Sen git ülkende çalış!

Hırvat maçının kadrosu geldiğinde baktım 8 adet yabancı ellerde oynayanlar var. Bizden sadece üç kişi... Anlaşılan o ki bu Kuntz bizim lige hayli yabancı... Yorulmadan Avrupa’nın bazı takımlarında yedek veya zaman zaman kadroda olanlara sarılıp duruyor. Benim millî takımım biraz farklıdır. Çünkü ben Türk’üm... Yapım hiçbir ülkenin insanına benzemez. Yurt dışında bu işten ekmek kazananlar artık bazı kayıplara doğal olarak uğrarlar. Ben kendi takımında kötü görünen ama ay yıldızlı formada coşan ne isimler tanıdım... 

 

Maçın adamı kaleci Mert!

 

Ermenistan’ı, hem de 1-0’lık durumdan dönerek 2-1 mağlup ettik. Bu ilk maçımız idi gruptaki... Futbol notumuz mu? Sahaya çıkabildiğimiz için 10 üzerinden ancak 5 idi. Ama bir kalecimiz vardı ki sormayın... Üç adet net gollük kurtarış yaptı. Bir de degajı ile takımı pozisyona soktu ve galibiyet golü geldi. Tabii ki burada aslan payını Şenol Güneş hocamıza vermemiz gerekli. Beşiktaş’ta yeniden göreve soyunur soyunmaz kaleyi bu Mert’e teslim etmiş idi. Eh kendisi de kaleci değil miydi? 

 

Ağaoğlu alkışlarla!

 

Bizim gazetenin pazar günkü sayısında idi yukarıdaki başlık. Tabii Trabzonspor kongresinden söz ediliyordu... Şimdi yeni başkan Ertuğrul Doğan ne yapacak bakalım... Şampiyon takıma 14 yeni transfer gibi bir yanlışa düşmez umarım... Hayırlı olsun!

 

Rahat bırakın Lale Orta’yı!

 

Prof. Dr. Lale Orta... Yani bizim MHK’nın yeni başkanı... Göğsünde FİFA kokardı ile nice önemli futbol maçlarında düdük çalmış idi... Ve de şimdilerde, başta bizim spor medyası olmak üzere, hedef tahtası hâline geldi. Ve Lale Hanım, yanılmıyorsam TRT’de bir cevap programına çıkmış. Yapmayın Sayın Başkan! Bırakın kendi hâllerine... Biz tarihte ne hakemler, ne başkanlar gördük... 

 

Bir bu başkanlara bak, bir de...

 

Üç büyük kulübümüz vardır. Tarihsel... Biri 1903, biri 1905, biri de 1907’de kurulmuş... Yani yüz yıllıktan fazla... Ben bu kulüplerde ne başkanlar gördüm. Hem meslek hayatımda hem de daha çocuk ve genç iken... İsmet Uluğ, Faruk Ilgaz, Ulvi Yenal, Selahattin Beyazıt, Süleyman Seba, Hakkı Baba... Ya şimdikiler? Biri rakibini düelloya davet eder ... Biri başkalarına benzemem der... Biri oyuna gelmem der...  Pardon borçlarınız ne kadar acaba? Hadi canım siz de! 

 

Biri bu Kuntz’a söylesin!

 

Bir de baktım ki bizim Millî Takım Ermenistan maçına üçlü savunma ile çıkıyor. Bakın dostlar, bir takımın teknik direktörü yanında tonla adam yardımcı gibi duruyor ise onlara danışmalıdır. Bize bu tür savunma dizilişi uymaz. En azından ikinci devre dörtlüye döndük de... 

 

Filede tarih yazdık!

 

Bizim gazetenin Cuma günkü başlıklarından biri idi bu... Aslında Türk spor tarihinin bence tarihî güreş zaferlerinden sonraki en büyük başarısının anlatılışı idi... Eczacıbaşı, Vakıfbank ve Fenerbahçe kadın voleybol takımları, kadınlar file mücadelesindeki yarı finale oturmuşlardı. Ve bu aşamada Fenerbahçe ile Vakıfbank final için oynayacaklar... Öteden beri hep yazdım, hep söyledim, benim ülkemin en başarılı spor branşı kadın voleyboludur. Sizinle gurur duyuyoruz. Aranızdan biri şampiyonluk kupası ile ülkenin bütün vilayetlerinde tur atmalıdır.

 

Dikkat et Kemal Dayı!

 

Muhalefetin başı Kemal Dayı sağa sola gidip duruyor. Seçimde oy kullanamayan, yani beceremeyen, Kağıthane’yi Kağıttepe olarak tanıtan, SSK döneminde milleti inleten, Lefter’den kaleci yapan Kemal Dayı ister misiniz bu turlar sırasında yolu kaybedip kaybolsun! Vallahi hiç şaşırmam... Asıl meselem bu zata oy verenlerin bu ülkeye gönülden bağlanma yerine lafa kulak vererek, yalana sarılarak sandık başına gitmeleridir. 

 

Lütfen Neveser Kökteş’e saygı!

 

Bizim Moda Caddesinde ünlü bestekâr, söz yazarı, çalmadığı saz kalmayan rahmetli Neveser Kökteş’in evi vardır. Ve mini villa görüntüsündeki evini vefatından önce az ilerideki camiye bağışlamıştır. Eşini Çanakkale savaşında kaybeden Neveser Hanım’ın o evi şimdi harabe... Spor Bakanım iki kişilik bir ekip yollayıp, benim teklifim olan müze araştırması yaptırmış idi. Öyle kaldı girişim. Ben oradan her geçişimde saygı ile selamlarım üstadı. Haydi değerli dostum, kardeşim Tayyip Cumhurbaşkanım topa giriniz lütfen!