Siz skora bakmayın

Lige Trabzon''da düşürdüğü 2 puan ve futboldan başka herşeye benzeyen görüntüsüyle başlayan F.Bahçe, Kadıköy''de müthiş bir taraftar, zaman zaman Ortega gibi oynayan, zaman zaman da Ortega gibi oynamayan Arjantinli yıldızıyla kopuk kopuk futbol oynadı. Ersun Yanal''ın bıraktığı o müthiş dinamik A.Gücü''nün ise yerinde yeller esiyordu. Hele ki; yeni Rumen hocası Adem''den bir sol kanat, İsmet''ten de forvet arkası orta sahacı sunmaya çalışınca; F.Bahçe''nin savunmadan çıkışlarında bu defa her zamankinin tersine kolaylık ve rahatlık gördük. Ogün''ün kafayı değiştirip kalecisinin kollarına sarılmadan çıkarak, oyuna katkıda bulunması, Steviç''in de Johnson''un da görev ve sorumluluklarını kolayca yerine getirmelerine ve fizik güç ekonomisi yapmalarına yardımcı oldu. Tabii ki; gazetelerin manşetlerini, TV''lerin yorum ana başlıklarını Ortega üzerine kuracaklarını bilmek, Amerika''yı keşfetmek olmayacaktır. Ortega, bire bir rakibin az olduğu yerlerde adam yakalayıp eksilttiğinde ismiyle çok yakışır futbol sergiledi. Ama aynı Ortega, ayağında çok top tutup, 3-5 çalımı arka arkaya düşündüğü anlarda da, A.Gücü''nün ağır, zor dönen adamlardan kurulu savunmasının en önemli destekçisi oldu. Oysa, F.Bahçe A.Gücü''nün yukarıda işaret ettiğim zaaflarla dolu savunmasını ileride yakalayıp, derin veya arkaya topları çabuk kullanabilseydi, yani Steviç''in 3-4 defa yaptığı gibi skoru çok erken, çok farklı bir konuma oturtabilirdi. Lorant''ın Oktay ve Yusuf değişiklikleri, bana göre biraz gecikmişti. Çünkü 60.dakikadan sonra F.Bahçe''nin orta sahası ile savunması arasında alan genişlemeye başladığından A.Gücü ağır mağır topa hakim olup ataklar düzenlemeye başlamıştı. Tabii ki; Washington''dan da sual edeceksiniz. Şöyle demekte fayda var: Andresson''dan çok farklı değil. Ama Kadıköy''deki seyirci ve doğal baskılı oyun Washington''a da gol attıracaktır.