruz" dedi. Sayın Başkan, kim ve ne zaman düşürdü, onu da açıkla da göreyim... Dua et, oralarda ben yoktum sana soru soracak... Digiturk intihar mı ediyor? Madem play-off var. Yani her şey mayısta belli olacak, o zaman ben neden 8 ay para ödeyip maç yalanı seyredeyim? İşte kaş yaparken, göz çıkarmak diye buna denir...